Blogda ayrımcılık ve köşeyi dönenler

Beni en çok yaralayan ve üzen, yazı başına aldıkları para oldu tabii! Ayrımcılığın bu kadarına da pes doğrusu! Celal Çelik söylemişti de inanmamıştım. Bana hava atıyor sanmıştım. Messenger şeyinde görüşürken “İşten ayrılmayı düşünüyorum Kaptan, tüm ağırlığımı blog yazılarına vereceğim bundan kelli” demişti bayram öncesi!

Sırf temmuz ve ağustos ayı kazancıyla gitmiş kendisine en kocamanından bir lap top almış! Bayramda on beş gün süren Antep seferi de işin cabası tabii! Bu da yetmezmiş gibi bir hafta süren Antalya tatili… Beş yıldızlı otellerde, gel keyfim gel!

Nereden geliyor bu değirmenim suyu? Sorarım size nereden geliyor?

MB idaresi kesenin ağzını açmış da bizim haberimiz yok nedense! Kerem Oğuz ile Mamut Bey’in ortaklaşa kuracakları “basın-yayın” şeyinin sermayesini kim karşılıyor biliyor musunuz? Bilemezsiniz tabii! Ser verip sır vermiyor bunlar! Keseleri de dolu!

Ayda Hanım bile Marmara Ereğlisi’nde kendine lebi derya bir villa almış! Son günlerde günde üç- dört yazı birden girmesi bu yüzden! Bu tempoda giderse o villanın mobilyalarını da alır kış gelmeden!

Alsın efendim, alsın, gözümüz yok! Biz Kızılay yararına da yazarız! Bunlar güvenilir üye tabii!

Ablam Alev Meisel Hanım bile kuçukuçuları ikiledi, sokaktan topladığı yaralı bereli sıçırtma kedilerin sayılarını da on altıya (16) çıkarttı! Bu tüylülerin sırf veteriner gideri bile dört nüfuslu bir aileyi geçindirir! Ağzımda bakla ıslanmadığını bildiğinden bana söylemiyor ama bu yaz Ege kıyı ve kasabalarını gezerek kafasına göre bir çiftlik aradığını biliyorum ben. Kendisi için değil, tüylüleri için! Milliyet Blog sağ olsun tabii!

Benim sevgili hemşerim Narçiçeği Hanım da daha yeni döndü Avrupa seferinden! Bu Noel’de de Amerika’ya gidecekmiş! Vakayinüvis Hanım TRT’den ayrılıp kendi özel radyosunu kuracakmış!

Anladınız değil mi?

Seyran Aksoy Hanım senede iki defa “mavi tur” yapar, Yerkürehisa Hanım arabasını yeniler, yolun diğer yarısı Hocam Fenerbahçe’ye yöneticiliğe soyunur…

Ne diyelim, dayamışlar işte sırtlarını Doğan Holding’e, har vurup harman savuruyorlar, kimseciklere de bir şey belli etmiyorlar ama benden kaçar mı? İki sokak ötemde oturan Okan Tınmaz bile evini değiştirdi de yeni evin leminatlarını yaptırıyor, hem de en pahalısından! Altında da BMW, gezip duruyor!

“Ahşapçı” deyip geçmeyin! Ticaret adamdır Ahmet Balcı Bey, kokuyu alır! “Güvenilir üyeliğe adayım” başlıklı yazılar yazıyorsa, “gitçem, gidiyom, gittim” türü polimler yapıyorsa vardır elbet bir bildiği!

Çarşımızın tatlı kızı, yorum alma rekortmeni Fulya için “küstü de gitti” derler bir de! Ne küsmesi ayol! “Yetti gari!” deyip gitti kendi dükkânını açtı. Allah bereket versin, tıkır tıkır da çalışıyor işte.

Ve tabii hep Milliyet Blog sayesinde.

Millet malı götürürken biz de burada “Yazım bekletildi, yorumum yerine ulaşmadı, bana niye güvenmiyonuz?” tartışmaları yapalım bakalım. Nereye varacağız, çok merak ediyorum!

Bana gelince… Gurbetçi üvey evlat tabii! Sabah altı akşam beş mesaimize devam ediyoruz! Ayda dört yazıyı bile zor yazdığımızdan yazı başına aldığımız elli (50) Avro(iki senedir zam yapmadılar) derdimize ilaç olmuyor! Sevgili Homeros Bey gibi yazabilseydim Allah sizi inandırsın iki seneye kalmaz kesin dönüş yapardım güzel ülkeme.

Ne var ki tembeliz işte.

Dediğim gibi ayrımcılık çok kötü bir şey! Biri yer, biri bakar olmaz! Tüm üyeler için “asgari ücret” uygulaması başlatılmalı, askerde olduğu gibi onbaşı’dan başlayarak generalliğe dek uzanan bir rütbe silsilesi icat edilmeli üyeler için. Mesela:

Tuğgeneral Nazan Köseoğlu… Kıdemli Topçu Albay Nilgün Akad… Muhabere Üst Çavuş Ruksan İldan… Hava Kuvvetleri Komutanı İzmir Mavilim Farkında mıınız? Erken Emekli Uzman Çavuş Arif Öğütçü! Tabib Yarbay Akdenizli!

Veya:

Kıdemli Onbaşı Siyvus!

Son bir örnek daha:

Genel Kurmay Başkanı Mareşal Ümit Culduz(Vallahi örnek, mesela yani).

Nasıl? Dâhiyane bir fikir değil mi?

Herkes rütbesine göre nemalanır, ast-üst ilişkileri de şey olur bu hesaba göre! Çarşımıza huzur ve disiplin gelir!Yeter ki MB açsın kesenin ağzını ve bize güvensin, kriz kapıdayken!

Bilirsiniz, emir demiri keser!

E ayrımcılık da biter!