Bloggerlere ve Editörlere "Söyleşi" Önerim!

Saygıdeğer blog dostları,

Milliyet Blog, hayatı kuşatan tüm konularla ilgili açtığı konu başlıkları ve yazma özgürlüğüyle,

hemen her konu hakkında bir haftada yazılan onlarca, yüzlerce yazıyla,

bünyesinde her konu hakkında az ya da çok sayıda nitelikli kalemleri barındırmasıyla,

yazma arzusu, istidadı ve çabası olan herkese açık kapılarıyla, yazılan yorumların yaptığı katkı ve değerlendirmelerle,

gün içinde, farklı konuları aynı anda okuma imkânı ile

oldukça zengin ve çeşitlilik gösteren bir yazı okulu, bir düşünce platformu…

Bense MB’de en çok gezi, edebiyat, eğitim, felsefe ve kültür yazılarından yararlandım. Okuduğum, rastlayabildiğim yazıların pek çoğuna yorum yazamasam da…

Bir de yazarak kalemimi geliştirdiğimi söyleyebilirim.

Zaman zaman "blog" kategorisi kimimizin önerilerini, kimimizin gazını aldı, kimimizin ateşini düşürdü, kimimizin vitamini oldu, kimimizin merakı…
Bazen de ateşimizi yükselttiği oldu.
Bu durumlarda yüksek ateşle içimizdeki tüm gerçekleri sayıklayarak dışa vurduk veya ifrazatı kusarak rahatladık…

Netice itibariyle BLOG KATEGORİSİ MB’NİN TOPRAKLAMA HATTI oldu. Kısacası bu kategorinin yararı olduğunu düşünüyorum.

MB'de "siyaset" kategorisinde yazılan yazıların çoğunluğunu yararsız gördüm. Millet olarak siyaseti "ideolojik" yapıyoruz. Akılcı ve akıllı yapamıyoruz, bunu bir kez daha anladım. Siyaset konusu EZBER söylemler şırası gibi... Aklını siyasetçilere, siyasi görüşe veya tuzu kuru köşe yazarlarına ezbere kiraya verenlerin çoğunlukta olduğu bir kategori...

Gelelim asıl konumuza;
Saygıdeğer arkadaşlar ve editörlerimiz,

Yine zaman zaman blogger arkadaşlarımız MB içinde, bloggerlerle söyleşiler gerçekleştirdiler… MB’nin sevimli çingenesi Sabiha Abla söyleşileri ilk başlatan kişi oldu, diye biliyorum.
Ardından başka arkadaşlar bizlerle söyleşi yaptılar. Antidepresan Başkanımız Esma Kahraman’ın söyleşileri gibi..

Sonra Ezgi Umut’un Kars’ta Malakanlarla, Aynur Hanım’ın (Ayrıntıda gezinmek) Manavgat’ta bir Roman mahallesiyle yaptığı çok keyifli söyleşi/haberleri okudum MB sayfalarında…

Kendisiyle söyleşi yapanlar da oldu MB'de...
Elbet başka söyleşiler de vardır, benim ulaşamadığım veya hatırlamadığım…

Benim gibi, akademisyen, sanatçı, kitap dostlarıyla söyleşi yapanlar da vardır aramızda. Sanat, edebiyat, tarih, felsefe, sosyoloji, spor, bilim vs. ile ilgili üçüncü şahıslarla yaptığımız söyleşiler, bir blog yazısı için çok uzun olabiliyor. Bu uzun söyleşiler "SÖYLEŞİ" kategorisinde yayımlanırsa, meraklısı rahatlıkla okur.

İşte ben birbirinden farklı konularda ve formatta yapılan bu söyleşilerin bir “SÖYLEŞİ” konu kategorisinde toplanmasını öneriyorum. Hem siz dostlara hem de editörlerimize…

Hem söyleyeni, hem söyleneni; kısacası söyleşenleri, zamanında yapılmış fısıldaşmaları, bu söyleşiler vesilesiyle üçüncü kişileri hem dinlemiş hem tanımış olacağız.

Hem söyleyelim, hem söyleşelim sevgili editörlerim...

Belki MB’de böyle bir kategori vardır; bilmememi son zamanlarda MB’yi iyi takip edemeyişime verin. Böyle bir kategori yoksa da imza kampanyası başlatmama gerek var mı, bilmiyorum; ben “SÖYLEŞİ” kategorisi istiyorum.

UNUTMAYIN SÖYLEŞİLERLE ÇÖZÜLÜR KÖR DÜĞÜMLER!

Hazırladığım son söyleşiyi sizlerle paylaşmak isterim:
http://www.erzurumgazetesi.com.tr/default.asp?page=haber&id=28696

Selam ve saygılarımla…