Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '09

 
Kategori
Blog
 

Blog dostlukları...

Blog dostlukları...
 

Blog sayfasında yazıyoruz.

Sayımız beşbin civarında.

Uzun zamandır yazanlar olduğu gibi, aramıza yeni katılan arkadaşlarımız da var.

Yazılarını okuyup yorum yazanlar, zaman içerisinde tanışıklıklarını sayfanın ötesine de taşıdılar.

Pek çok yazarımız arasında, güzel arkadaşlıklar, kıymetli dostluklar kuruldu.

Bazılarıyla da ''keşke sadece burada kalsaydı, görüşmeseydim.'' dendi.


İnsanoğlu tuhaf.

Hele böyle ortamlarda daha da ilginç oluyor hallerimiz.

Yazılanlara bakıyorsunuz mesela...

Dün...

Canım, cicim, gülüm, arkadaşım, dostum denilenlerin...

Bugün...

Yüzüne bakılmıyor.


Dün...

Birisine hıncı olan...

Kendi gibi kızgınlarla yakınlaşırken...

Bugün...

Yanaştığı kişiyi tanımıyor bile.


İyi gününde hatırını sorduğunun...

Kötü gününde anlattığı derdini koyuyor bir köşeye.

Zamanı geldiğinde aleyhine kullanmak için.


Birinin canı yansın...

Hemen diğerinin nesi var nesi yoksa saçıyor ortaya.

Aklınca intikam alıyor, ne kadar aciz olduğunun, nasıl aslında kendini rezil ettiğinin farkına varmadan.


Tanımadığı insanlarla...

Tanımadığı insanların dedikodusunu yapıyor.


Herkes böyle değil tabii ki.

Kendi adıma, tanıştığım blog yazarı dostlarımızı tanımaktan onur duyuyorum.


Evinde misafir olduğum, sofrasında ağırlandığım sevgili Esma...

Hep birlikte sohbet edip, güzel vakit geçirdiğimiz sevgili Tunay...

Körfez güzeli...


Pilavını yeme mutluluğuna eriştiğim Talip bey...

Sohbet ederken vaktin nasıl geçtiğini anlamadığım Pirmete...


Benim için özel insanlar.

Arkadaş ve dost kabul ettiklerim...

Düşüncelerine değer verdiğim...

Yazılarını okumaktan keyif aldığım...

''Doğru yazmış'' deyip hak verdiğim...

Önerilerine ve ikazlarını dikkatle dinlediğim...

''O'' dediyse, doğrudur diye düşündüğüm...

Ne hikmetse...

Bazı olaylarda kelimesi kelimesine aynı cümlelerle düşüncemi ifade ettiğim...

Her zaman yanlarında olduğum insanlar onlar.


Fikir ayrılıklarımız yok mu?

Olmaz mı?

Farklı düşündüğümüz konularda bile şahsını değil, fikrini eleştirdiğim kişiler onlar.

Çatır çatır tartışıp, duracak noktayı beraber görebildiğimiz olgunluktalar aynı zamanda.


Böyle düşündüğüm başka yazarlarımız da var bloga.

Yazılarından tanıdığım ama sanki kırk yıllık arkadaşım gibi kendimi yakın hissettiğim arkadaşlarımız.


Bazı insanlar hakkında fikir sahibi olmak için şahsen tanımanıza gerek yoktur.

Bir cümlesi bile yeri gelir sayfa sayfa anlatır her halini.


Kimileri mesela...

Birine karşı bir kini varsa, görürsünüz.

Birine karşı hıncını almak için nasıl her fırsatı kullandığını fark edersiniz.

Birine karşı öfkesini nasıl çıkarmaya çalıştığını okursunuz.

Kendi kelime hazinesi yetersiz olduğu için, onun kelimeleriyle meramını anlatabilir ancak.


Kimileri de...

Karakteriyle konuşur burada.

Kişiliği...

Beyefendiliği...

Hanımefendiliği...

Üslubu...

Rahatlığı...

Dinginliği...

Bilgeliği ile yer eder şahsen tanımayanların gönlünde.


Burada pek çok yazar yazıyor.

Zamanla herkes, kendi gibi olanlarla yakınlaşıyor.


İyinin de okuru var...

Kötünün de.

Hasedin de alkışlayıcısı var...

Duygulunun da.


Burada simalar yok.

Gönül dünyası var.

Burada rol yapmak imkansız.

Ruhuna kostüm uyduramaz kimse blog sahnesinde.

Ne varsa içinde.

Ne varsa eteğinde.

Onu döker sadece.


Burası bir pazar.

Herkesin bir alıcısı var.

Kimi...

Okur geçer.

Kimi...

Eler seçer.


Seçtiğiyle...

Arkadaş olur...

Dost olur.

Sırdaş olur.

''Can'' olur.


Seçmediğini de...

Bırakır öylece.


''Hayat'' dedikleri...

Bu olsa gerek :)

 
Toplam blog
: 403
: 1023
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..