Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '08

 
Kategori
Söyleşi
 

Blogger Röportajları (3) - Sema Çürük

Blogger Röportajları (3) - Sema Çürük
 

Sema Çürük


Sema Hanım’ı ilk okuduğumda “nasıl yani” diye sormuştum kendime. Aslında sayfasının köşesine %100 Doğal etiketini yapıştırmak lazım diye düşündüm. Çok samimi, bir o kadar da gerçekçi bir “yazar”. Aslında ne kadar gerçek bir hayat yaşarsa yaşasın küçük hayal kırıntılarından vazgeçmiyor, sözünü esirgemiyor, duruşunu değiştirmiyor, samimiyetinden ödün vermiyor ve evet bir de şiir kitabı var (hayırlı olsun, MB’den bir şair çıktı gurur duydum).

Duygusalsınız ve bir o kadar da etrafınızda olanlara karşı duyarlısınız. Sizi farklı, özel yapan nedir? MB’ da nasıl bir yer görüyorsunuz kendinize?

- Evet, maalesef ki duygusalım. Maalesef diyorum çünkü bu yönümden dolayı incinmişliklerim fazla oluyor. Ama tabi ki bu duygusallığım, hiçbir zaman mantığımla hareket etmemi engellemiyor.

- Duyarlı olmak her insanda olması gereken bir meziyet bana göre. Duyarsız kişilikler, bir sorun üzerinde fikir üretmeyenler, sorumluluk almayanlar, sürü misali bir başkalarının güdümünde yaşar giderler.

- Bir çok kişiden duydum bunu ‘’duruşunuz farklı sizin’’ İnanın hiç farkında değilim bunun ve farklı bir çabamda yok. Her zaman her yerde olduğu gibi dürüst ve doğalım hepsi bu..

- MB zor bir dönemimde tanıştığım ve halen de keyif alarak yazmaya devam ettiğim seviyeli bir platform. Yani sessizce sakince okunma oranımın ortalaması binleri geçmiş, demek ki takip ediliyorum. Bu benim için çok sevindirici ve onurlandırıcı.

MB’ deki birçok blogger yazar olmak için yazmadığını iddia etse de birçoğu MB olarak kitap çıkarma fikrine sıcak bakıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? İnsanların yazıları söyledikleri kadar samimi mi?

Bakın ben samimice şunu söyleyeyim. ‘’Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar’’ demiş ya atalarımız. Her bloggerın gönlünde de bir kitap yatıyordur mutlaka. Birçok arkadaşımız yazar olmak istemiyoruz deseler de, eminim gönüllerinden geçiyordur bir kitap çıkarmak ve hatta keşfedilip bir köşe yazarı olmak ve bu işten para kazanmak.

Özellikle son dönemlerde yazılarınız duygusal ağırlıklı. İlişkiler, şiirler derken harikulade şeyler çıkıyor ortaya. Sayfanıza bir kadın kokusu sinmiş, insanları çeken birşeyler var. Vazgeçilmez bir restoran gibi. Yazarken “acaba buna ne derler?” düşüncesiyle mi yazar sınız yoksa “burası benim çiftliğim, istediğim atı koştururum” mu dersiniz?

Öncelikle yazılarımın ve sayfamın size hissettirdiklerine teşekkürlerimi iletiyorum. Evet, kimi zaman düşünüyorum acaba ne düşünürler diye. Çünkü bloğun ilk zamanlarında bu tür tartışmalar yaşandı. Benim düşünce olarak desteklemediğim, evli bayanlar böyle yazamaz, şöyle yazamaz şeklinde tartışmalar yaşanmıştı ve bu konu üzerine birçok şey yazılıp çizilmişti. Ben yinede kendi kurallarım çerçevesinde bazen kendi duygularımı bazen dış gözlem yazılarımı içimden geldiği gibi yazıyorum.

Kadınlara çok uzak bir soru... Bir erkek olsaydınız nasıl biri olurdunuz?

Hiç düşünmedim…

Sanırım, zor ama insani duygular taşıyan, vicdanlı bir erkek olurdum. Yani günümüzde bulunmayan cinsindenJ

Hayatınızın en romantik anını tek bir fotoğrafla anlatabilir misiniz? Nasıl bir kare çıkardı ortaya?

Duygusalım ama romantik değilim. Öyle mum ışıkları, kırmızı güller falan etkilemez beni. Spontane gelişen anlık bir yemek, bir gülüş, bir dokunuş, bir söz, bir sürpriz bana romantik gelebilir.

Hayatla aranızda nasıl bir ilişki var? Sizin için bir oyun, bir film, bir macera... Nedir?

Oyunu çocuklar oynar, film insanları eğlendirmek için yapılır, macerayı kaybedecek değerleri olmayanlar yaşar. Soyut şeylere değil somut şeylere inanırım. Bana göre hayat, mücadele ederek yaşanması gereken ve mücadele ederken de hem mutlu, hem sağlıklı hem de paralı olman gereken somut bir gerçek.

Sizce doğru erkek var mıdır? Hatta kusursuz erkek diyelim buna. Bazı kadınlar “tüm erkekler aldatır” veya “hiçbir erkeğe değmez” görüşündeler. Yüzde yüz bir güven ilişkisi sağnalabilir mi?

Bir kere kusursuz insan yoktur ki, bunun erkeği kadını olsun. ‘’tüm erkekler aldatır’’ dendiğinde, bunu erkek tek başına ya da başka bir erkekle yapmıyor. Karşısında bir kadın var sonuçta. Yani tüm aldatan erkeklerin sayısı kadar, kadınlar da var oluyor bu durumda. Günümüzde yüzde yüz güven ilişkisinden ne yazık ki söz edemeyiz. Maalesef ki zamanımız modernleştikçe, hayatlarımız çirkinleşti.

On puanlık sorunuz geliyor. Hayatınızda yaptığınız en çılgın şey nedir?

Sizin tanıtım infonuza yazdığınız Napoleon’ un sözü gibi, hayattaki amaçlarım ile onlara ulaşmanın yolları arasındaki orantısızlık benim çılgınlığımdaJ

Sema Hanım’ın cevaplarını okurken çoğu zaman insan nasıl bu kadar olgun olabiliyor diye düşündüm. Kendime baktığımda bu seviye bir olgunluğa daha çok uzun bir yolum olduğunu görüyorum. Hoş bir söyleşiydi, çok teşekkür ediyorum. Alkışlarla...

Sema Çürük'ün Sayfası: http://blog.milliyet.com.tr/sema71

 
Toplam blog
: 128
: 1989
Kayıt tarihi
: 03.10.06
 
 

Gözlerini kapat ve düşün: bir cümle kaç kişide farklı etki yaratır? Birbirimizi anlamanın gittikçe z..