Blog kültürü 2/2

Degerli bilgilerini bizlerle paylasan takdir ettigim güzel insanlardan biri cok uzaklarda Kanada'da yasayan Fahri Karakas ve ülkemizde yasayan Savas Sakar. Yazilarindan tanidigim kadariyla akilli, zeki, sevecen, dürüst, arastirmaci, sistemli calisiyor genelde nesnel bilgiler paylasiyorlar. Degerli bilgilerini bizlerle paylasma zahmetinde bulunduklari icin kendilerine cok tesekkür ediyorum. Aramizda olmalarindan gurur duyuyorum. Böyle insanlara ülkemizin ihtiyaci var. Dilerim kendilerini örnek alacak genclerimiz olacaktir.

Savas Bey'in yazisina yapilan kati elestiriyi tasvip edemedim ve üzüldügüm icin düsüncelerimi sizlerle paylasmak istiyorum fakat tek kusurum; kendisinden izin almadan söz etmis olmam olabilir. Beni bagislayacagini ümit ediyor anlayisina siginiyorum. Elestirildi. Fakat o susmayi tercih etti. Bu bilgelik simgesidir. Konu olan yazida yazdiklari hayali uyduruklar da degildi. Yasadigim ülkede de sık sık gündeme gelen ileriye dönük varsayimlardi yazdiklari. Onun burada avukatligini yapiyorum anlami cikartilmasin lütfen! O isterse kendisini elbette cok daha iyi ifade edebilir.

Alptekin beyin hakli oldugu düsünce ve görüsleri var. Yillarca zahmet ve mesakkat icinde emek vererek ögrenilen bir meslegin icra edilisindeki zorluklari dile getirirken gazeteciligin G -sinden bihaberken - sahip oldugu kamerali cep telefonuyla cektigi resimleri gündeme getirecek - gazeteci unvanina sahip olunmasina idi tepkisi. Bugün olmayabilir ama teknoloji delicesine günden günde yenilikler sunuyorsa ilerde neden mümkün olmasin ki? Öyle veya böyle istedikleri meslege sahip olamamis bir cok insan var. Ilerleyen yaslari nedeniyle okula gitme sanslarini kaybetmis olsalar dahi okula gitmeden de yeteneklerini kesvetme imkanini degerlendirebilirler.

O güzel beyinlerden belki aramizda da vardir. Yazarak kendi degerlerini kesvedebiliyorlar. Internet bilgi deryasi. Gazeteciligin püf noktalarini ögrenerek günün sartlarina göre pekala diplomasiz gazeteci de olunabilir belki. Rahmetli Sakip Sabanci gibi diger ülkelerde de azimli, yetenekli bir cok insan sayisiz basarilara imza atmislardir. Olmaz diye birsey yok.

Günümüz kosullarinda bir sirkete isbasvursu yapildiginda illa aldigi egitimle ilgili diploma görmek istiyorlar. Aralarinda ise yaramayan cok diplomalar da maalesef var.

Son haftalarda ufak tefek nahos hava estirildi blogyazar arkadaslarimiz tarafindan. Dolayisiyla genel icerikli düsüncelerimi böylece paylasma geregi duyuyorken Savas beye yapilan elestiriden sonra bir iki düsüncemi paylasmak istiyorum.

Sert bir dille kritik eden arkadasimizin ruh halini anladigima inaniyorum. Kendisi hararetli, aninda reaksiyon gösterebilen sicak ülkenin karakteristik atilgan - sabirsiz iyi niyetli bir insani oldugu kanisina vardim. Elestiriler yapilmalidir fakat o denli taktsiz olmasaydi daha iyi olurdu. Cünkü yazida kendi kisiligine, degerlerine yönelik olumsuz söz edilmemisti. Bende o ülkenin insaniyim benimde genlerimde sabirsizlik var. Ama insan isterse gem vurabilir iradesine. Düsüncelerimi hemen sözcüklerle dile getirsem ya da yazsam en az onun kadar kati elestiriler yapabilirim. Öfkeyle söylendikten veya yazdiktan bir süre sonra düsünüldügünde cogu kez pismanlik duyabiliyor sayin Celal Celik Beyin yazisinda ifade ettigi gibi...

Ben degil o arkadasimiz degil herkes üstesinden en ala bicimde gelebilir. Kirici elestiri yapmak cok kolaydir. Biz zor olani basarmaya calismaliyiz. Kirmadan olumlu elestirebilmeyi basarabilmeliyiz.

Ben de "haksizlik ve yanlis anlasilma" konusunda duyarliyimdir. Elesitiriler olmalidir elestirilere reaksiyon gösterilmelidir eger gerek duyuluyorsa. Uslu uslu yazi yazmakta bazen monotonlasiyor. Bazen insan duygularini da paylasmak istiyor. Espri yapmak geliyor icinden. Birilerine dokunmak gidiklamak istiyor sanki. Iyi niyetle paylastigim bu düsüncelerimle ifade etmek istedigim gibi anlasilacagimi ümit ediyorum.

Sevgiler-saygilar

Mine