Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '08

 
Kategori
Blog
 

Blog'da isyan var

Blog'da isyan var
 

İsyancilardan Fulla Hanım


Allah’tan ben varım da farkına varabildik! İsyan bu! “Patrona Halil isyanı” solda sıfır kalır! Osmanlı’ya üç asır kök söktüren “ Celali isyanları” gibi. Başlarında da Celal Çelik Bey var tabii ve sayıları yüzü geçiyor. Organize bir hareket bu!

Niyetleri ne?

Ne olacak? Tutturdular iki haftadır bir “hikâye” konusu ve Yeşim Özdemir Hanım gibi ılıman bir üyenin sayfasında isyanı başlattılar. Niyetleri şüphe çekmemek! Sessiz ve derinden gitmek! MB’dan hikâye izni çıkarsa yapacakları belli… Bunlarda hikâye çok! Bunların hikâyeleri tuğla kalınlığında kitaplara sığmaz. 341. Bölüm…502. Bölüm diye verecekler yayına. Allah ne verdiyse işte. Ondan sonra da “ Efendim biz günce şeyi yazmıyoruz, ‘özgün’ hikâyeler yazıyoruz. MB bizim telif haklarımızı ödesin…” diye bir isyan daha patlatacaklar. Olay mangır olayı tabii!

İsyancıların elebaşları kim?

Kim olacak? Başlarında “Celo” kod adıyla Celal Çelik Bey var. Bu kumpasın ideologluğunu Nazan Köseoğlu Hanım (Kod adı: Türkmen kızı) yapıyor! Bakmayın şu sıralar yazı yazmayıp zıbın, patik ördüğüne. İş başında o! Ama esas beyin Reha Ülkü Bey( K. Adı: Kitapçı) tabii. Vakayünivis Hanım(K. Adı: Rosa) sayesinde radyoları bilem var! Amerika’yla ilişkileri Emekli bir subay(M.K. Öztürk Bey) yürütüyor. Sendikal eylemler Kerem Oğuz’un (K. Adı: Darko) üzerinde. Şu sıralar sayfasını sildi, gözdağı vermeğe çalışıyor! Propagandadan sorumlu bremin başında Madamex Hanım(K. Adı: Doktor) var(Hiç ummazdım)!

Kurmaylara gelince… Niyetim gammazlamak değil ama o Osmaniyelilerin başı Fulla Hanım ön saflarda maalesef! Peşine Hoşseda ve Tuğba Hanımları da takmış! Tetikçi olarak Faruk Sürener ve Solohan’ı seçmişler. İntihar timinin başında da Ayda Hanım var! Ve daha yüzlerce isim tabii… Ayrıca aralarında şifreli haberleşiyorlar. Parolaları bile var Latince… “De te fabula narratur(Türkçesi: Parasız saadet olmaz!)”…

Bu kumpasın içinde Culduz niye yok?

Olur mu efendim? Celal Bey sıkı sıkıya tembihlemiş! “Aman diyeyim, Culduz’a bir şey belli etmeyin. Ağzında bakla ıslanmıyor. Duyar duymaz hemen yazar ve bütün planlarımızı altüst eder…” demiş( Yazarın notu: Yazıklar olsun!). Her gün Messenger şeyinden laklak ederler ama “Buyur bize önder ol” demezler(Yazarın notu: Bir daha yazıklar olsun!)…

Culduz’un iddialarını ispatlayacak belgeleri var mı?

İsyanın belgesi mi olur a kardeşim? Her şey meydanda işte. İsyancıların biriyle (Adı bende saklı) yirmi yorum ve beş mesaj karşılığında anlaştım ve bu bilgileri

(Kod adları dâhil) elde ettim. Arkadaşlarını fiştekleyen bu şahsın ismini açıklamam etik şeyine uygun düşmediğinden gizli kalması gerekir.

Bu isyan filizlenirken Culduz ne yapıyordu?

Ne yapsın? Editörlerle didişiyordu, “Yazımı niye geç yayına alıyorsunuz?” diye. Bir de Ali Gülcü kardeşiyle gece sohbetleri yapıyordu Messenger şeyinden. Saf saf “ Yorumlarımızı Tık banka mı yatıralım yoksa repo mu yapalım?” gibi boş işlere kafa yoruyordu, millet malı götürürken (Ali sana da yazıklar olsun)!

Bundan sonra neler olur?

Zor bir soru tabii… MB idaresinin tutumuna bağlı ama çok taviz verdiklerinden elleri mahkûm, isyancılara boyun eğecekler.

Tepkiler olur mu?

Bu da zor bir soru… Sülümancıların, Bunalımcıların, Mollacıların ve Eymircilerin ne yapacağını bilemem ama sponsor sıkıntısı çeken “İnönücülerin” harekete geçeceği kesin! Yolun diğer yarısı Hocamın önderliğindeki “Ahmetler” grubu şu anda sakin ama ne yapacakları belli olmaz tabii. Ama her fırsatta “ Bizler burada yazılarımızı paylaşıyoruz ayol, paranın ne önemi var!” diye amatörce söylemlerde bulunan (Binlerce defa ikaz ettiğim halde) büyük çoğunluğun bir hak talep edemeyeceklerini rahatlıkla söyleyebilirim.

Ama haksızlık olmaz mı bu?

Müstahak olur efendim, müstahak ( Oh olsun…)!

Bu durumda Culduz ne yapar?

Valla benim tarifem belli. Yazı başına elli iki buçuk Avro’dan aşağı klavyenin önüne oturmam! Siz şimdi “ Elliyi anladık ama o iki buçuk da ne oluyor?” diye sorabilirsiniz tabii… O da pazarlık şeyi için yani. Masaya oturulduğunda editörler “ Ümit Bey, gelin şunu yuvarlak hesap elli Avro yapalım” dediklerinde ben de “ Öyle olsun bakalım, maksat ayağınız alışsın ama vergilere karışmam” diyebilmem için.

Sonuç?

Sonuç yok valla! Arkadaş bildiklerimiz bizi arkadan hançerlediler! Dışladılar yani. Ama Allah büyük! Ben şimdi editörlerden “ Ümit Bey lütfen en kısa zamanda banka hesap numaranızı bize ulaştırın” maili bekliyorum. Klavyemin gücüyle kazanacağım ilk elli Avro’yu harcamaya kıyamam!

Çerçeveletip evimin duvarına asacağım.

Bu da böyle biline.

Not: Bundan sonra başıma örülecek çoraplardan Celaliler sorumludur.

İkinci Not: Editörlerden koruma talep ediyorum.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..