Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '13

 
Kategori
Blog
 

Blog yazmak üzerine

Blog yazmak üzerine
 

Blog yazmak


Düğün kambersiz olmaz derler ya bu da öyle birşey hemen hemen okuduğum tüm arkadaşlarım blog yazımı ile ilgili bir blog hazırlayıp sundular. Meta sıkıntısı çekerken ben de bir tane hazırlayıp sunayım dedim. 06.06.2012 tarihinde Milliyet bloga kayıt yaptırdım. Yani burada 6 ayımı doldurmak üzereyim, deyim yerindeyse 6 aylığım. Acemilik işte daha önce yerel bir sitede (www.İkizdere.net) yazdığım toplam 90 adet yazıyı bir hafta içerisinde Milliyet Bloga taşıyınca, yazılar çokça dönmeyince okunma oranı da düşük kaldı.

Eleştirel bakış açım çok geniştir. Ama blog yazarlarını eleştirmiyorum, Ünlü tarihçi Edward Hallett Carr, yerinde ve öğretici bir yaklaşımla; okuma, araştırma ve bilgi toplama süreci bir “girdi” ise, yazıyı da bir “çıktı” olarak değerlendirmektedir. Aynı zamanda Carr; “Yazma, okumaya kılavuzluk eder, onu yönetir, verimli kılar; yazdıkça, insan neyi aradığını iyi kavrar.” Diyor, katılıyorum.

Bu yanı ile yayınlanan yazılar, en yalın biçimi ile hazırlanıp okuyucuya sunulmalıdır.

Burada hazırlanıp yazılan hemen hemen tüm yazılar bir kitabın, konunun “önsöz”ü niteliğinde olmalıdır.

”Önsöz”  niteliğindeki blog yazılarına gerçekte eklenebilecek, söylenebilecek, sesini duyurabilecek, son sözün söylendiği bir kürsüden sesleniyormuş edası içinde olmalıdır.

İletmeye çalışılan konunun teması, çokça kelimeyle birlikte, uzun cümlelerden oluşan, sayfalarda boğulup dibe oturan, kuşkulardan uzak, içerik taşımalı diye üşünmeli Blog Yazarı. (Kimileri bu kaygıyı duymuyor galiba, sayfalar dolusu yazıyor, kişisel olarak o tür blogların okuduğunu düşünmüyorum.)

Tüm Blog yazarları yazı yazarken konuda ve içerikte ciddi, tutarlı olmalı. (Kimi Bloggerlar, özellikle iktidarı destekleyenler, güç odaklılar, muhalif olmayanlar, bir blog ta şöyle diğer blog ta böyle diyorlar; ekonomi iyi deyip diğer hafta geçim sıkıntısı nedeni ile emeklinin çay ve simitle kahvaltı yapmak zorunda olduğunu yazıyorlar.)

Blog yazarı, bloğunu bir yemek gibi mutfağında elindeki malzeme, alet edevat ve kültürü, eğitimi, mevcut materyallerle hazırlamalı. Dolayısı ile mutfağın temizliği, kullanılan malzemelerin kalitesi, alet edevatın işlerliği, aşçının bilgi birikimi ve eğitimi yemeğine yansımaktadır.

Bloğun sunumu için ayrı bir beceri gösterilmelidir. Bu konuda, meslektaşım, büyüğüm sevgili Necip Koni Üstadın dahihane yaklaşımları örnek gösterilebilir.) Özenli, düzenli, temiz sağlık kurallarına (hijyen) uygun hazırlanan yemekler, albenili, cezb edici ritullerle sunulduğu zaman, o yemeği yemenin tadına doyum olmuyor. Tıpkı bir blogun önüne geçilmez bir şekilde birkaç kere okunma isteği gibi.

Hem hızlı yazmak, hem kaliteyi sağlamak zor bir uğraşı olsa gerek, bunları yapmak için çaba harcamalı.

Yoğunlaşarak emek vererek girdilerinin miktarına bağlı olarak, enine boyuna düşünüp damıtıp yazı yazmalı. Bu tür yazıların okunması son derece keyif verici bir durum.

Blog yazıları kısa ve özet niteliğinde olmalı. Tüm edebi otoriterlerin hemfikir olduğu, eylemi ve yeniliği doğuran en uygun sözün, özlü söz olduğudur. William Shakespeare “düşüncenin canı kısa sözdedir.” der.

Yaşamdaki zenginliği, çok yönlülüğü, boyutluluğu söz tohumunun toprağı haline getirmek, merak etmek, aramak, kuşkulanmak, donanmak, yaratmak, yazmak. Sözcük ve kültür dağarcığını (girdileri) sürekli geliştirmek, yaşamın en canlı yazı ile ilgilenmek, birleşmek, birleştirmek, görkemli bir uğraşı.

Yazı yazan kendisine karşı iyi direnmeli çünkü direniş, gelişme olanağını ve özgürlüğü artırır.

Yazarken kendi kafanı ve yüreğini esas almalısın.

Yazıp sunduğun yazı hakkında okuyucunun ne diyeceğine, ne diyebileceğine önceden kulak asmalısın.

Sadece sizi övenleri, alkışlayanları dikkate almayın.

En rezil, en yıkıcı, en düzeysiz, en kepaze eleştirileri de dikkate alarak, ustalığına kat.

Yazılarınızda konu ne olursa olsun, nasıl anlattığınızın önemli olduğunu unutmayın.

İçerikte düşüncelerin uçuşmasını, duygulara dokunmasını, beynimize bir miktar esinti vermei gerekliliğini unutmayalım.

6 aylık süreç içerisinde okuduğum, Milliyet Blog Yazarları neyi nasıl yazacağını iyi biliyor ama düşünsel ideolojimden kaynaklı ve biraz da serdeki ukalalılıktan Blog yazarlarına önerilerde bulundum.

Sürç-i lisan ettiysem de affola!

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..