Blog yazarlığı nedir, ne değildir?

Yazarlıkta mektepli yada alaylı olmak arasında çok fark var mıdır sizce?
Öyle ya, her ikisinde de okuru olumlu yönde etkileyecek özel bir yaratıcılık gerekir.
Bu da sadece öğretimle gerçekleştirilecek bir şey değildir. Öyle olsaydı, ayrıca stajyerlik müessesesine gerek duyulmazdı.
Yani pratik yaparak, usta çırak ilişkisi içinde diğer ustalardan beslenerek yoğrulmak dönemi.Tıpkı blog yazarlığında olduğu gibi!

Bir yazar, ele aldığı konuları basın kurallarının izin verdiği ölçüler de yazmalıdır elbette.
Ancak içerisine duygularını ve hayallerini de katmalıdır mutlaka!
Kendisini farklı kılacak bir kostüm de giydirmelidir yazısına, yani bir aksesuar sunmalıdır ille de!

Yani bakan gözler, gördüklerinin içerisinde hissetmelidir kendisini.
Tıpkı bir Ressam’ın düşündüklerini hayallerini çizdiği gibi.

Yazarlık Ressamlar gibi yıldızları göklerden indirmek değildir pek tabii ki!
Ama olabildiğince itmektir herkesleri engin bilgilerin kucağına...
Gerektiğinde gülümsetmek, gerektiğinde düşündürmek amacıyla.
Hatta küçük tepecikleri, dağlar kadar büyütmek gerektiğinde!
Yağmur birikintisini okyanus yapmak bile olabilir!

Ayrıca öğrenmenin sonu yoktur!
Yani insanın profesyonel yada amatör yazar olması son noktayı ille de kendisinin koymasını gerektirmez.

Çünkü yazılan her türden konular, her halükarda eleştirilmeye mahkumdurlar.
Ta ki, ortak noktalarda buluşulana, doğrular ortaya çıkana kadar.
Bu yönde yeteneği olduğunu düşünen insanlar, usta yazarları okuyarak, takip ederek işin mutfağında yetiştirebilirler kendilerini!

Pekala alaylı olabilirler yani!.