Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '07

 
Kategori
Blog
 

Blogçular apartmanı

Blogçular apartmanı
 

Yaklaşık üç aydır Blokçular Apartmanı'nda oturuyorum ben. Yok, üst katlarda değil, bodrum katında. Ama şikayetçi değilim, "yükseklik" korkum olduğundan özellikle seçtim bu bodrum katını. Kiracıyım işte ben de, diğer kiracılar gibi. Hepsi de birbirinden değerli, 1.547 komşum var. Ne yazık ki hepsinle tanışma şerefine nail olamadım henüz.

Vaktim oldukça ziyaretlerine gidiyorum, elimde "yorum" çiçekleriyle. Eli boş gitmek olmaz tabii. Güler yüzle karşılıyorlar beni. Mutfaklarında bulunan en leziz yemeklerden ikram ediyorlar. Önüme ne koyarlarsa mırın kırın etmeden yiyorum. Öyle ya, misafir umduğunu değil bulduğunu yer.

Bazen soğuk karşılandığım da oluyor ama dert etmiyorum. Çayımı içer içmez "bana müsade" diyorum.

Apartmanımızın da diğer apartmanlarda olduğu gibi bazı sorunları var. Bu apartmanın eski kiracıları, "kalabalık"tan şikayet adiyorlar. "Eskiden daha mutluyduk, biz bizeydik." diye yakınıyorlar. Öte yandan gün be gün yeni kiracılar da taşınıyor apartmanımıza. Apartmanımız oldukça yüksek ve geniş. Daha bir çok kiracıya "yuva" olmaya müsait.

Ben şahsen memnunum apartmanımdan ve oturduğum bodrum katından. Apartman sahibim, "Almanya'dan oğlum gelecek, lütfen daireyi boşaltın" dese, sorun çıkarmam. Ama bilirim ki böyle bir teklif gelmez. Hangi baba oğlunu bodrum katında oturtturur ki?

Şimdilik yakın komşularım benden memnun, ben de yakın komşularımdan. Üstelik mutluyum. Eskiler "Ev alma komşu al" demişler, ne kadar da doğru.

Apartmanımızdaki huzursuzluğun "Asansörden" kaynaklandığını öğrenince, bazı girişimlerde bulundum. Eski ve yeni kiracıları ortak bir noktada buluşturarak uzlaştırmaya çalıştım.

Kıdemli kiracılar, "Eskiden düğmeye bastığımızda asansörümüz hemen gelirdi, yeni kiracılar yüzünden çok beklemek zorunda kalıyoruz, ayrıca çöp sorunu da var" diye yakınıyorlardı.

Yeniler ise , "Madem biz de kiracıyız, asansörü kullanmak bizim de hakkımız." diye karşılık veriyorlardı.

Ben de onlara, "İyi kötü bir asansörümüz var, ya olmasaydı da o dik merdivenleri çıkmak zorunda kalsaydık." diyordum. Pek sözümü dinletemedim tabii.

"Onun asansörde gözü var." diyorlardı...

Ama ben bodrum katında oturuyordum.

Tartışmalar devam ediyor. Ben de hem yakın komşularımı, hem de apartmanımıza yeni taşınan komşularımı ziyaret etmeye devam ediyorum. Asansör gelirse biniyorum, gelmezse merdivenleri çıkıyorum... Elimde "yorum" çiçekleriyle.

Geçenlerde Kevser Şekercioğlu Hanım'ın davetini beklemeden kendisini ziyaret ettim. Diğer komşularım alınmasın ama ben böyle ikram görmedim. O ne zengin mutfak öyle? O ne düzenli sofra? Hele bir de "Beyaz atlı prens" diye bir tatlı yapmış ki, yeme de yanında yat. Tek bir "yorum" çiçeği bıraktım o tatlı tabağının yanına.

Apartmanımdan ve oturduğum bodrum katından memnunum. Komşularımı ziyaret etmek, onları ağırlamak ve ikramlarda bulunmak mutlu ediyor beni.

Bugün de Nilgün Akad Hanım'ı ağırlayacağım. Kendisi bu apartmanda oturmuyor ama sık sık ziyartime geliyor. Elinde "yorum" çiçekleriyle.

Değerli komşularım, hepinizi misafirliğe bekliyorum. Her ne kadar bodrum katında otursam da, ikramda ve saygıda kusur etmem.

Evimin baş köşesi sizindir.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..