Blog Ombudsmanlığı

Milliyet Blogun değerli yazarları; 

Milliyet blog arabası her zaman asfalt yolda seyretmiyor, bir de bakıyoruz, ham yola girmiş etraf toz-toprak... Görüş mesafesi iyice azalmış. 

Şimdiki durumu böyle benzeterek girdim konuya... 

Milliyet blog, internet günlüğü, e-günlük...Burasının demokratik bir platform olduğunu düşünerek yazıyoruz, içimizden geldiğince, kategorilerine uygun, her konuda... 

Ne varki, yazarken bilerek veya bilmeyerek kalemimizin ucunu bir yerlere batırıyoruz.(klavye tuşlarını bir yerlere sertçe vuruyoruz.) 

Bu isteyerek yapılmamışsa, özür dileniyor ve konu kapanıyor. 

Direct veya ima yolu ile bilerek ve bilhassa yapılırsa, karşıdaki kişiye söz hakkı düşer. Ama burası yani bloglar bir hesaplaşma yeri değildir. Bir intikam arenası hiç değildir. Kişiler aralarındaki problemlerini bloglara taşımadan aralarında halletmek durumundadırlar. 

İstem dışı da olsa, özel veya genel anlamdaki anlaşmazlık konusu bloglara aksedince, blog yazarları arasında tarafsız bir arabulucu kanalıyla durum çözüme kavuşturulmalı diye düşünmekteyim... 

İsveçte ilk olarak uygulamaya konulan ve "temsilci" anlamına gelen "ombudsmanlık, konuları tırmandırmadan çözüm merkezi görevini yapıyor. Orada halk ile devlet arasında uzlaştırıcı görevi yapan ombudsman, bloglarda da ona benzer bir görev yapamaz mı? Pekalâ yapar... 

Şimdilerde bloglarda bazı gerilimler olduğu hissediliyor hatta, savcılığa başvuru için "çıktılardan" deliller hazırlayanları da duymaktayız. 

Medeni olduğumuzu iddia ediyorsak, anlaşmazlıklarımızı uç noktalara taşımadan, aramızda, bir arabulucu-ombudsman yardımıyla tatlıya bağlamak mümkün... 

Böyle bir fikir kabul gördüğünde, Efsane Metin bey veya Kurşunkalem'in yaptığı gibi, belli bir tarihte açıklanacak yorumlarla "ombudsman-temsilci seçilebilir. Bu görev bir yıllık veya iki yıllık olmalı, sonrasında bir başka kişi görevi devir almalı. 

Ombudsman, blog yönetimi ile gerektiğinde bağlantılı çalışmalı. 

Burası gözde bir yazım ve paylaşım platformu...Çok değerli yazarlar ve onların yazdığı nitelikli yazılar var. Milliyet bloglarda seviye düşüklüğü, kargaşa-kaos kabul edilemez. Daha kaliteli bir yazım platformu için düzenleyici harekat anlamında bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum. 

Milliyet blog, sınırları olmayan bir büyük bahçe... Bu büyük bahçeyi daha da büyüterek, en kaliteli gerçek çiçeklerle süsleyerek örnek hale getirebiliriz. Her şey bizim elimizde değil mi? Önemli olan niyettir arkadaşlar... 

Böyle bir fikir nerden aklıma geldi? Hani mevsim başlarında evimizin iç dekorasyonunda daha iyi, daha kullanışlı olması yönünde revizyon veya ilaveler yaparız ya... 

Veya Ortaçağda reform hareketleriyle genel bir düzeltme ve düzenleme yapıldığını düşününce neticesi de çok olumlu olmadı mı? Bu da onun gibi bir şey... 

Yani arabamızı asfalt yola çıkararak güvenli ve huzurla yol almasını sağlamak... 

Bu fikrim, siz sayın yazarlara ve hatta okurlara "öneri" mahiyetindedir. 

Aramızda çok sayıda, uzun yıllar yayın hayatında, tecrübeli, mantığı güzel yazarlarımız var. 

Görüşlerinizi yorumlarınızda bildirirseniz memnun olurum. 

Şu an üyesi bulunduğumuz Milliyet bloglara sahip olmak, onu korumak, daha güzelleştirmek ve daha kalitelendirmek için birşeyler yapmak gerektiğine inanmaktayım. Umarım sizler de benim gibi düşünmektesiniz... 

Gönüller dolusu selam ve sevgilerimle... 

Yurdagül Alkan.