Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '12

 
Kategori
Blog
 

Blog hasbıhalı!

Başını kaşıyacak zamanı olunmayan bir sektörün naçiz bir temsilcisi olan ben, eğer burada blog yazanı olarak karşınızda bulunuyorsam iyi düşünmeniz lazım değerli arkadaşlar!

İnşaat sektöründe de’leri da’ları ha ayırmışsın ha ayırmamışsın bir önemi yoktur!

“Ahmet Usta, demirin de’sini niye ayırmadın ulan?” diyeni vallahi duymadım!

“Paspayı az olmuş!” diyenler oldu!

Deseler ahşapçılığa yatardım!

“ Abi bizde kerestenin inşaatlığı olur, doğramalığı olur! Onları ayırmak önemlidir. İnşaatlık keresteyi doğramalık fiyatına alırsan yaş tahtaya basmışsın demektir!”

Tabi bunlar uzun yıllar yenen kazıkların tecrübeleri!

Milliyet Blog ailesine katılmamın bir nedeni de buydu!

“Altı bin üye var Abi! Üye ol oraya! Arada bir de gazoz patlat! Her ay bir iş kaparsın Allah’ıma!”

Akıl soranlar oluyor ama iş veren yok!

Dün bir arkadaşım aradı!

“Ahmet; İsrail’e adam lazım. Kalıpçı, demirci, duvarcı! Kaç tane varsa gönder! İş çok, adam yok!”

“Ben o işleri bıraktım İbrahim! Blog yazarıyım artık! Yazar istersen göndereyim!”

“Şaka yapıyorsun!”

“Ulan ne şakası? Hatırlamıyor musun Yemen’de ne şiirler yazardım! “

“Eveeet! Bir tane Fahriye vardı galiba! Bıkmıştık dinleye dinleye şiirlerini!“

“ Beni anlamıyordunuz İbrahim! Bak beni anlayanların içindeyim şimdi!”

“Gene de bir bak sen! Acil adama ihtiyaç var Ahmet!”

Babama söylemişler beni!

“Bıktık bu oğlunun şiirlerinden şefim! Her gün Fahriye Fahriye deyip duruyor! Ever şunu artık!”

“ Ya o evli! Üç de çocuğu var! Ne Fahriyesi bu? Bizim çocuk niyetini mi bozdu, ne yaptı?”

Akşam çay içerken hafiften teğet geçti!

“ Şiiri miiri bırak sen! İşine konsantre ol!”

Anladım tabi!

“Baba senin elemanlarının edebi kalitesi sıfır! Nereden buldun da getirdin onları bilmem!”

“Oğlum bize keser tutan, pense tutan adam lazım! “

“Ama sanat yapıları yapıyoruz burada! Sanatı sanat için değil; kalıpçı için, demirci için yapmalıyız baba!”

“Çayı doldur çayı!”

Aslında yazılacak çok konu var !

Mesela, Yılmaz Ağabey’in toplantısına destek mahiyetindeki yazım yok hükmünde oldu! Acaba Yılmaz Ağabey beni oyuna mı getirdi diye düşünmüyorum desem yalan!

Ali Bey’in yazısı da beni derinden etkiledi!

Doğru diyor!

Paslaşma yorumlara ben de karşıyım! Gerçi benim yazılarıma ben bile yorum yazarken zorlanırım! Ne yazdı ki ne yorum istiyor?

Bir de “güvenilir üye” sorunu var ki bu çok yanlış bir uygulamadır!

“Babana bile güvenmeyeceksin bu devirde!”

Hele de alzaymır olasılığı yüksek üyelerin ( 80 üzeri!) bu konuma taşınmaları yüksek risk doğurur! Ben bile bu risk grubundayım!

Kaç kez hanıma “Fahriye!” diye seslendim yahu! Neyse ki edebi kıvraklığım var da işi felaket boyutuna getirmeden kapattım!

İyi hafta sonları herkese!

 

 

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..