Blog yazarları kendi aralarında neler konuşuyorlar?

 

"Konusuna bağlı"

 

"Ben polisiye ve casuslukla ilgili filmleri izlerim. O filmlerde en çok ilgimi çeken nedir biliyor musun?"

 

"Nedir?"

 

"Birimin başındaki kişi, filmin kahramına katili veya casusu bul diye görev verir. Sonra da katil veya casus o birimin başındaki adam çıkar."

 

"Evet, o konudaki filmleri çok izlemişimdir. Nereden aklına geldi şimdi bu konu?"

 

"Hiç,  öylesine işte. Bak bir şey daha aklıma geldi. Hani bir takım insanlar kanunsuz işler yaparlar, bu kanunsuz işleri yapanları da  gazeteciler kamuoyuna duyurur ya."

 

"Eeee, sonra?"

 

"Kanunsuz işleri yapanlar ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşırken, bunları yazan gazeteciler demir parmaklıklar arkasına atılırlar."

 

"Sadece gazeteciler mi? Eğer Deniz Fenerinden söz ediyorsan, o kanunsuz işleri yapanları sorgulayan savcılar hakkında bile soruşturma açıldı."

 

"O da var da....Ben kitap yazan gazetecilerden söz ediyorum."

 

"Eeee, ileri demokrasinin sonuçları bunlar. Sözde yani..Artık kurumlar bile bunları örnek almaya başladı."

 

"Aklıma ne geldi biliyor musun?"

 

"Blog yazarlarının arasında editörler var mıdır?"

 

"Bilmem, olabilir de..Neden sordun?"

 

"Eğer varsa, kendi yazdıkları yazıları hep "Editörlerin seçtikleri" bölümünde yayınlarlar herhalde."

 

"Olabilir tabii, neden olmasın?"

 

"29 Nisan tarihinde bir blog yazarı bilimsel bir yazı yazmış. Başlığı da "Gerçekten de önemli olan, boyu değil işlevi mi?" başlıklı bir yazı."

 

"Neden söz ediyor?"

 

"Penis haritasından"

,

"Penisin de haritası mı olurmuş?"

 

"Ülke bazında penislerin ortalama boyları alınmış"

 

"Nasıl yani, ölçmüşler mi? Beyan mı etmişler?"

 

"O kadarını bilemiyorum, detay öğrenmek istiyorsan 360483 numaları blog yazısını oku. Her hangi bir blog yazısının linkinin  üzerindeki numarayı silip, 360483 yazarsan yazıyı okuyabilirsin."

 

"İlginç, peki Türk erkeklerinin durumu neymiş?"

 

"Valla, orada yazdığına göre, ülkemiz, 17 santimlik Sudan ile, 11 santimlik Çin arasında bir yerdeymiş"

 

"Oh, rahatladım şimdi."

 

"Neden ki?"

 

"En azından ortalamalarda buldum kendimi. Bazı sitelerde siyah derilileri görünce moralim bozuluyordu da."

 

"Aslında ergenlik döneminde erkeklerin en çok takıldığı konudur bu."

 

"Haklısın, internet olmadığı dönemlerde, erkekler ellerinde cetvellerle dolaşırlardı."

 

"Neden?"

 

"Cetveller geometri dersinde kullanıyordu ya, ondan"

 

"Ders için yani"

 

"He, ya...."

 

"Böyle yazılara izin veriyorlar demek ki"

 

"Neden vermesinler ki, bilimsel bir araştırma bu.."

 

"Sana ilginç bir şey daha söyleyeyim mi?"

 

"Bu penis yazısını facebook da beğenen biri var"

 

"Kim?"

 

"Hani geçen gün, senin açık saçık yazılar yazdığı için tenkid ettiğin biri vardı ya, işte o. Bu yazıyı çok beğenmiş."

 

"Ama  benim o yazım, site kurallarına uymadığı için yayından alındı." 

 

"Evet, biliyorum, onun da yazısı yayından alınmış."

 

"Hayır, hayır, onun yazısı yayından alınmamış. O yazıyı kendisi geri çekmiş."

 

"Peki yazıyı geri çekecekse neden yazmış?"

 

"Bilmiyorum, benim yazım yayından kaldırılırken, o yazının kurallara uygun olduğu, benim yazımın da kurallara uymadığı bana söylendi de ondan...İşin ilginç tarafı da ne biliyormusun?"

 

"Ne"

 

"Benim yazımı tenkid eden birinin yaptığı yorumların aynısını, yönetim,  yazımın yayından kaldırılma gerekçesi olarak bana bildirdi."

 

"Yani, sana yorum yapan blog yazarı, editör olabilir mi?"

 

"Bilmiyorum, ya beni yazımı tenkid eden kişi editördür, editör değilse bile beni ispiyonlamıştır,  ya da o açık saçık yazıyı yazan kişi editör olabilir. Tabii, bunlar sadece bir tahmin."

 

"Sana yorum yapan kişi dedikodu yapıyoruz diye bizi şikayet etmesin?"

 

"Ederse etsin, sanki çok şeyimdeydi."

 

"Kasımpaşa diyorsun yani."

 

"Evet, Bank Asya birinci liginde Kasımpaşa ikinci, böyle giderse Süper lige geri döner."

 

"O Başbakan'ın semtinin takımı değil mi?"

 

"Evet, Kasımpaşa tekrar Türkiye süper ligine geri dönerse buna en çok Başbakan sevinir."

 

"Başbakan, aynı zamanda iyi bir Fenerbahçelidir."

 

"Evet, bu bakımdan kendisine sempatim var. Sadece Fenerbahçeli olduğu için yani."

 

"İyi, o da bir şey."

 

"Bu arada artık bloglarda yazım şeklini değiştirmeye karar verdim."

 

"Hangi konularda yazacaksın?"

 

"Bol, bol belaltı fıkrası yazacağım. Tabii, bazı konulara bağlayarak. Bu yazılar bu sitede çok kabul görüyor."

 

"İyi, bende mi yazsam acaba?"

 

"Yaz valla, normal yazılar yazıyoruz ki, ne oluyor? Ülkeyi biz mi kurtaracağız?"

 

"Ama erkeklerin yazdığı yazıları yayında tutmuyorlar. Bu tip yazıları yazmak için kadın olmak gerek. Blog kategorisindeki son rezil yazıyı okudun mu?

 

"Ben o yazının sahibine teşhisi daha önce koymuştum. Bana o konuda bir şey sorma"

 

"Peki o zaman biraz da siyaset yazıları yazalım."

 

"Geçenlerde BDP milletvekilleri, canlı kalkan olmak için operasyon bölgesine gitmek istemişler, polis izin vermemiş."

 

"Ya, BDP demek, PKK demek, bıraksalar gitselerdi."

 

"Mecliste vatanın ve milletin bütünlüğünü koruyacaklarına dair yemin ediyorlar sonra da bölücülük yapıyorlar."

 

"Ama demokrasi gereği meclise girdiler."

 

"Yemişim demokrasisini, demokrasinin arkasına sığınıp, bölücülük yapanlar vatan hainidir. Vatan hainlerinin ise bu ülkede yeri yok."

 

"Ama onlar seçimle geldiler."

 

"Bırak Allahaşkına, seçim dedikleri baskı. BDP nin milletvekili adaylarını bile PKK yöneticileri belirliyor. Sonra o bölgede çok sıkı baskı var. Oradaki kadınlar evlatlarının ölmelerini isterler mi? Kocaları nereye oy veriyorsa kadınlar da o partiye oy veriyor."

 

"Nereden biliyorsun ki?"

 

"Ben bir tarihte seçimlerde sandık başkanlığı yapıyordum. Bir kadın oy kullanmak için kapalı alana giderken, kocası da onunla birlikte girmek istedi. Tabii, ben mani oldum. "Sen karışma beybaba, belki hanımın başka partiye oy verecek" dedim. Adamın bana cevabı "Hiç olur mu öyle şey?" dedi. Bilhassa kırsal kesimde kadınlar oy konusunda kocalarının sözünün dışına çıkmıyorlar."

 

"Doğru olabilir. Güya kadına seçme ve seçilme hakkı verildi. Ama kadınlar seçme haklarını kendi hür iradeleriyle kullanamıyorlar. 

 

"Evet, aynen öyle. Ben demokratik haklarına falan inanmıyorum kardeşim. Bölücü olanlar seçimle gelseler bile vatan hainidirler."

 

"Vatan hainlerini her yerde görmek mümkün."

 

"Haklısın, burada bile görebilirsin"

 

"Nerede?"

 

"Oturduğumuz bu kahvehanede bile"