- Kategori
- İnternet
Blog yazarlığı bir sanattır .
Sonuçta sanat kendini çeşitli yollarla ifade etmekse, burada sergilenenler de bu tanıma uyuyor bana göre..
Şimdiye kadar kendinize sakladığınız veya birkaç kişi ile paylaştığınız bilgileri geniş kitlelere ulaştırmak, yani olayı kişisel boyuttan çıkarıp toplumsal bir boyuta taşıma görevi.
Ancak, Milliyet Blog’da yazıyor olmak özelliğimizin kıymetini bilemiyoruz nedense?
Ve en olur olmaz, en küçük ayrıntılara dahi takılıp hayıflanıyoruz. Oysa bir şeyler üretmenin hazzını yaşamalıyız.
Yani hiçbir şey olmasa da, ürettiklerimiz kendimize kalacak şeyler sonuçta.
Bir gün birleştirir kitap bile yaparsınız, neden olmasın?
Yada dostlarımızın boş zamanlarında neler yapıyorsun sorusuna, bir büyük gazetenin internet sitesinde yazıyorum diye cevap vermenin güzel bir tarafı var en azından.
Hatırlıyorumda neler yazmışım ilk günlerimde, ne acemilikler yapmışım?
Onları yazarken bile kendimi sanki bir site kurmuş gibi hissediyordum.
Kendi kendime habercilik oynuyordum adeta!
Bilmiyordum ki acemiliğimi çoktaaan fark ettiler, ama buna rağmen yine de nazımı çekiyorlar.
Peki, bu cömertçe sergilediğiniz hoşgörüleriniz sonrasında neler değişti?
En önemlisi, yazmanın büyüsüne kapıldım ve insanlar hakkında daha fazla bilgi sahibi oldum.
Hemen her kategori de, bilemediğim ve açlığını duyduğum konularla karşılaştım .
Hatta düzenlenen MB yazarları toplantıları sayesinde, hepsi de çok hatırlı kişiler diyebileceğim arkadaşlıklar edindim .
Geçtiğimiz zaman boyunca beni gülümseten ve üzen olaylarda yaşadım elbette .
Ancak her şeye rağmen, burada geçen bir saniyemin dahi hiçte boş geçmediği bir gerçek.
Bizlere bu ortamı sağlayan yetkililere ve bu oluşuma değerli katkılarını sunan tüm yazar arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler..