Blog dostlukları

Milliyet Blog Yazarları olarak; yazdıklarımızdan, okuduklarımızdan, yorumlarımızdan ve yorumlara verdiğimiz cevaplardan edinilen sanal dostlukların gerçeğe dönüşmesi için Milliyet Blog camiası olarak bazı etkinlikler düzenleniyor.

Örneğin 8 Eylül 2007 İzmir toplantısı, Ekim 2007 İnönü Buluşması, 23 Mart İzmir Bostanlı Semtinde Barınak Kafe Buluşması, 5 Nisan 2008 Milliyet Hatıra Ormanı açılışı ve aynı gün Yalova toplantısı gibi benim bildiğim etkinlikler devam ediyor.

Benim katılma şansını yakalayabildiğim 23 Mart Barınak Kafedeki buluşmada canlı olarak tanıyıp, ‘ Acemi Blogcu ‘ adlı yazımda konu ettiğim o güzel insanlarla diyalogumuz devam etti ve MSN sohbetlerine başladık.

Tadı damağımızda kalan o toplantının tekrarlanması, kimin terası kimin terasını döver J))) merakının giderilmesi ve daha geniş çaplı toplantılarla Milliyet Blog Yazarlarının tanışması için arkadaşımız İlyas Bayram ve Esma Kahraman ile bir organizasyon çalışmasına girdik

Bu arada Esma Kahraman arkadaşımızın ailecek tanıdığı ve değerinin anlaşılmasına yardımcı olduğu Değerli Blog Yazarı Kenan Gül’ü ve kuzenini elim bir trafik kazasında kaybettik.

Kederli ailesine baş sağlığı ve sabırlar dileriz. Onlara elimizden geldiğince yardımcı olmak ve hayatı onlar için biraz daha çekilir hale getirmek istiyoruz.

Kenan Gül’ ün ailesine yardımcı olmak isteyenler Esma Kahraman’ la irtibata geçip Gül ailesinin hesap numarasını öğrenebilirler

Bu olay Esma Kahraman arkadaşımızı çok etkilemiş. İzmir’de yapılan kitap fuarı gezisine MB grubu olarak katılamadı.

Arkadaşımız Esma Kahraman’ı bu konu çok etkilediği için üzüntüsünden hiç dışarıya da çıkamıyordu.

Evvelki gün kendisine gel bizim terasta hem bir çay içelim hem de şu Blog Yazarlarının toplantısı konusunu konuşalım. Açılırsın biraz dedim. Gelmek istemedi. Israr ettim. Kabul etti.

Bizim evimize ilk defa gelecekti. Tarif ettim. ‘ 82 Numaralı Güzelbahçe otobüslerine bin, Güzelbahçe Tansaş durağında in. Oradan bize bir alo de. Biz seni oradan alırız ‘ dedim.

Biz de onun gelme saatine yakın, eşimle beraber, biraz alışveriş yapmak için Tansaş’a gittik. Alışverişimizi yaptık. Kasaya girdik hesap ödüyoruz. Esma Kahraman arkamızda. O da eli boş gitmeyeyim diye bir şeyler almış hesap ödeyecek.

Ben onu görüyorum ama o beni görmüyor.

Beklemedeyken çantasını açtı. Telefonunu çıkardı beni arıyor. Geldiğini bildirecek. Ben de hemen önündeyim.

Telefonum çaldı ve ben çalan telefonumu onun kulağına uzatıverdim. Şaşırdı. Eşim, kasadaki görevli, etraftaki görenler hep birlikte bastık kahkahayı.

Sonra bize gittik. Şükriye Kayhan’ın Terası ile dövüştüreceğimiz J)) bizim terası gördük.

Esma: ‘ Şükriye’nin terasını görmedim ama bu terası gördükten sonra onun işi zor ‘ dedi. Sonra karşımızdaki komşuları da çağırıp, bizim balkonda oturduk. Çay, kahve, şarap içtik, çerez yedik.

Aslında çay yoktu ama o da benim hayali bir ikramım oldu J)))

Teras rüzgârlıydı. Balkonun kuytusuna çekilip vaktin nasıl geçtiğini anlamadan gecenin geç saatine kadar sohbet ettik.

Olan bizim şaraplara oldu J)))

21 Nisan 2008