Bloglarım yoruma kapalı

Bundan böyle, kimi bloglarımı yoruma kapalı şekilde yayımlamaya karar verdim ve bugün bir blogumu yoruma kapatarak yayımladım. Şu anda okuduğunuz blogum da yoruma kapalı olacak.

Şimdiye kadar yayımladığım blogların sayısı bine yaklaştı. Tartışma ve gereksiz polemik olmaması için yoruma kapattığım birkaç blogum için kimi okurlar “blog yazarına mesaj” seçeneğini kullanarak yorumlarını yazmışlar ve bu yorumlarına sitemlerini de eklemişlerdi. Bundan böyle "mesaj" olarak gönderilen yorumları da yayına almayacağım.

Farklı görüşlerdeyiz, yakın görüşlerdeyiz, aynı görüşteyiz. Yazdıklarıma yorumlar geliyor. Geçtiğimiz günlerde yorumlar konusunda gelen bir yoruma yazdığım yanıtta bu konudaki düşüncelerimi yazmıştım (1):

“Yorumlara yanıt yazma konusunda farklı düşünüyoruz. Bu konuda yazdığım yazılara çok sert tepkiler aldığım için yorumlara yanıt konusuna fazla girmek istemiyorum. Yazılarıma yorum geldiğinde okurum ve yayına uygun görürsem alırım. Uygun görme kriterim aynen benim gibi düşünmesi değildir. Tam tersi de olabilir. Ancak yorumda "alay", "imalı alay", "güç gösterisi" gibi anlamlar hissedersem yayına almam. Yorumu yayına alırken zamanım varsa yanıt yazarım, yoksa daha sonra yazmak için ertelerim ama yorumu yayına alırım. İşte sorun bundan sonra başlar. Birikmiş yorumlara yanıt yazmak için zaman kalmaz. Kısa teşekkür yanıtlarına hep karşıyımdır. Laf olsun diye yanıt yazmayı da hiç istemem. Yazdığım yorumlara yanıt beklemem. Yazarlarsa sevinirim, yazmazlarsa asla alınmam, kırılmam. Bunlar benim YORUM/YANIT düşüncelerim.”

Bugün de bir yorumu yayına almadığım eleştirisi gelince, hem yayına aldığım bu yoruma yanıt olarak hem de bir yorum olarak bir yazı yazdım (2):

“Milliyet Blog'un yorumlar için çok iyi bir uygulaması var. Kimi yorumlar blog yazarına hiç ulaştırılmadan iptal ediliyor. Kimi yorumlar ise daha sıkı bir incelemeden geçirildikten sonra blog yazarına gönderiliyor. (...) Blog yazarı da dilediği yorumu yayımlıyor, dilediğini yayımlamıyor. Yayımladıktan sonra da dilediği yorumu silebiliyor.”

Son zamanlarda yorumlarda, yüzde 47’nin verdiği gücün izlerini çok fazla görmeye başladım. Bu yorumlardan reddetmek zorunda kaldıklarım oluyor. Yorumları okurken de, reddederken de üzülüyorum. Ben bu blogları üzülmek için yazmıyorum ki. Bloglarımı kapatırım yoruma, hiç yorum gelmez, ben de üzülmem.

(1) Küçük bir kasaba olmuşuz, gazetesi Milliyet Blog olan (12-2-2008): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=91719
(2) Tuncay Özkan siyasete atılacağını söyledi (24-2-2008): http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=94212

Ankara, 25 Şubat 2008