Blog yazarımız üstat Süleyman Ekim bey doktorda!

Doktor, Süleyman Ekim beyin kulağına doğru yaklaşarak sorar.

- Ayda kaç kere Süleyman bey?

- 100 ü geçiyor.

- Yok artık. Bu yaşta hem de?

- Normalde günde üçten fazla olmamasına dikkat ediyorum. Ama bazen işin ucunu kaçırıyorum. Dokuza kadar çıktığı oluyor.

- Ne diyorsunuz?

- Hiç sormayın. Çok çabuk tahrik oluyorum.

- Nelere tahrik oluyorsunuz mesela?

- En çok tahrik olduğum türban.

- İlginç. Kapalı insanlar daha çok ilginizi çekiyor demek ki. Başka?

- Hükümetin icraatlarına tahrik oluyorum. Yanlış bir şey yaptılar mı hemen tahrik oluyorum. Sonra haksızlıklara, yobazlıklara, aile kavgalarına, dayak yiyen kadınlara da tahrik oluyorum.

- Sizin anlattıklarınıza benzer bir hastam vardı. Fotokopi makinesinin çıkardığı sese, cep telefonlarının tiz seslerine, tırnak törpüleme hışırtısı, kapı zili, parfüm kokusuna orgazm oluyordu. Kendisine PSAS sendromu teşhisi koymuştum. Bu hastalığın özelliği ise cinsel uyarılmadaki fizyolojik yanıtlar saatler ve günlerce sürebilir ve kendiliğinden kaybolmaz. Fizyolojik uyarılma klasik orgazmla son bulmaz ve saatlerce, günlerce çoklu yalancı orgazmlar yaşanır ve bunlar bir cinsel arzu ya da uyarılma duygusuyla yaşanmaz. Ama bu belirtiler sadece kadınlarda görülür.

- Ya erkeklerde? Merakımdan soruyorum sadece.

- Erkeklerde buna benzer durumlar priyapizm olarak ortaya çıkıyor. Erkekler için priyapizmin tanımı ve bunla başa çıkma yolları mevcut. Ancak kadınlar için bir tedavi söz konusu değil.

- Benimle ne ilgisi var peki?

- Günde dokuz kere demiştiniz.

- Evet

- Peki siz hasta değil misiniz?

- Hayır ben blog yazarıyım!

Not: Bu yazıda adının geçmesi nedeniyle Süleyman Ekim beyden önceden izin alınmış olup, izin alındıktan sonra yazı yayına verilmiştir. Ayrıca Sayın Süleyman Ekim”i 3000 inci blog yazısına ulaşması nedeniyle kutlar, kendisine sağlıklı günler dilerim.