Bloglardaki iğneli fıçılar

Perde açıldı. Çok hafif bir keman sesinin ardından sahneye doğru yürüdüler ağır ağır. Değişik renklerdeki auraların muhteşem bir defilesine dönüşüyordu bu ilginç birliktelik. Farklı ruhların, kendi yaşadıkları deneyimlerin etkisinde kalarak yaydıkları enerji, uyum sağladıkları sevgi ışığıyla birleşerek farklı renklerin ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Bakışların ve mimiklerin görülemediği, kelimelerin doğru ifadeleri yansıtması bakımından özenle seçilmesi gerektiği bir senaryo idi sahnelenen. Mutlulukların acılarla yoğrulduğu, adaletin değişik terazilerde ölçüldüğü ve fikirlerin kimi zaman serseri kurşun gibi dolaştığı bir ortama dönüşen blog ortamında, sırf bilinçaltlarında tatlı tatlı kaşınan yaralarını kanattırmak için uğraşan ruhlar olduğunu görebiliyoruz.

Bu sayfaları terapi odası gibi kullanan, yardım eden, yardım alan ve sevginin tertemiz frekansında dans eden ruhların yanında, dikkat çekmek yada yaşamla olan alışverişlerindeki enerji dengesizliklerini dışa vurarak, ruhlarını masaya yatırmaya çalışan arkadaşlarımızda çıkabiliyor karşımıza. Her ne kadar bu tartışmalar şahsi yazışmalara dönüşebiliyorsa da zaman zaman, bu tartışmaları herkesin faydalanabileceği düşünce yazılarımızla pozitif bir güzergaha çekerek masaya yatırmak o kadarda zor değil bence.

Özgür ve az kısıtlanan bir ortama sahip olmanın bedeli gibi görünen bu olumsuzluklara tepkisiz kalmak, hedef gösterilen toplulukların suçlamaları kabul etmesi anlamına da gelebileceği için, bizlerde elimizden bir şey gelmediği için karşılıklı yazışmaları üzüntü ile izlemek zorunda bırakılıyoruz. Kimi zaman kullanılan aşırı açık, estetik olmayan fotoğrafların tepki çektiği, kimi zamansa yazılan içi boş yazıların cezbedici başlıklarla süslenmesinin söz konusu edildiği bu çok renkli senfonide, farkında olarak yada olmayarak kullandıkları kelimelerin nereye gideceğine dikkat etmedikleri için ortalığı karıştıran iğneli fıçılara da rastlayabiliyoruz.

İnternet ortamının büyüleyici okyanusunda, ruhların kaynaşmasını ve estetik bir çizgide yürümesini bilmeyenleri ayıklamak çok zor gibi görünse de en azından iyi niyetli insanların duygularıyla oynayarak ve yazdıkları süslü laflarla etkileyerek bu kalabalık ortamda cinsel ava çıkan asalaklarla elbirliği ile mücadele edilebilir. Özellikle dışardan sadece üye olarak, blog yazarlarını mesaj atmak yolu ile rahatsız eden bir çok insan olduğunu hepimiz biliyoruz. Dostlukların, sevgilerin hatta aşkların doğabileceği bir ortamın hassas ve bir o kadar da kaygan pistinde, asil bir çizgi yaratabilmek kadar rahatlatıcı ne olabilirki? Çoğumuzun bilmediği ve bu ortamda yazı yazan eşler, kardeşler ve herşeyden daha önemlisi birbirini çok seven dostların bulunduğu bu nezih ortamı koruyabilmek ve diğer blog sitelerine benzetmemek için çaba göstermeye değmezmi sizce?

METİN ÖZKAYA