Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '09

 
Kategori
Blog
 

Blog’da bir yıl geride kaldı...

Blog’da bir yıl geride kaldı...
 

Göz açıp kapayınca...


Milliyet Blog’da, ilk yazım, 12.11.2008‘de yayımlandı:

“Milli Duruş”ta Standart Eksikliği..
.

Milona’ya ilk gidişimde, havaalanı ile ev arasında gözüme takılanlar vardı yazımda.

İlk “yorum”u Blogdaşımız Fahrettin Çitil Bey’den aldım. “Fenerbahçe’nin Yolunu Ankara'da Kesmek İsteyenler” başlıklı yazıma Fahrettin Bey, şunları yazdı:

“Bir Galatasaray’lı olarak Anıt Kabir'de Fenerbahçe'yi görmekten gurur duydum, selamlar...”

*****
Bir yıldır Blog’dayım.

Kendimi öğrenci konumunda görüyorum.

Biliyorum, meslek yaşamı öğrencilere bir şeyler “öğretme”, onları “eğitme”, “değerlendirme” üzerine kurulu olanlar için, “öğrencilik”i kabullenmek zordur.

Ama ben, bu “zorluk”u kabullenmede bir sıkıntı yaşamadım. Çünkü dün de öğreniyordum, bugün de öğreniyorum. Biliyorum ki, öğretmen, öğretirken öğrenen bir öğrencidir.

Yazarken, elden geldiğince, sözcükleri özenle seçerek kullanıyorum. Yorumları yanıtlarken de buna özen göstermeye çalışıyorum. Yorumların yol açtığı/ açacağı “dediğim dedik” türünden tartışmalara girmek istemiyorum. Özellikle blogdaşlardan gelen yorumları yanıtlamayı bir sorumluluk olarak gördüm; gözümden kaçan durumlar varsa, kusura bakılmasın. Blogdaş olmayanların yorumlarını yayına alma konusunda ise özgürce davranıyorum.

*****

Bu, 290. Blog yazısı olacak.

Zaman zaman ayıklama yaptım, birçok yazıyı da sildim.

Bir yazımı, bir Blogdaş’ı üzdüğümü düşünerek geri çektim. Blogdaş’ın adını anmadan bir cümlesini almış, yazımı onun üzerine kurmuştum. Blogdaş’ım aynı yolu izleyerek, eleştirel bir yazı yazmıştı. O ana kadar yayımlanan yorumlara verdiği yanıtlardaki “saygı”, beni oldukça etkiledi; yazımı geri çektim. Durumu da bir “ileti” ile bildirdim.

Doğru bir iş yaptığıma bugün de inanıyorum.

*****

Açıkça belirtmek isterim ki, Blog’da çok güzel yazılar okuyorum.

Yazılarını, içeriğini beğenmesem de, “yazma tekniği”ni açısından değerli bulduğum blogdaşlar yok değil!

Blog’u bir “tanışma ortamı”, aynı zamanda, “dün”ü “bugün”e getiren bir yer/ iletişim aracı olarak görüyorum.

Blog’un, beni 40 yıl öncesine götürmesi de, benim için ayrı bir mutluluktu.

(DTCF’de, değerli hocamız Prof.Dr. Doğan Aksan’ın “Genel Dilbilim” dersine “filoloji”lerden öğrenciler gelirdi. Biz, Türk Dili öğrencileri onlarla aynı sıraları paylaşırdık. İşte, Blog’da Pirmete adıyla yazan o yılların öğrencisiyle, Blog aracılığıyla Mersin’de buluştuk.

Geçen hafta da, değerli yazar/ şair Oğuz Tümbaş’ın Blog’da olduğunu fark ettim. Oğuz Tümbaş, Ankara’da, 1967-1969 arasında yayımlanan Meltem dergisinin yayın sorumlusuydu.1968 yılında Meltem’de bir yazım ve şiirim yayımlandı. Oğuz Bey’le, ad dışında bir tanışıklığımız yoktu. Onun da Blog’da yazıyor olması, 40 sonra aynı ortamda yazmanın ne denli keyifli olduğunu gösterdi.)

Blog’da “Sen de mi buradaydın?” sorunu sordurtacak başka durumlar olabileceğini düşünüyorum.

****

Bu yazıyı niçin yazdım?

Kendim içim yazdım; amacım, Blog’a bir “tarih” düşmekti.

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..