Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Blog yazarlarının düşündürdükleri-3

Blog yazarlarının düşündürdükleri-3
 

Sedef'in minik kedisi.


(Sn. Gül Ayan bir yorumunda dedi ki: Zeytini çekirdekleriyle birlikte yerim.)

Gemlikte oturduğumuz apartmanda kalorifer yakıtı olarak zeytin çekirdeği kullanılırdı. Kış aylarında apartman zeytin zeytin kokardı. İlk taşındığımızda sağa sola zeytinyağı döküldü de o kokuyor sanıp her gün temizlik yapardım. Mutfakta her an bal dök yala durumu hasıl olunca, bir de bende hal kalmayınca “aman be kokarsa koksun” dedim. Sonra baktım işin aslı başka. Gemlikliler sinekten yağ çıkarma misali ısınma işini de zeytinle çözmüşler.

Apartmanın sahibi her sene biz kiracılara yeni mahsul zeytinden dağıtırdı. Teşekkür eder alırdım ama bu hediye zeytinden toprak tadı gelirdi. Bir gün dayanamayıp niye böyle diye sordum, dedi ki; “zeytinin iyisini satar para kazanırız, kötüsü yere dökülür, haliyle de içine toprak kokusu siner, satsan satılmaz, bizler de onu yeriz.”

Benim neden bir apartman sahibi olamadığım ortada. Halbuki topraktan geldik toprağa gideceğiz, zeytin toprak kokuyor diye burun kıvırmanın lüzumu yok.

Sonuç olarak; Gül Ayan iyi ki Gemlikte oturmuyor. Yoksa kışlık yakıtı yedi diye başına iş açılırdı.

Baktım da son bir aydır yeni yazı yazmamışım. Ben de diyorum bir şey eksik ama ne?

Taşınma telaşı vardı başımızda. Zor işmiş, epeydir taşınmamıştık ya unutmuşum. Sağ olsun büyük küçük demeden akraba ve arkadaş adına kim varsa yakın çevremde hepsi yardıma koştu. Kimi salonu yerleştirdi, kimi yatak odalarını, biri de mutfağı… İşte ben o mutfağı yerleştireni bir elime geçirirsem fena yapacağım.

Aradığım bir şeyi de bulayım arkadaş. Sanki ben bulamayayım diye özenle saklanmış her şey.

Bir daha taşınırsak kararlıyım asla yardım kabul etmeyeceğim. Yerleşmek altı ay da sürse razıyım.

Sn.Mudo dedi ki bir yorumunda “Sineklere zulüm ediyorsunuz, ayrımcı, ırkçı ve kafatasçısınız.”

Hani çizgi filmlerde fareyi kovalayan kedi hızını alamaz ve bir yerden aşağı düşer. İşte o düşme anında kedi bir süre havada asılı kalır ve patinaj çeker, yüzünde de hayret ifadesi vardır. Arkadaşlar, çizgi filmlerdeki bu sahne gerçek. Ben denedim!

Yıllar önce oturduğum ev bitişik nizam apartmanların olduğu bir sokakta ve giriş katındaydı. Salonun penceresi yan apartmanın balkonuna denk geliyordu ve aradaki mesafe 2 metre kadardı. Yan balkonun sahibinin sarman cinsinden sportmen bir kedisi vardı. Ne zaman salonun camını açsam adı Meryem olan bu sarman kedi bir atlayışta soluğu bizim salonda alıyordu. Önceleri bir iki ikramda bulundum ve bizim eve her atladığında ona salam, peynir cinsinden cazip yiyecekler verdim. Meryem artık teklifsiz davranmaya başlamıştı, cam kapalıysa bile bizim tarafa atlıyor pencerenin pervazına oturup patisiyle camı tırmalıyordu. Bir gün baktım yine yan balkonda oturmuş bizim camın açılmasını bekliyor. Aklıma bir muzurluk geldi. Gidip buzdolabından bir dilim salam alıp geldim. Camı açıp salamı Meryem’e doğru salladım. Anında ayağa kalktı, dilini çıkarıp ağzını şapırdatarak yalandı. Arka ayaklarına doğru gerildi gerildi ve bizim cama atlayışa geçti. Sağ elimde salam, sol elim pencerenin kulpunda tetikte bekleyen ben Meryem’in uçuşa geçmesiyle birlikte pencereyi hızla kapar gibi yapıp geri açtım. O anda balkonla pencere arasında havada olan Meryem, bir an için gözleri şaşkınlıkla kocaman olmuş, dört ayağı yanlara açılmış ve tüm tüyleri dikilmiş olarak havada asılı kaldı. Göz göze geldik ve Meryem aşağı doğru diklemesine inişe geçti. Bütün bunlar iki saniye içinde olup bitti ve pencereden aşağı baktığımda Meryem çiçeklerin içindeydi.

O günden sonra cam sonuna kadar açık da olsa Meryem bir daha bizim tarafa atlamadı. Hatta kendi balkonuna bile çıkmadı.

Niye o kadar kızdı anlamadım. Alt tarafı teklifsiz girip çıktığı komşu evin sahibi bir şaka yaptı, bu kadar büyütülüp onur meselesi haline getirilecek ne vardı ki?

Kedi severlere özel not: Salon camı ve bahçedeki çiçeklik arasındaki yükseklik sadece 3 metreydi ve Meryem balkondan o bahçeye her gün defalarca atlardı.

Feray’a özel not: Mutfağı sen mi yerleştirmiştin? Cezve nerde arkadaşım yaaa.. İki haftadır kahveye hasret kaldım senin yüzünden.

 
Toplam blog
: 61
: 2350
Kayıt tarihi
: 24.01.08
 
 

17 yaşımdaydım yazmaya ilk başladığımda. Dünyayı tanımaya çalışırken kendimi de tanıdım zaman içinde..