Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '07

 
Kategori
Blog
 

Blog yazanlar neyi yazar

Blog yazanlar neyi yazar
 

Blog yazarı ne yazar, ya da yazarlar neyi yazar? Duygularını mı, yaşadıklarını mı, hayallerini mi, gözlemlerini mi, deneyimlerini mi yoksa hepsini harmanlayıp yeni şeyler mi ortaya çıkarır.

Duygular elbette vardır, gözlemlerde, hayaller ve yaşamın deneyimleri de öyle. Hepsinin harmanlandığı bir dünyadır yazılanlar. Fakat kişisel olarak yaşananları asla yazılmaz sanıyorum. Ancak tahrif ederek yazılabilirler. Çünkü kendi kişisel dünyamız ve yaşadıklarımız kendimize özeldir. O nedenle yazarların kendi özel yaşamlarını yazdıklarını sanmıyorum. En azından ben öyle yapıyorum. Bazen yazıyı yazarken ben, benim diye başlayan cümleler aslında yazının akıcılığını sağlamaya dönük yada birinci tekil kişiye yaşatmak istediğimiz şeylerdir.

Bazen yayınlanmamış kişisel deneyim denen yazılarımızda aslında biz değiliz oradaki kişi. Yoksa tüm özel hayatımız ortaya dökülür ki bu durum ancak paparazilere malzeme olmak isteyenlerin yapacağı bir şeydir.

Yazdıklarımızla hayatı her gün yeniden tanımlarız belki. Ya da hayata yeni bir değer katmaya çalışırız. Yaşadıklarımız zaten sıradan olan dır herkesin günlük rutini dir. Günlük rutinleri yazmak zaten yeterince cazip bişey değildir.

Gündelik hayatta yaşananlar, gözlemler bir potada eritilir önce, sonrasında yoğurulur tekrar tekrar hatalar ayıklanır, mantıksal doğrulamalar yapılır ve çelişkiler ayıklanır. Daha sonra yazının akıcılığına bakılır, okurken bir solukta okunmalı, ben okuyorsam başkaları da bir solukta okur diye düşünürüm. O nedenle tekrar tekrar okunur yazılar. Belki de bazen yazdığımızdan bambaşka bir yazı ortaya çıkar. Başlarken düşünülenler yok olmuş yeni bir yazı ortaya çıkmıştır. Bu durumda hangi boyuttaki yazı gerçek hangisi hayal biribirine karışır. Yazı yazmak bir serüvendir aslında yola çıkarken hiç beklemediğiniz şeyler oluverir, kafanızda çakan bir kıvılcım yazıyı uzun bir metin haline getirir. Sonra dönüp baktığınız yazınız size gülümser tüm haşarı tavırlarıyla. Bir çocuğun gülümsemesini yakalarsınız haşarılığından ve bir çocuk kadar sevgiyle bakarsınız yazınıza.

Sonrasında okunan yazıların çetelesine bakarsınız. En sevilen yazınız belki de en sevdiğiniz yazınızdır. Ya da tersidir bazen. Hiç beklemediğiniz yazınız en çok okunmuştur. Siz bu duruma şaşarsınız önce sonra tekarar okursunuz. İş arz talep döngüsündeyse, bazen okuyucuya okutacak yazılar denersiniz. Ama bu yazılar sonra sizi alıştığınız tatlardan alıkoyar. İşte bu yüzden çok okunanacak yazı yerine keyif aldığınız yazılar yazarsınız. Bir gün okurlarınızın sizin keşiflerinizi keşfetmesini bekleyerek. Sizin duyumsadığınızın aynısını duyumsamalarının hayalini kurarak.

Belki her insan başka bir mecrada serüven sürer, sanırım bu yüzden en çok ilgi çekecek dediğiniz yazı bazen gözlerden kaçıverir. Bizler okura bir düş ya da yeni bir serüvene yol açarız her yazıda. Sizlerin serüvenimize ortak olmanızı dileyerek.

 
Toplam blog
: 144
: 2687
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Ziraat mühendisi ve iktisatçıyım. yatırım danışmanlığı ve kişisel gelişim konularında  Simurg Con..