Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '12

 
Kategori
Blog
 

Blog uğruna: "lokma döktük, kızamık döktük, kurşun döktük, göbecikler döktürdük."

Blog uğruna:  "lokma döktük, kızamık döktük, kurşun döktük,  göbecikler döktürdük."
 

Eller havaya havaya / Çaaaat! yapalım / Düşman çatlatalım!!



B U N L A R I…

& Blogculuk literatüründe en eskimeyen ve tekrarı yapılan konunun “ Biz ne zaman bu blogculuktan para kazanacağız? olduğunu,

& Ulusal  TV. Kanalında sorumlu idarecilerden bir zatın,  canlı yayında, bir suale verdiği cevapta,  kanal’larında çalışanların, kendi paraları ile  TV’ye gelip, kendi paraları ile yemeklerini yedikleri, program yapanların  para almadıklarını, kanalın ihtiyacı varsa, hep birlikte para katkısı yaptıklarını, hapse girmek icabederse, hep birlikte hapse girdiklerini” söyleyerek bizim blogcuların kulaklarını çınlattıklarını,
 
& Blog’cular arasında anket yaparak “ Köşe yazarlığına talip olanlar, hangi kıstasları yerine getirmelidir diye sorduğumuzda “ O şahsın blog’culuk siciline bakılır. Bel altı, bel üstü vuruş adetlerine bakılır” dendiğini,

& Bir kısım blogcu’ların ise: “Anahtarı paspas altına koyanlar, bahçe sulaması için hortum bırakanlar, kapıdan çıkıp bacadan girenler, zincirleme blog kazası yaparak polemiklerde seviye düşüklüğü yapanlar” diye cevap verdiklerini,

& Bir kısmımızın, işi “Ti’ye” alarak: “Terazilerde tartılacağız bir bir. Safi ağırlığımız, kabahatlerimizden düşülecek. Eh, geriye ne kaldı? Bir “Sırat” Köprüsü kaldı.” diyenlerin de bulunduğunu,

 & Daha da gırgır cevaplar arasında: “Blog hayatımızda kara defterler olacak. Bir yanına sevapları, bir yanına günahlar yazılacak. O terfi edecek aday, sofradan aç kalkmışsa, şükür demesini bilmiş mi? Tavuklara kışt demiş mi? Bu yollarda karoser’i eğriltiniz mi, Şaside vuruk var mı? Far ayarları tamam mı, Hem geri viteste, hem el freni çekikken, gaza basıldı mı? Yoksa karbüratör mü tıkalı? Benzin mi gelmiyor? İşte…Bütün bunlara bakılacak, terfi ancak ve ancak, ondan sonra.” Diyenlerin de bulunduğunu,

& “Valla ben köşe möşe istemiyorum. Bu işler zor. Gölge etmesinler, başka ihsan istemem” de  dediklerini,
& Aynı suali, kendimize de sorduğumuzu,  cevabımın: “ Ört ki, ölem!” olduğunu,

& Bu arada Blog’daki  duruşları  “tilt” olanları da yokladığımızı, sırf medyatik olma uğruna her yazıya abuk subuk yorumlar yapa yapa,  umulmadık köşe bucaklarda blog toplantısı yapmayı teklif edenlere, iki kazı bir araya getirip güdemeyenlere, yorumlara hiç cevap yazmayanlara, yorum yapmayı zul sayanlara veya veya  yorum cevaplarını  pastırma misali kızgın güneşlerde bekleterek geciktirenlere, bundan da vahşi zevk alanlarla  işimizin olmaması sebebiyle onları, es geçtiğimizi, 

& Kimimiz “ Şarkılar yazdım sana, sazlar seni kıskandı” diye güfteler yazdı. Kimimiz blog aşkına şiirler döktürdü, kimimiz lokma, kimimiz kızamık döktük, kimimiz koca koca gözlü kurşunlar döktürdük. Kimimiz blog toplantılarında  sahnelerde döktürdük.. “Islama köfte” tarifi gibi, malzemesini çok koyduğumuzdan, toparlayamadık..

 &“Kadifedendir kesesi / Tık- tık kokar nefesi / Dudağında busesi / O bir aşk heveslisi / Yesin onu ninesi. / Enine nanay / Dikine nanay / Şinanay yavrum, şinanay / Bu blog’larda ,/ Sen sen ol, aşık olma / Geriye kalıp basılma / İleriye çıkıp asılma / Baltayı da taşa vurma / Aşık olacaksan, rol yapma / Sonracığıma / Saçını başını yolma /  Kahvesi Yemen’den gelir / Köşelerden köşe beğenir / Ah ciğerimin köşesi / Ah iki gözümün, hiç birisi / Ah seni seni / Ah seni gidi / Arabası dört teker / Köşesiz seni kim çeker / Köşesiz hayat, beterden beter / Bana köşe yastığı da yeter / Unutma, küllük’te, gül de biter!”

& Ama, her şeyden evvel, blogculuk iyidir. Sıhhat saçar. Nefes açar. Diri tutar. Her gün kendini görürsün. Bir ayna gibidir. Birbirinizi görür, iyi ki varız, deyip kuvvetli bir “çaaak!” işi halleder..

& Ey Blogcu Blogcu / Eselim biz burcu burcu / Taşlar yerinden oynasın / Bu fasulye iki buçuk lira / Hem kaynasın, hem oynasın /Hadi var mısınız? / Eller havaya havaya /  “Çaaak” yapaciz./ Düşman çatlataciz / Eller havaya, havaya. / Hadi  çaklat./  Sesi Bağdat’tan gelsin /  Pardon İdaremizden / Hey, Kandıralı, sen de çaklat / A be sen ne güzelsin / Ağzından öpülesin / Hamsi gözlüm, yeşil gözlümsün / Hamsinin gözleri gibi / Bi yanayi, bi söneyisin!.
 

B İ L İ Y O R
M U Y D U N U Z
?
 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..