Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '08

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Blogculuk sorgulaması

Blogculuk sorgulaması
 

Okumak ve yazmak


Farklı olaylar hakkındaki düşüncelerimizi kaleme aldığımız bloglarımız her konudan dem vurmakta, kah şiir kah güncel olaylar bloglarımıza yağmur tanesi gibi düşmekte ancak blogculuk eski bir geçmişe sahip değil dolayısıyla taban henüz oluşmamış bu döneme temel atma aşaması da denebilir. Kişisel görüş ve kritikler her ne kadar yerinde olsa da, kişilere göre bloglar çok farklılık gösterebilmekte esas amaçta zaten bu olmalı, birçok fikrin, düşünce platformların da sergiye konması okunması, yorumlanması, bilgilenilmesi yani paylaşım.

Bazı siteler de enteresan yaklaşımlar gözümüze çarpmakta mesela blog sayısı ilginçtir çok blog yazmış olmak için, çalakalem yazılmış imla hatalarıyla dolu kısa ve yüzeysel yazılarla blog sayılarını arttırma çabasında olan arkadaşlarımız mevcut, bu nasıl bir kıstastır bilemiyorum fakat 100, 500. Bloğumu yazdım diyerek bunu bir aşama sayan zihniyette blogcular var. Tartışılabilir bir konu aslında kaliteli bir yazı için ne gibi kriterler gereklidir bunları öğrenmemiz gerek. Yazılan edebiyatla ilgili ise, bu yazın şiirse çok daha dikkatli olmak gereklidir diye düşünüyorum.

Zaman zaman da düşünüyorum bloğun kilosu kaça, tonu kaç para diye bundan zengin olsam ben olurdum herhalde yazdığım blog sayısı 2000 e ulaştı.. Şakası bir yana, ulaştı da ne oldu? Ne paylaşabildim ne aktarabildim? Yazdığım yazıları önce kendim beğendim mi? Kaç tanesine evet bu olmuş gerçekten tebrikler denilen blog sayısı belki de bir elin parmak sayısını geçmez. Oysa şahit olduğum birkaç kalemi okuduğumda ve incelediğimde henüz blogculuğun tam başında olmasına karşın bu kadar düzgün yazım bu kadar güzel ifade ve mükemmel paylaşım içeren tek yazılara da şahit oldum demek ki çok yazmak ya da blog ustası olmakta yetmiyor kişisel birikim ve düşüncelerin aktarılma noktasında az yazmak çok yazmak ya da yeni blogcu kıdemli blogcu gibi unsurlar güzel yazıya bir oran teşkil etmiyor.

Gözlemlerime göre, konu başlıklarının seçimi ve konuyla ilgili, gerekiyorsa tam isabet fotoğrafların uyumu çok önemli bunun yanında gündemi takip etmek ve kendi düşüncelerimizi aktarmanın yanında spor, şiir, siyaset gibi genel konularda da kendi farklılığımızı ortaya koyabilecek bir renk arayabilmek tuvaldeki boyaları birbirine karıştırıp farklı renkler elde ederek ortaya bir resim çıkarmak, yani farklı bakış açılarımızı cazip bir şekilde sunmak ve paylaşmak.

Sadece yazmadan öte önce okumak benim alışkanlığım, bazen okumaktan yazmaya fırsat bulamadığım olur . Zira okumak benim için yazmaktan daha büyük ihtiyaç benim için böyle demek ki öğreneceğim daha çok şey var. Her konuda fikir beyan etmek zorunda da hissetmem kendimi, sadece “Medya okur yazarlığı” konusunu bütün blogcuların arabayı kullamadan önce nasıl ehliyet gerekiyorsa, yazım için nasıl imla bilgileri gerekiyorsa , Medya okur yazarlığının da o kadar internet kullanıcılarının bilgisinde olması gereğine inanıyorum. Önümüzdeki süreçte mutlaka kurallara bağlanacak olan belli kriterler bloglara da yansıyacaktır diye düşünüyorum.

Tabi kalemin ucu o kadar da keskin değil bunlarda katı kurallar değil , insanlar tabi ki içinden geldiği gibi ifade etmeye devam edecek fakat mesela benim gibi şiir yazayım derken edebiyatı katledecekse ve birkaç arkadaşım da bana ah canım ne kadar da güzel yazmışsın deyip de içinden ya böylede yazılır mı dedirteceksem hemen yazmaya ara vermeli ya da sadece okumaya devam etmeliyim. Fakat nafile, insanoğlu kendi eserini çoğu zaman kusursuz bulur, insan olarak egolarımız vardır aynanın karşısına geçeriz ve kendimizi kusursuz görürüz. Bu ego kendini beğenmişlik egosudur, ta ki birisi çıkıp da “KRAL ÇIPLAK” diyene kadar.

Farkedilmek, seçilmek, okunmak hepimizin arzusudur, ancak birbirimizi yapıcı olarak eleştirmekten kaçınmayalım, karşımızdakinin ceketinin yakası yarım kalkmışsa , arkadaşımızın eteğinin astarı sarkmışsa söyleyelim bu onun eksiğini yüzüne vurmak değil , toplum içinde kusurlu ya da şekilsiz dolaşmasına engel olmamız noktasında aksine sevdiğimizi gösterir söylemezsek asıl kötülüğü o zaman yapmış oluruz. Blog dünyasının okyanusunda bir damla olarak hep bunlara dikkat etmeye çalışırım oysa görmediğim ya da anlamak istemediğim kimbilir ne hatalarım , hatalarımız vardır. Olur ya bir dost çıkar birgün söyleyiverir ben/ biz blog dünyasında eksiklerimizi gideririz. Aslında bir dosttan kasıt bu konuda rehberlik yapacak kişilerdir. Blogculuğun okulu kurulmayacak fakat aramızdaki öğretmenlerden faydalanmasını bileceğiz durum onu gösteriyor.

 
Toplam blog
: 181
: 1067
Kayıt tarihi
: 07.03.08
 
 

1957 Eskişehir doğumlu, Esk.A.Ü İşletme, İşbankası emeklisi, İstanbul Büyükçekmece de yaşayan, ST..