Blog Yazarları Antolojisi, önemli bilgilendirme...

Kimsenin kafasında bir soru işareti kalmaması bakımından, bu önemli açıklamayı yapmak istiyorum. BLOG YAZARLARI ANTOLOJİSİ yeterli ilgiyi çekinceye, gerekli katılımcı sayısına ulaşılıncaya kadar kimseden bir ödeme yapması talep edilmeyecektir.

Bu konuyla ilgili ilk yazımdan sonra, bir haftadır burada aynı konu ile ilgili bir yazı yazmadım. Sebebi, sadece 1-2 arkadaşın yaptığı beni şaşırtan yorumun şokundan kurtulmaya çalışmamdır. Herhangi bir şekilde projeden cayma, söz konusu değildir.

İsteseydim hiçbir şekilde kitap maliyetinden ve Antoloji'ye katılacak arkadaşların tanesi 17 YTL'den 10 kitap alması gerektiğinden bahsetmezdim. Sadece ANTOLOJİ konusuna değinir, ballandıra ballandıra anlatırdım. Hatta çok ucuza mal edeceğimizi, katılımcı yazarların birkaç kitap alması gerektiğini belirtir ve acele müracaat edenleri Antoloji'ye alacağımızı, 100 yazar kapasitesinin olduğunu vs. belirtirdim.

Müracaatlar oluştukça fiyatları açıklardım vs. Ben ticari bakımdan çok başarılı bir insan değilim. Genelde sanatkâr ruhluyum ve ahlâklıyım. Her şeyi peşinen açıkladım. Matbaanın adresini verdim, kitap kalitesini gramına kadar açıkladım.

Lütfen girin kitap pazarlayan yayınevlerinin web sitelerine, bir bakın. 656 sayfa, sert kapak, parlak veya mat kuşe kâğıda basılmış eserlerin fiyatları 40-60 YTL arası.

Birçok yayınevi de 40-50 YTL'ye satışa sunduğu kitapların baskı kalitesi hakkında bilgi bile vermeden, sadece eseri anlatmış.

Milliyet Blog'da BLOG YAZARLARI kitabının fikir babası Kerem OĞUZ arkadaşımızın, benim yazıma yaptığı yoruma şaşırmamak elde değil.

''Kitap pahalı oluyor, daha ucuz olması için, tek renkli, grafiksiz olamaz mı? Ayrıca herkes 10 kitap almasın, baskı adedi de müracaat sayısı x 2 olsun'' diyor.

Kerem arkadaşımızdan daha yapıcı ve mantıklı bir yaklaşım beklerdim. En azından bu yorumu yapmadan bana bir mesaj gönderip sorabilirdi. Kendisini düşüncesizlikle suçlamayacağım ama bu yorumu yaparken pek düşünmemiş.

Diyelim ki 48 kişi müracaat etti. Herkese 2'şer kitap vereceğimize göre 96 kitap, 10 tane de fazla bastıralım, eder 106. Bu kadar az baskıyla kitap piyasaya çıkarabilen bir yayınevi var mı dünyada?

Bir konu hakkında fikir yürütürken düşünmemiz gerekmez mi?

Bin adetten aşağı kitap basmaz yayınevleri. Düğmeye basınca olmuyor her şey. Bunun bir alt yapısı var.

Ben ''1 ay müddetle alt yapı çalışması yaptım'' derken ''Kanalizasyon borusu döşedim, '' demek istemedim. Yollara asfalt dökmedim. Yollardaki çukurları kapattırmadım.

* Bu antolojiye kaç yazarı alırsak bir anlamı olur?
* Kalitesi kötü mü olsun iyi mi?
* Kötü olursa aradaki fiyat farkı nedir?
* İyi olursa arkadaşlarımız biraz daha fazla ücret ödeyecekler ama kalıcı ve çok güzel, şahane bir eser meydana gelecek.
* Hangi matbaa, hangi şartlarda, en kaliteli ve en ucuza basar.
* Kâğıt kalitesi ne olacak?
* Matbaanın tüm kitaplarda aynı kaliteli kâğıdı kullanmasının nasıl kontrol edebilirim vs. vs. Tüm bunları düşündüm.

Başlangıçta ''MİLLİYET GAZETESİ BLOG YAZARLARI ANTOLOJİSİ'' olarak değerlendirdim olayı. Fakat değerli yöneteticiler ve editörler projede ''Milliyet Gazetesi'' adının geçmesini istemediklerini belirttiler.

Bunun üzerine projemi ''Blog Yazarları Antolojisi'' olarak değiştirdim ve kapsamını genişlettim. Yani ONPUNTO, Google, BLOGCU, BLOGSPOT, BLOGGER vs gibi sitelerin yazarlarının yazılarına da yer vereceğim.

Ülkemizde bir şeyler yapmak isteyen insanlara destek verilmediğini, aksine köstek olunduğunu çok iyi bilenlerdenim. Bu benim projemi biraz geciktirir, beni biraz daha uğraştırır ama ASLA YILDIRMAZ.

Milliyet Gazetesinde, ANTOLOJİ ile ilgili yazdığım ''BLOG YAZARLARI ANTOLOJİSİ'' bloğu bir gün sonra yayına girdi. 22 dakikaya yakın bir zaman ana sayfada kaldıktan sonra, 1 gün önce yayına girmiş muamelesi görerek 8. sayfaya aktarıldı. Benim tespitime göre de 10-15 dakika ''Seyir Defteri'' bölümünde kaldıktan sonra çekildi.

Bunlar beni üzüyor tabii. Ama ben üzülmeye alışığım. Beni üzenleri de üzmemeye gayret gösteririm.

Değerli arkadaşımız Ahmet YILMAZ'ın yorumuna da şaşırmadan edemedim. ''656 sayfa parlak kuşeye basılmış kitap çok ağır olur, yerinden kalkmaz!'' diyor. Pes doğrusu. Yani kitaplarla beraber birer de vinç mi hediye edelim?

Elimde aynı ölçülerde 2. hamur kâğıda basılmış Photoshop 4 kitabı var. Tarttım, 1.350 Kg geldi. Parlak kuşe kâğıt biraz daha ağır olur. Yani kitabın ağırlığı bir buçuk Kg. Benim kitaplığımda bu ağırlıkta en az 400 kitap var. Kaldırmakta zorlanmıyorum.

Milliyet Gazetesi Blog yetkililerinin ve editörlerinin antoloji projeme anlayışlı davranmalarını ve bu güzel projeyi desteklemelerini bekliyorum. Bu benim hakkım olduğu gibi MİLLİYET BLOG'da yazan diğer arkadaşlarımızın da hakkıdır.

Ya da ''Bizim daha güzel projemiz var, aynı kalitede bir antolojiyi basacağız ve hiçbir ücret talep etmeden değerli yazar arkadaşlarımıza 10'ar adet hediye edeceğiz'' diyebilirler. O zaman benim projemi çeker atarım.
NOT: Antoloji ile ilgili AKTÜEL BİLGİLER İÇİN
http://www.mustafamumcu.com
MİLLİYET BLOG'DA İLK YAZI
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=74150

Saygı ve sevgilerimle.
Mustafa Mumcu 12 Kasım 2007 Saat: 12:17