Blog açılımı

Geçen gün bir yazı yazdım Milliyet Blog ve hayal kırıklıklarım diye Milliyet Blog'ın bazı bakımlardan değişmesi gerektiği hakkındaki düşüncelerimi söyledim, söylemez olaydım. Sanki Anayasa değişsin dedik:)) Bütün hayatımızı çatur çutur değiştirirler kimsenin sesi çıkmaz, Milliyet Blog değişsin deyince nesi varmış Milliyet Blog'un git sen değiş pis cadı demekdikleri kaldı:)) Oysa ben içten bir şekilde yazma heyecanımı neden kaybettiğimi anlatmıştım, laf döndü geldi yazılarım okunmadığı için şikayet ettiğime, nasıl yazmam gerektiği hakkında nasihatler verilmeye başlandı . Ne kadar enteresan değil mi?  

Vazgeçtim ben de kaldırdım yazıyı tansiyonları, şekerleri falan çıkmasın ablalarımın diye:)) Sanırım bu mahalle, emekli memur mahallesi deyince moralleri bozuldu. Tamam barış çubuğu uzatıyorum söz çiçeğimle çikolatamla geleceğim ellerinizi öpmeye. Esasen bu mahalleyi terk etmeyi düşünüyordum ama baktım gördüm ki benim gibi bir deliye ihtiyacı var buranın. Yazılarımı okuyup okuyup desinler nasıl yazı bunlar böyle. Girişi yok gelişme hak getire sonuç sizlere ömür. Malesef artık daha da abuk şeyler yazacağım nasıl olsa çiçek böcük, ay hayat ne güzel vapurlar filan, mutluluk insanın poposunda saklı tarzı yazılardan bol miktarda var, siyaset desen Başbakandan giriyoruz Libyadan çıkıyoruz, Ergenekonu alıyoruz YGS'ye çarpıyoruz . Neyse ben de yine abuk sabuk ipe gelse sapın ne oluyoruz bea diyeceği yazılara devam etmeye karar verdim bir nevi köyün delisi misyonu üstlendim(çok lazımmış gibi) Nasıl olsa 12 Hazirandan itibaren acayip demokratik olacağız özgürlükler ülkesi haline geleceğiz. Açılım falan desen( ya bizim bir açılımımız vardı sahi ne oldu ona) hak getire. En iyisi ben şimdiden başlayayım açılmaya  

İYİ SEYİRLER