Blog sayfalarımız babamızın malı mı?

Herkes MB'nin eleştirisini yapıyor.
Şimdi ben yapmasam ayıp olur düşüncesi ile klavyemin tuşlarını dürtüklemeye başlıyorum.

Bir süreden beri MB dünyasının içerisinde bir serüvene çıkmış gibi hissediyorum kendimi.
Binlerce insanın yazı yazdığı MB sitesinde, işin doğrusunu söylemek gerekirse hayli keyif aldığımı söyleyebilirim.
Her ne kadar keyif alıyor olsam da, eleştiri hakkımında saklı olduğunu düşünüyorum ve buradan hareketle,
MB'nin tümü ile bir reyting savaşına dönüşmüş olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Bu durumu yadırgasam mı, yoksa toplumsal vaziyetimiz budur deyip, bu yöndeki eleştiriyi hafif yollumu geçsem doğrusu bilmiyorum.
Gerçekçi olmak gerekirse, reytingi yaratan genel faktörler ne ise gündelik yayıncılık yaşamında, MB'ye de hakim olan zihniyet odur gibi bir düşünce oluştu zihnimde.

Yazılar güzel olmasına güzel.
Ve gerçektende şunu açıkça ifade etmek gerekirse, son derecede iyi yazar arkadaşların olduğu muhakkak. Bu konu tartışma götürmez. Bu yönü ile MB üyesi olmaktan inanın çok mutluluk duyduğumu belirtmeden geçemeyeceğim.

Ama bazı blogger arkadaşların, allah klavyesine ve parmaklarına daha fazla güç versin. Maaşallah günün her anını yazı yazmaya ayırmışlar.
Hani konu bulmak mesele değil ama, bu tempoya parmaklar ve klavye nasıl dayanıyor hayret ediyorum.
Kimi blogger arkadaşlarda, illede kadın erkek ilişkileri üzerine klavye dürtüklemekle meşgul. İster istemez insan merak ediyor, bütün bir yaşam ve hayat kadın erkek ilişkileri üzerinemi kurulu. Veya bütün bir hayata cinsel roller ekseninde mi bakmak gerekiyor. Çünkü bu durum öyle bir vaziyet almış ki, kimi blogger arkadaşların varlık nedeni olmuş.
Kimi blogger arkadaşlar, kendi ruh hal ve vaziyetini blog haline getirmekle meşgul olmuş ve dünyada başka hiç bir dert tasa kalmamış gibi, varsa yoksa kendi ruh halleri.

Şunu açıkça koymak gerekiyor.
Burada bulunmaktaki amaç ve gaye ne olabilir?
Doğrusu ciddi ciddi tartışılması gereken bir konu.
Kişisel ego tatminimi?
Düşüncelerin paylaşımımı?
Düşüncelerin tartışmaya açılmasımı?
Daha fazla tık ve yorum alma sevdasımı?

Hangisi daha baskındır acaba?

Doğrusu ben hangi anlayışın baskın çıkacağı konusunda emin değilim.
Ama bir gerçek varki, daha fazla tıklanma ve yorum alma sevdasındaysanız, illede cinsel roller eksenine oturmuş bloglar yazmak ve kenarınada cinsel obje nesnelerini yerleştirmek, hedefi on ikiden vurmanıza neden olur bilesiniz.
Benim gördüğüm böyle.

Bunların dışında, MB'de en çok dikkatimi çeken olgulardan birisi de, toplumsal sorunların genel bir çoğunluğun ilgi alanının dışında kaldığıdır.
Toplumsal sorunlardan kastım nedir diyecek olursanız;
Örneğin; Bu gün için toplumumuzun en derin yarası olan uyuşturucu bağımlılığı konusunda doğru dürüst klavye dürtükleyene denk gelmedim,
Örneğin; Yüzyılın soykırımının yaşandığı Afrika kıtasındaki açlıkla ilgili doğru dürüst bir blog okuyamadım,
Örneğin Anti emperyalizm konusunda ciddi ciddi yazılar göremiyoruz,

Dediğim gibi MB, bir taraftan çok iyi olmasına iyi, ama toplumsal sorunlara yönelik ve insanlığın yaşamış olduğu sorunlara ve dramlara dair daha fazla yazının yayınlanması gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç olarak;
Ertuğrul Özkök beyfendinin ünlü ve şanlı bir lafı vardı.
"Köşeleriniz babanızın malı değildir."
Özdeyişi ile ilgili blogger arkadaşlar ne düşünüyor, doğrusu çok merak ediyorum.