Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '15

 
Kategori
Mizah
 

Blog "imamı" os.runca "cemaati" ne yapar?

Başlığı okuyan hemen cevabı yapıştırmıştır... Ama, bilemediniz... Cevap sandığınız gibi değil... Bu "cemaat" başka bir şey yapıyor.

Daha önce de yazdım; AK Parti iktidarı müzmin muhalif kesimlerde çok kuvvetli "hazımsızlık" yaptı... Bir sancılanma, bir sancılanma ki kıvır kıvır kıvrandırıyor.

Müthiş bir gaz sancısı çekiyor bunlar... Ne yapsalar, AK Partiyi halkın gözünden düşüremediler... Sonunda ağızlarını bozdular, başladılar İktidara da ona oy veren halka da küfretmeye...

Ama sancı çok büyük olunca ağızlarını ne kadar bozsalar da içlerindeki öfkeyi atamadılar. Hal böyle olunca, öfkeyi k.çından atmak mecburiyetinde kaldılar.

En namlı köşe yazarından, namsız blog yazarına kadar müzmin muhalifler, bir küfür yarışına girdiler ki, en iyi küfür nobeline layık olacak nice cevherler çıktı.

Bir zamanların tuvalet kapısı dahilerini aratmayacak küfürler, bu çok seçkin, çok "temiz kalpli" ve hatta çok dini bütün demokratlardan sadır oldu.

Os.ruk hikayelerinden basurlu muhabbetlere kadar bir "kokulu muhalefet" sürüp gidiyor. Diktatör'e demediklerini bırakmıyorlar ama yine de tatmin olamıyorlar.

Çünkü, bu "diktatör" halktan aldığı yetkiyi korkusuz ve umarsız kullanıyor...İşte bizim bu "ehl-i küfür"'ün en hazmedemediği şey de budur: Halkın seçtiklerinin korkusuzluğu!!...

Oysa onlar, ürkek ve korkak siyasetçiyi severler...Seçilmişlerin değil "atanmışların" poposunu omuzlarında taşımaya alışkın olduklarından, başkaları tu kaka gelir onlara...

Demem o ki, ülkede halk "diktatörü" seçmeye, ona destek vermeye devam ettikçe bizim bu "kendine demokrat" takım öyle bir küfürbaz oldu ki, köprü altı edebiyatı yanında nezih kalır.

Tabii, bu "küfür edebiyatı"nın hayranları da oluştu... Sırf, "bugün ne küfürler yazmış" diye gazete alan, köşe yazarı okuyanları biliyorum.

Bloglar bundan kusur kalır mı?... Blog "imamı" nın sesini  duyunca "cemaati" hemen  toplanıyor... Sesin ne olduğunun hiç önemi yok üstelik...

İmam öksürse de cemaat "buyur" diye koşuyor, os..rsa da etrafına toplanıyor... Ne güzel os.rdun, ne güzel kokuttun ortalığı diye hayranlık ifade eden yorumlar yazılıyor.

Başka bir efendi "padişah"ın  basurundan bahsedince, cemaat ehli bir keyifleniyor, bir keyifleniyor ki sanki o gün o gece "iktidarsızlıktan" kurtuldular, iktidarı buldular.

Sakın böyle şıh-cemaat ilişkileri sadece "dini cenah"da olur sanmayın, bu ilişkilerin alası ladini (din dışı) kesimde daha keskin yaşanır. Esasen; "leküm diniküm veli yedin" esası her daim geçerlidir.

Nasıl şıhlar kendi uçmaz etrafını uçurur, kendi aydınlanmaz etrafını aydınlatırsa, blog şıhları da ışıklarıyla etrafındakileri aydınlatıyor, mesut  ediyor.

Yani, hakkatten de şu blog alemi ilginç bir yer...Her renk, her koku var burada; en renkli ateistinden, en kokulu "Hoca"sına kadar...

Tabii, bu arkadaşlar,  memlekette "diktatörlük" olduğu için rahat os.uramadıklarından şikayetçiler haklı olarak...Söylediklerine göre, tıpa takmak zorunda kalıyorlarmış...

7 Haziran seçimlerinden sonra halkın seçtiği "diktatör" yenilecek ve memlekete özgürlük gelecek, işte o zaman bu arkadaşlar tıpalarını çıkaracaklar...

Muhtemelen bunun kutlamak için Taksim meydanını doldururlar seçimin ertesi günü...

Taksim o gün "biber gazı" nı aratacak bir  "gazlı" gün yaşayacak...

İşte o gün o meydanda olmak istemem....

Not: Şu yazıyı da okuyunca bu "hazımsızlık"ın ne menem bir şey olduğunu daha iyi anlayacaksınız:

http://blog.milliyet.com.tr/hazimsizlik-ve-tedavisi-/Blog/?BlogNo=357133

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..