Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '07

 
Kategori
Mizah
 

Bloğumun başına gelenler

Bende 50 blog yazmışım ve bugün farkettim. Bu 51.blog oluyor. Aslında istediğim bu değildi. 50. bloğu çok güzel yazmalıydım, şöyle olmalı, böyle olmalı diye kafamdan binlerce düşünce geçmişti. Dün yani pazar günü yine kendime göre harika bir blog yazdım. Yazmak için harika bir ortam oluşmuştu çünkü. Aylardır ilk defa evde yalnız kalıyordum. Önce bir güzel evi temizleyip, etrafı topladım. Sonra uzun, sıcak bir duş aldım ve bu arada çayımı da demledim. Duştan sonra koca bir fincan sıcak çayımı alıp bilgisayarın karşısına geçtim.

Önce bir kaç blog okudum, yorumladım. Sonra uzun zamandır hasret kaldığım bir ilham geldi ve bence en güzel bloglarımdan birini yazdım.

Büyük bir huzur içinde uzun uzun gerinip, kalkıp saçlarımı kuruttum. Bu arada aklıma bloglarıma resim koyamadığım ve bununla ilgili olarak gelen mesajlar geldi. Vaktim olduğuna göre resim işiyle uğraşabilirdim artık. Bir fincan çay daha alıp, yazımı tekrar okudum. Foto-galerilerden bir kaç resim kaydettim. Uğraşlarım sonucu bilgisayardaki resimlerden gün batımını bloğuma koymayı başarabildim. Yaşasın!! Artık benimde bloglarım resimli olacaktı. Hemde çok severek yazdığım bir bloğumdaydı ilk olarak. Bu sevinçle ve huzurla balkona çıkıp gelen giden var mı diye bir baktım. Balkondaki kilerden bir paket un alıp mutfağa girdim. Çayın yanında elde açılmış yufkayla harika bir ıspanaklı börek iyi giderdi. Bütün malzemelerde vardı. Allahtan böreği yapmaya başlamadan fırının bozuk olduğu aklıma geldi de elimde bir tepsi çiğ börekle şok olmaktan kurtuldum.

Biraz kahvaltılık atıştırıp hemen bilgisayara baktım. Henüz kabul edilmemişti bloğum. Dışarı çıkıp biraz yürüdüm ve pazardan ufak tefek bir şeyler aldım. Eve geldiğimde annem ve komşularımız bizdeydi. Çay içip onlara börek yapmaktan son anda kurtulma maceramı anlattım, onlarda bana site toplantısında geçenleri. Bu arada aklım sürekli bilgisayarda ve neden bloğum çıkmadığındaydı. Hemen her saat başı MB'ye girip bakıyordum ve arkasındanda yoksa red mi edildi diye maillerime bakıyordum. Durum aynıydı, değişen bir şey yoktu.

Yavaş yavaş gün çökmeye ev dolmaya başladı. Misafirler kalktılar, kardeşim işten geldi. Yemek yedik şakalaştık derken artık kabul edilmiştir herhalde diye MB'ye girdim. Hayır yine yok. Sinirlenmemek için bir daha Mb'ye girmeyeceğime söz verdim ve yarın bakarım dedim. Hayır, bilgisayar zaten dandik birşey. Olur olmadık zamanda bozulur. Bir aksilik olduysa yazının taslağıda yok elimde. Hay Allah o kadar da güzel yazmıştım. Ne yapacağım ben şimdi? Yüzüm asılıyor.

Saat 22:00'da güzel bir film var tv-de. Onu izliyorum. Reklam arasında tuvalete gidiyorum, camdan dışarıya bakıyorum, yatağımı düzeltiyorum. Reklam araları bu kadar uzun olunca insan her işi rahatlıkla yapabiliyor. Film bitiyor. Saat 12:00. Son kez BM'ye bakıp yatıyorum. Yatarken tek isteğim yazımın red cevabı gelsede bari yazının taslağı elimde olsa.

Sabah işe geldim ve hemen MB'ye girdim. Sürpriiizzzz!!!!!! Bloğum yok. Hemen maillere baktım. Onaylanmış yani kabul edilmiş. Peki nerede bu blog? En sonunda kendi sayfama girerek buluyorum. Gece yarısı kabul edilmiş sanırım ve sadece 9 kişi okumuş. Sevgili editörümüz o saatlerde pazar gecesi herkesin bu muhteşem bloğu beklediğini düşünmüş sanırım. Ben ise bu sabah o bloğumun 50.blog olduğunu fark ediyorum.

Farklı olmasını beklerken en farkedilmeyen blog oldu. Tek farkı ise yanındaki günbatımı resmi. Yani güzelim bloğum resmen battı.

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..