Blog yazarlığında önemli bir nokta.

Bilgisayarların varlığının her yerde çoğalması ve neredeyse her eve girmeye başlaması, sonra internetin bağlanma hızının artması ile ulaşılabilirliğinin kolaylaşması ve arama motorları sayesinde her türlü dökümana son derece hızlı bir şekilde ulaşabilmenin dayanılmaz kolaylığı bilgiye ulaşmamızı da hızlandırdı.

İnternet son derece kaotik bir ortam. Yıllarca önce kurulmuş ve bir köşeye atılmış adeta hayalet gemi misali dolaşan binlerce site/sayfa var. Her türlü bilgi de var. En bilimsel makalelerden tutun da...en mide bulandırıcı sayfalara kadar. Doğru bilgiyi nereden nasıl bulacağını bilen insan için internet harika bir ortam.

Blog yazarlığı işte bu noktada oldukça eğlenceli. Paylaşımlarınızı hemen insanlara ulaştırabilmeniz mümkün. Blog yazarlığında zor olan sanırım özgün olabilmek. Tekrarlara düşmemek. Anlattıklarınızın size ait olabilmesi önemli bir nokta.

Geçenlerde tesadüfen denk geldiğim bir blog yazarının yazdıklarını okuyunca hayret ettim. Daha doğrusu yazdıkları demek yerine “kopyala yapıştırını” okuyunca demeliydim. Kopyala/yapıştır yaptığı yazı altına hiç bir referans noktası koymamıştı. Orijinalini okumamış olsaydım, ne güzel zekice yazılmış bir yazı diyecektim. Beni bu noktada düşündüren şey alıntının kaynağının gösterilmemiş olması. Sokakta denk gelip bizlere kendi hikayeniz gibi anlatabileceğiniz olayları, araştırma olasılığımız yok. Belki yine tesadüfen farkedeceğiz alıntı olduğunu. Ama blog yazarlığı öyle değil. Yazılarınız kayıt ediliyor. Arama motorları orijinalini de yanına koyabiliyor. Böylesi bir ortamda bile bu şekilde davranan bir insan yaşadığı hayatı için de güzel(!) bir örnek temsil ediyor. Ne kadar güvenebileceğinizi farkediyorsunuz.

Herkes blog yazmak zorunda degil, hele ki yazabilmek için başkalarının yazılarını alıp kaynak belirtmemek ise zayıflığın mı yoksa cahilliğin mi göstergesi? Belki de hırsın?

Blog yazımızın yarısından fazlası bile alıntı olabilir ve kaynağını belirtiriz buna kimsenin diyeceği olamaz. Tıpkı alıntı yapıp ta nereden olduğunu hatırlayamadığımızı belirtmemiz kadar normaldir. Yeter ki insanlara ve kendimize saygı duyduğumuzu gösterebilelim.

Bu arada eğer soracak olursanız kimdi bu yazar diye inanın hatırlamıyorum, o kadar rahatsız oldum ki aklımda tutamadım bile. Aslında doğru değildi yaptığım düşünemedim o anda.

Bir yere yazıp not etmek gerekliydi...tekrar denk gelmemek için.