Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '13

 
Kategori
Blog
 

Blog Yazarken…

Blog Yazarken…
 

Babam vefat etmeden önceki son bayram.. Ailecek bir arada olmanın mutluluğuyla doluyum.. Bu mutluluğu dolu dolu yaşarken belki de boynumu kırışım ondan..


İnsanların birbirlerine bakışı oldukları yere göredir daima.. Nerede duruyorsa o pencereden görür ve o pencereden değerlendirir. Gönül insanı gönül penceresinden görür, güzel görür.. Zaten o nedenle gönül insanları yüzyıllardır dillerimizde, gönüllerimizde yaşayagelmiştir. Mevlana gibi, Yunus gibi..

Mevlana gönül penceresinden baktı insanlığa. Yaşadığı güzelliklerin tesiriyle bir manevi sarhoşluk içindeydi daima. O sarhoşlukla her şeyi ve herkesi güzel gördü; “Ne olursan ol gel” dedi. (Bu dizelerin Mevlana’ya ait olmadığı iddia ediliyor. Sözler önemli değil zaten, bakış açısı ve hümanistliği bu doğrultudaydı, bunu da Allah aşkıyla yaptı). Yunus bu pencereden baktı ve kendinden başka kimseye kızamadı ömrünce..

Keza Hacı Bayram, Hacı Bektaş, Niyazi Mısri, Aziz Mahmud Hüdai ve daha niceleri de.. Hep gönülden baktılar insanlığa.. Gönül penceresinden süzdüler manzarayı. Allah’ın aşkıyla yandılar, yandılar, yandılar da en sonunda piştiler.. Hamdım, yandım, piştim dediler.. Artık gönül eriydi her biri.. Gönül erine buğzetmek yakışmazdı gayrı. Gönül erine yaraşan sevgiydi, hoşgörüydü.. Onlar hep sevgiyi ve muhabbeti öncelediler hayatlarında..

Çoğunuza hayal gelebilir, yalan gelebilir, mizansen gelebilir belki yazdıklarımız. Lakin gönlümüzün sesiydi çokları. Gönül penceremizden görünen köydü her biri. Yemyeşil bir ovada, cıvıldaşan kuşlar eşliğinde oynayan kuzulardı görünenler, şırıl şırıl akan suyun sesiydi dağların yücesinden gelen esintiye eşlik eden sesler..

Atıyorsun diye kestirip atabilir ve dahi laf cambazlığına verebilirsiniz yazdıklarımızı. Lakin her kelimesinde aşk vardır onların. Her harfi süzülür gelir en yücelerden.. en yücedir gönül. Yücelerin yücesidir. Gönül, Kâbesidir âşıkların. Aşkın doruğu, mutluluk ırmağı.. Arş-ı Rahmandır hakikatine erebilene.. Kendini bilebilene..

Bu aciz kulun tek dileğidir o gönül.. Tek arzusudur gönül penceresinden seyredebilmek alemi.. Ve gönül penceresinin önünden hiç ayrılmamaktır nefes aldığı müddetçe gayesi.. Bir gönüle girip sükûn bulabilmek; bir gönülde huzur bulabilmek; bir gönülde aşkı tadabilmektir niyazı..

Bu fakir günahkârdır hiçbirinizin olmadığı kadar. Utanır. Sızlanır. Ağlar. Af diler Rabbinden her daim. Bilir ki affı çok olandır O. O gönül sultanlarının ayak bastığı yer olmak ister. Onlardan artakalan aşkı tatmak ister.. Vardığı gönül diyarında kalmak ister..

İyi bilinsin ki bu fakirin kendinden gayrı derdi yok.. Kendinden gayrı düşmanı yok.. Kendinden gayrı şeytanı yok.. Dileği odur ki güzeller güzeli O Sultan bu fakiri azıcık sever.. Azıcık sever de onun azıcık olanı bizde okyanuslara sığmaz..

Elim ötesine varmaz, kötüsünü yazmaz.. yazamaz.

Dilim gayrısına varmaz, sitem etmez.. edemez.

İşte böyle dostlar.. Meramım budur. Gayrısına gücüm yetmez..

Murat HACIOĞLU

16.01.2013, Denizli

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..