Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '09

 
Kategori
Blog
 

Bloglarda, Geyik Havası

Bloglarda, Geyik Havası
 

"Ben de gittim, bir geyiğin avına

Geyik çekti beni kendi dağına" ( Türkü)

Geyikleri oldum olası severim. Hele, Alageyiğin öyküsünü...Cüneyt Arkın'ın oynadığı "Alageyik" filmini defalarca izlemişimdir. Rahmetli babamın sesi çok güzeldi, "Alageyik" türküsünü de çok güzel söylerdi. Ben de çok duygulanırdım.

Geyik yapmak diye bir deyim var. Bu güzelim hayvanları neden bu deyime âlet etmişler bilmiyorum. Geyik yapmak, boş lakırdı sözlerle, sözcüklerle oynayarak, eğlenmek, dalga geçmek, birilerini makaraya almak, şaşırtmayla birilerine mesaj vermek, birini şaka yoluyla tuzağa düşürmek ve arkasından topluca gülmek, eğlenmek...

Geyik yapmanın insanın psikolojine iyi geldiğini söyleyenler de var.

Oldum olası geyik yapmayı sevmem. Belki bu yüzden zaman zaman psikolojim bozuluyor . Bunu kendimde bir eksiklik olarak da gördüğüm oluyor. Geyik yapmayı boşa harcanan zamanmış gibi, birilerinin üzerinden gülmekle, neşelenmekle, nemalanıyormuşuz gibi gelir bana, bunu da haksızlık olarak düşünürüm.

Almanların çok güzel bir sözü var. "Yaşamı o kadar ciddiye almayacaksın, o kadar da ciddiye alacaksın". Yaşamı çok ciddiye alırsanız, mutsuz olursunuz. Çok ciddiye almazsanız o zaman da mutsuz olursunuz. En önemli sorun dengeyi bulabilmek, bu da o kadar kolay değil...

Geyik yapmak da yaşamı ciddiye almamaktır. Belki de yaşamla dalga geçmektir. Bu yönüyle sıkıntılardan arınmayı, kısa amaçlı hoşca vakit geçirmeyi de sağlıyor olabilir.

Bugünlerde bloglarda gözlemlediğim, bir "Geyik Havası" var. Siz buna ister geyik muhabbeti deyin, ister geyik yapmak deyin.

Önce kişisel paslaşmalar yapılıyor. Kurgular, planlar, hazırlanıyor.

Göze kestirilen blog yazarına ve güncel bir yazıya aykırı bir blog yorumu yazılıyor. Ayrıca aynı yazıya üçüncü... çok sayıda kişilerle, karşılıklı danışıklı bir tartışma ortamı yaratılıyor... O sayfa tam bir geyik muhabbetine dönüşüyor. Geyikler birbirini tanıdıklarından, asıl amaç sazanları beklemek. Sazanlar hiç birşeyden, geyiklerden habersiz kurgulanmış ortamın içine düşenlerin adı oluyor. Geyik ortamında yapılan ciddi yorumlara gülünüyor, dalga geçiliyor. Oltaya düşmüş balıklarla eğleniyorlar.

Bunun iyi mi kötü mü olduğunu bilmiyorum. Geyiğe dönmüş alanlara giriyorum, okuyorum, hoşuma gidenler de oluyor. Ama o sayfalara yorum yazmıyorum. Çünkü sazan olarak adlandırılmak istemiyorum.

Bu yazımla kimseyi hedef almadığımı, genel bir gözlem yapmaya çalıştığımı belirtmek isterim.

İstemeden, bilmeden geyikleri ürkütdüysem de özür dilerim.

Geyiklerin nesli tükenmek üzeredir, doğanın bu güzel hayvanlarına sahip çıkalım

Geyik havasını çok ciddiye almayın, o kadar da ciddiye alın derim.

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..