Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '14

 
Kategori
Ekolojik Yaşam
 

Bodrum’dan sağlığa ve doğallığa açılan yeni bir marka: “Hatice Teyze”

Yöresel Tarım Uygulaması Yapan ve Organik Zeytinyağı Üreten Hatice Teyze Doğal Ürünleri Bodrum Türkbükü’nde Hizmet Veriyor

haticeteyze06 203x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze 

Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice TeyzeŞehir yaşamının getirdiği keşmekeşe ve marka danışmanlığı yaptığı kariyerine bir son vererek Bodrum’a yerleşen, organik ve yemyeşil bir hayata merhaba diyen Işıl Tan, burada kendine yepyeni bir dünya kurmuş. Yöresel tarım uygulamaları ile sağlıklı ve doğal ürünler yetiştiren Işıl Hanım, annesine atfettiği “Hatice Teyze” isimli markasını yaratmış.

Işıl Hanım Türkübü’nde açtığı mağazasında organik Zeytinyağları, doğal sabunlar, mumlar, reçeller, Mardin’den özel olarak getirilen süte batırılmış güneşte kurutulmuş bulgurlar, ev yapımı salçalar, pul biberler, Elazığ’dan özel ev yapımı pekmezler, erişteler gibi birçok alternatifli yöresel lezzetleri meraklılarına sunuyor.

Özellikle zeytin üretimi hususunda derinlemesine uzmanlaşan Işıl Tan iyi bir zeytinyağının püf noktasını ise şöyle anlatıyor:

“İyi yağ aromasını kokladığınız zaman tekrar tekrar koklamak isteyeceğiniz yağdır. Bu yağı kokladığınızda mis gibi zeytin ve eğer gerçekten soğuk sıkım yağ ise çimen kokusunu almalısınız”

Biz de Işıl Hanım ile birlikte O’nun organik dünyası içinde kaybolduk ve doğal mı doğal bir söyleşi gerçekleştirdik.

 

İŞTE RÖPORTAJIMIZ…

Işıl Hanım merhaba,

Hatice Teyze markası nasıl doğdu? Hikayenizi dinleyebilir miyiz?

Sağlıklı yaşam herkesin olduğu gibi benim de ilgimi çeken, uzun süredir ilgi duyduğum ve araştırdığım bir konuydu. Konuya yoğunluğum daha da artınca İstanbul’da devam ettiğim hayatımda tatillerimi bu konuları araştırmaya yönelik gezilere çevirdim ve İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye’yi kapsayan 7 senelik bir araştırma ve eğitim gezisine çıktım. Uzmanından ve yerinde görüp öğrenerek hazırlandığım bu süreç sonucunda, kendi ürünlerimi geliştirmeye adadım diyebilirim. Markamı anneme ithaf ederek ismini Hatice Teyze olarak belirledim. Uzun yıllar marka danışmanlığı yaptığım iş hayatımı geride bırakarak, Bodrum’a yerleşip, kendime “yemyeşil” bir hayat kurdum.

Mağazanız Bodrum Türkbükü’nde ve kendinize tamamen organik bir hayat kurmuşsunuz…

Evet, İstanbul’daki yoğun hayatımı tamamen geride bıraktım. Günlerimi köylerde en güzel ağaçları, zeytinleri, otları, domatesleri, meyveleri arayarak, reçel yaparak ve yöresel ürünlerle ilgilenerek geçiriyorum. Yeni nesli sağlıklı ürünler ile tanıştırmaktan büyük bir keyif alıyorum.

Hatice Teyze Doğal ürünler tamamen organik tarımla mı elde ediliyor? Ürünlerinizin organik sertifikası hakkında bilgi verir misiniz?

Hayır, sadece zeytinyağlarımızda organik tarım uygulamaktayız diğer tüm ürünlerimizde yöresel tarım uygulaması kullanmaktayız.

Kendi zeytinyağlarınızı üretiyorsunuz. Üretim aşamasına gelmeden nasıl bir hazırlık yaptınız? Zeytinyağı elde etmede kullandığınız yöntem nedir?

haticeteyze09 300x188 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Biz zeytinimizi, Milas’ın antik döneminden bu yana asırlardır sahip olduğu doğanın insanoğluna sunduğu zeytin ağaçların arasından numaralandırarak, üç senedir özel bakıma alınmış 1500 adet ağaçtan elde ediyoruz. Hasatı kendi ajandamız için uygun olan zamanda değil, toprak ananın emrettiği günlerde yapıyoruz. Ekim ayı başlarında gündüzler kısalmaya ve soğuk bizi içine çekmeye başladığında, hasat da başlıyor.Öncelikle henüz yeni renk değiştirmeye başlanan zeytinler toplanıyor. Bu zeytinler olgun olanlardan daha az, ancak yüksek yoğunlukta ve çok düşük aside sahip bir yağ verirler. Üretimin her aşamasında yavaş hareket ediyoruz; böylece kısıtlı ancak en iyi sonucu alıyoruz. Ve yağlarımız asla rafine olmuyor, arıtılmıyor.

Organik sertifikası almak özellikle Türkiye’de kolay mı? Güvenilir bir denetleme ve kontrol sistemi var mı?

haticeteyze02 201x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze haticeteyze01 208x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Tabi ki var, elbette ki sistemde eksik olan çok şey var ama gene de belli bir denetim sürecinden geçmek iyi birşey. Kolay değil, çok ciddi bir denetleme ve sürekli ziyaretlerle analizlerle her an kontrol altındayız.

Bazı zeytinyağlarını tattığımızda dilimizde acılık, boğazımızda bir yakıcılık hissederiz. Böyle bir durum bize yağın kalitesi ile ilgili nasıl bir mesaj veriyor?

Zeytinyağlarımızda dilinizde hissedilen acılık ile boğazınızda hissedilen yakıcılık olumlu özellik olup, yağın kalitesini gösterir.

Zeytinyağı üretiminde soğuk sıkım ve normal sızma yağ arasındaki farklar neledir?

Soğuk sıkma üretim sırasında ısıl işlemin olmadığını dolayısıyla yağın en doğal biçimiyle elde edildiğini göstermektedir. Yüksek ısı zeytinyağının besin değerlerini ve hoş kokulu yapısını olumsuz etkilediğinden, ısıl işlem uygulanmadan elde edilen zeytinyağlarının aromatik bileşenleri ve besin değerleri, diğer yöntemlerle kıyaslandığında çok daha yüksektir. Kısacası soğuk sıkma yönteminin farkı, üretim sırasında daha hızlı ve çok yağ almak adına ısı kullanılmamasıdır.

Isıl (ısıtma-kaynatma) işlem gören zeytinlerden elde edilen yağlar trans yağlara dönüşüyorlar. Piyasada da bu özelliği barındıran kötü yağları nasıl anlarız?

İyi zeytinyağının dil ve burnunuzla algılayabileceğiniz 3 özelliği vardır.

Aroma, Yakıcılık, Burukluk .

Aroma, İyi yağ aromasını kokladığınız zaman tekrar tekrar koklamak isteyeceğiniz yağdır. Bu yağı kokladığınızda mis gibi zeytin ve eğer gerçekten soğuk sıkım yağ ise çimen kokusunu almalısınız .

Yakıcılık, Yağı yutarken boğazda yakıcılık hissetmeniz iyidir. Bu yakıcılık zeytinyağını değerli kılan fenollerin hala canlı ve var olduğunun göstergesidir.

Burukluk, zeytine özgü burukluğu hissetmeniz gerekir.

Tabii bunlar duyusal değerlendirmeler olduğundan kişiden kişiye değişmesi ve farklı yorumlanması mümkün. Bu nedenle yağ alırken ambalaj ve etiketlerin iyi incelenmesini, markanın üretim şekli ve sertifakaları hakkında bilgi alınmasını ve üretimden satış noktasına kadar depolanma koşulları hakkında bilgi alınmaya çalışılmasını öneririm.

Rafine olan ve arıtılan yağlar neden tehlikeli? Siz bu yöntemi asla tercih etmiyorsunuz…

Yüksek asit, kötü tat ya da kokuya sahip zeytinyağlarının doğal yapısını bozmadan ayrıştırılarak yenilebilir hale getirilmiş olanlarına rafine zeytinyağı denir. Rafinasyon işlemleri, yağ asitlerinin ayrıştırılması, renginin açılması yani ağartılması, tat ve kokusunun ayrıştırılması gibi aşamalardan oluşur. Asitsiz, kokusuz ve renksiz bu yağlara iyi kalite yağ karıştırılarak tekrar zeytinyağı özelliği kazandırılır. Bu yağların piyasada kızartma yağı olarak da satıldığını görebiliyoruz.

Koku giderme, reçine giderme ve ağartma işlemlerine tabi tutulan bu yağlar rafine ediliş yöntem, maruz kaldıkları ısı ve kullanılan katkılara göre gıda değeri azalmış olup molekül değişikliklerine uğradığından, insan sağlığı açısından da uygun olmayabilirler. Hepsi için zararlıdır diyemesek de “hiçbir yararı yoktur”u söyleyebiliriz.

Her üzerinde soğuk sıkım (soğuk pres) olarak yazan ifadelere inanacak mıyız? Bu noktada güvenceyi nasıl sağlayabilir bir firma bizlere? Hangi hususlara dikkat edilmeli?

haticeteyze05 207x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Marka ve ambalaj önemli olmakla beraber, marka bilinirliğinin satış miktarının ve ambalajın o ürünün içeriği ile örtüşmediği pek çok örnek gördük ne yazık ki. Bu nedenle özellikle gıda ürünlerinde fiyat sorgulamadan önce marka ve içerik sorgulanmalı diye düşünüyorum. Markanın taahhüt ettiği özellikteki ürün satıp satmadığını öğrenmek için üzerindeki etiket bilgilerinin dikkatle okunmasından başlanarak firmanın üretimine, tesisine ve o ürüne ait sertifikalarına kadar bilgi alınmalıdır.

Bir zeytinyağındaki ideal asit oranı ne olmalı?

Asitlik derecesi de her 100 gram zeytinyağında bulunan oleik asit miktarının yüzde olarak ifade edilmesidir. 0,8 asitlik zeytinyağı demek 100 gram zeytinyağında 0,8 gram serbest oleik asit bulunan zeytinyağı demektir. Oleik asit te doymamış yağ asitlerinin en önemlisidir.

Asit değeri 0,8’e kadar olan yağlar Naturel Sızma olarak bilinir. Bu yağlar çiğ olarak ve doğrudan tüketilebilen en kaliteli yağlardır. Asit değeri 0,8 ile 2,0 arasında olan yağlar Naturel birinci zeytinyağı olarak sınıflandırılır. Bu yağlar da doğrudan tüketilebilen yağlardır. Naturel ikinci yağlar; doğrudan tüketime uygun, serbest yağ asitliği oleik asit cinsinden her 100 gramda 3,3 gramdan fazla olmayan yağlardır. Yağ asitliği oleik asit cinsinden 3,3’ün üzerinde olan yağlar doğrudan tüketime uygun değildir.

Özellikle verimli bir kaynaktan kaliteli ve sağlıklı yağ elde edebilmek için zeytin ağaçlarının bakımı ve budaması çok mühimdir. Sizin uyguladığınız budama şekli nasıl oluyor?

Hatice Teyze’nin numaralandırılmış zeytin ağaçları özel bir budama sistemi ile budanarak kuvvetli kök ve güçlü dallara sahip olması sağlanıyor. Güçsüz dallar, üzerindeki ürünle birlikte imha ediliyor. Kuvvetli dallardaki zeytinler yere düşürülmeden, toz ve toprakla fazla temas etmeden toplanıyor. Yüksek rakımda bol oksijen ile uzun sürede olgunlaşan zeytinler, güneşin hızlandırdığı olgunluk stresini de yaşamıyor. Özenle, yere düşürülmeden toplanan zeytinlerin hasadından, 1500 şişelik özel üretim gerçekleştiriyoruz. Soğuk Sıkım zeytinyağı çeşitleri üretiyor ve sağlığını düşünen, damak zevkine önem verenlerin beğenisine sunuyoruz.

Sizin meşhur zeytininiz Memecik Zeytini…Nedir bu zeytinin kimliği, özelliği, karakteri?

Ege Bölgesi’nde oldukça uzun bir tarihten beri varolan Memecik Zeytini, kuraklığa çok dayanıklı,kalitesi yüksek, çok verimli ve lezzetli bir zeytin çeşididir. Meyveleri iri ve oval şekilde olup ucu memelidir. Memecik Zeytini ismini de buradan alır.Yağı koyu yeşilimsi sarı renkte, meyve kokusu kuvvetli, kimyasal ve duyusal özellikler bakımından önemli, oldukça yararlı bir üründür.

Türkbükü mağazasında hangi ürünler var?

Organik Zeytinyağları, Doğal Sabunlar, Mumlar, Reçeller, Mardin’den özel olarak getirilen süte batırılmış güneşte kurutulmuş bulgurlar, ev yapımı salçalar, pul biberler, Elazığ’dan özel ev yapımı pekmezler, erişteler gibi birçok alternatifli yöresel lezzetler mağazamızda yer alıyor.

haticeteyze10 200x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze haticeteyze03 203x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze haticeteyze12 209x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Ürün ambalajında tercih edilen malzemelerin sağlık açısından ne kadar önemli olduğunu her daim vurgulamaya çalışıyoruz. Siz ambalajlamada hangi yöntemleri tercih ediyorsunuz?

Ambalajlarımız ve etiketlerimiz her ürün çeşidimizde özel olarak seçiliyor ve mutlaka doğaya geri dönüş olacak şekilde seçiyoruz.

Zeytinyağları için koyu renkli şişelerde, ışığı engelleyen, tadını değiştirmeden, tüm ürünümüzü, raflarda bayatlamadan tüketiciye ulaştırılacak biçimde seçiyoruz ancak en önemlisi hemen şişelemiyoruz, bakliyatlarımız için özel pamuklu bez torbalar diktiriyoruz. Tüm kullanıcılarmıza da aynı şekilde saklamalarını tavsiye ediyoruz.

Çeşitli renklerde, biçim ve boylarda çok hoş ve doğal mumlar üretiyorsunuz. Üretimi ve mumlarınızın saflığı hakkında bilgi verir misiniz?

eskitme gece mavisi mum 200x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze haticeteyze14 207x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze mimozali fener mum 225x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

misirli mum 200x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze barbunyali mum 200x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze limonlu mum 200x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Mumlarımızda tarçın, biber, nohut, mısır ve mercimek gibi malzemeleri doku olarak kullanıyoruz. Bazılarında görsel zevkimize değişik tatlar katabilmek için, meyve ve bakliyatları doku olarak bile kullandık.Parafinsiz, palmiye ağacı kökü ve soya yağından üretilen uzun ömürlü mumlarımız için doğal renklendiriciler kullanıyoruz.Doğal renklerde, her boy ve çeşitte mevcut olan mumlarımızın hepsinindokusu, rengi, formu çok gerçekçi ve tüm mumlarımız el yapımı ile üretiliyorlar.

Taş ve kaya biçimli objelerimiz oldukça gerçekçi görünüyor. Sanki çakıl taşı veya ağır bir taşmış gibi yaklaşıyorsunuz ama elinize aldığınızda hafif bir mum olduğunu anlıyorsunuz.

Sabun dünyanıza bir de göz atalım. Cilt ve vücut bakımına yönelik sabunlarınız var mı? Sabunlarınızın faydaları nelerdir?

haticeteyze15 300x212 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Tüm sabunlarımızın ham maddesini zeytinyağı olarak belirledik. Dolayısıyla nesiller boyu şifa aracı olarak kullanılan zeytinyağından ürettiğimiz tüm sabunlarımız hem vücuda hem de oluşturduğumuz özel aromalar sayesinde ruh sağlığına birçok fayda içeriyor. Koku vermek için kullandığımız uçucu yağları seçerken, aynı zamanda şifalı etkilerini göz önüne alıyoruz. Bunun için de kullandığımız yöntem soğuk sistem dediğimiz teknik. Yağı kaynatmıyoruz; kostik ve yağın bir araya geldiğindeki tepkime sonucu oluşan ısı bizim için yeterli. Dinlendirme aşamasında sabunlaşmanın tamamlanmasından sonra, kullanıma hazır olan sabunlarımız raflarda yerlerini alıyorlar ve yaklaşık 8 aylık bir emeğin sonucu olarak karşınıza çıkıyorlar.

Antiseptik, antibakteriyel özellik taşıyan Bademyağlı Sabunumuz sivilceli, akneli ciltler için faydalıdır.

haticeteyze11 205x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Keçi sütü sabunumuz özellikle ciltteki siyah noktaları temizler, içerdiği proteinler sayesinde akneye neden olan bakterileri öldürür ve gözenekleri sıkılaştırır. Bu sayede daha taze ve genç bir cilt ortaya çıkar. Cilt hastalıklarını iyileştirmede, ilaçla tedavinin yanı sıra önemli bir yardımcıdır. Keçi sütünün PH seviyesi ve A vitamini bakımından zengin oluşu hasar görmüş ciltleri onarmada yardımcıdır. Doğal nemlendirici vazifesi görür ve cildi rahatlatır. Antiseptik özelliği olduğundan böcek sokmalarına karşı da kullanılır.

Mandalinalı Sabun: Mandalina yağı: Sakinleştiricidir. Cildi güçlendirir, sivilce ve akneleri giderir. Yağlı ciltlerde gerdirme ve yağ salgısını dengelemede faydalıdır. Böcek ve sinek ısırmalarında, kaşıntı ve şişmeleri önler. Mandalina yağı derideki gözeneklerin açılmasını sağlar. L

Lime: Antiseptiktir. C vitamini sayesinde yaralarda etkilidir. Deriyi besler, onarır canlılık verir. Hoş kokusu rahatlatır, cildi canlandırır. Yumuşatıcı, nemlendirici ve temizleyici etkisi ile daha ferah hissetmenizi sağlar. Antioksidan özelliği ile cildinizi serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur.

Karanfil: Hoş kokusu, banyo ve masaj ile uygulandığında rahatlatır, cildi canlandırır. Temizleyici ve arındırıcı etkisi ile ferahlatır. Mikrop kırıcı ve öldürücüdür. Karanfil yağının antimikrobiyal, antifungal, antiseptik, antiviral, afrodizyak ve cinsel uyarıcı özellikleri de vardır. Sivilceleri kurutur.

Kalendulalı Sabun: Antiseptik, antibakteriyeldir ve kalendulanın gençleştirici ve cildi yenileyici etkisi vardır.

Aloeveralı Sabun: Cildi güçlendirir, sivilceleri giderir. Yağlı ciltlerde gerdirme ve yağ salgısını dengelenmesinde faydalıdır. Böcek ve sinek ısırmalarında, kaşıntı ve şişmeleri önler. Cilt bakımı için de kullanılan Aloe vera, yıpranmış ciltleri nemlendirir ve onarır. Yanık ağrılarını azaltır. Deri iltihabı, güneş yanıkları,egzama ve böcek sokmalarında faydalıdır.

Biberiyeli Sabun: Biberiye, zihin ve duygulara berraklık verir, hafızayı güçlendirir, cilt yüzeyindeki kan akışını arttırarak cildi canlandırır. Antiseptiktir. Akne ve sivilceye karşı etkilidir. Cildi temizler ve gençleştirir. Kepeği önler, saçlara parlaklık verir.

Lavantalı Sabun: Lavanta yağı, çok güçlü antiseptik (mikrop öldürücü) ve antibiyotik (bakteri öldürücü) etkiye sahiptir. Saç dökülmesine engel olur. Hoş ve sakinleştirici kokusu ile de afrodizyak ve sedatiftir.

Tarçın Karanfilli Sabun: Tarçın özü sayesinde cildinizi temizlerken rahatlatır ve besler, cildinizi pamuksu bir görünüme kavuşturur. Eşsiz kokusu ile sakinleştirici etkiye sahiptir. Banyo ve masaj ile uygulandığında rahatlatır, cildi canlandırır. Temizleyici, antibakteriyel ve arındırıcı etkisi ile ferahlatır. Mikrop kırıcı ve öldürücüdür. Karanfil yağının antimikrobiyal, antifungal, antiseptik, antiviral, afrodizyak ve cinsel uyarıcı özellikleri vardır. Sivilceleri kurutur.

Vanilya Kakaolu Sabun: Antidepresan, antiseptik ve rahatlatıcıdır.

Kahveli-Haşhaş Tohumlu Peeling Sabunu: Kahve eldeki ve vücuttaki istenmeyen kokuları alır; ayrıca cildi sıkılaştırarak selülitleri gidermekte de faydalıdır. Haşhaş tohumu ciltteki ölü derinin atılmasını sağlayarak, peeling etkisi yaratır.

Adaçayı-Isırganlı Sabun: Adaçayı: Adaçayı yara iyileşmesinde, cildin gerilmesinde, streste, baş ağrılarında, yorgunlukta etkilidir. Antiseptik özelliğe sahip olduğu için cilttemizliği, bakımı ve problemlerinde kullanılır. Isırgan otu alerjik rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olan bir bitkidir. Isırgan Otu: Hücre yenileyici özelliği olan ısırgan, aynı zamanda saç dökülmeleri için de kullanılmaktadır. Saçlara dolgunluk ve parlaklık verir.

Saf Zeytinyağlı Sabun: Patchouli: Dengeleyici bir yağ olan patchouli, nesnellik sağlar, espritüelliği arttırır, kararsızlık durumundaki zihne berraklık verir, endişeli olanları yatıştırırır. Ciltte gençleştirici etkisi vardır. Deri hücrelerinin yenilenmesine yardım ederek, cildin nem oranını ayarlar; çatlayan ve ağrılı deri üzerinde iyileştirici ve yoğunlaştırıcı etkili, ayrıca ayaklarda oluşan viral ve fungal hastalıklarda (mantar hastalıkları) iyileştirici etkilidir. Limonotu: Enerji verici bir yağ olan lemongrass ruhu canlandırır, zihne ve duygulara hareket verir ve zihni daha güçlü konsantrasyonlara yöneltir. Dış dünyalarından bağımsız olarak can sıkıntısı çekenler için faydalıdır.

Bıttım Sabunu: Bıttım, Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetişen yabani fıstığın olmamış hali yani çitlembiktir. Sabunu ise eşsiz bir güzellik ürünüdür. Yapraklarının yağından üretilen sabun, saç için olduğu gibi yüz ve vücut için de kullanılabilir. Saçları besler, güçlendirir, saç köklerini besler, saçınızı yumuşak hale getirir, kepeklenmeyi önler. Saç diplerindeki bakteri oluşumunu yok eder, saçlara doğal parlaklık ve canlı bir görünüm kazandırır.Antiseptiktir. Uzun süre kullanıldığında, beyazlaşmış saçlara doğal güç verip zamanla siyahlaştırır. Kuru saçları nemlendirir, ince ve kırılan saçlara fayda sağlayarak sorunu giderir. Antiseptik mikrop öldürücü özelliği olduğundan egzamaya, mantara, ergenlik sivilcelerine, saç diplerindeki yara ve tahrişlere karşı etkilidir. Gözenekleri açar, varisleri rahatlatmak için kullanılır, vücudu rahatlatır, kaşıntıları giderir ve hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır.
Eşek Sütü Sabunu:Köylülerden zar zor bulup aldığımız eşek sütüyle nadir bir sabun elde ediyoruz. Eşek sütünü Fransız ve Yunanlılar çok eski zamanlarda tedavi edici özelliğinin yanısıra cilt için de kullanmışlardır. Bebek gibi bir cilde kavuşmanızı sağlamaya yardımcı olur. Eşek sütünde E vitamini, çok yüksek miktarda amino asit, vitamin A, B1 , B6 , D , E mineralleri oldukça zengindir. Omega 3 ve Omega deposudur. Yüksek kalsiyum içerir. 4 kez daha az yağ içerir. Ayrıca daha genç görünmenizi sağlayan doğal bir retinol içerir. Eşek sütü yaşlanmayı geciktirir, kırışıklıları giderir, güneş lekelerine kesin çözümdür. Afrodizyaktır. Sedef ve egzamada etkilidir. Cildin sıkılaşmasını ve dolgunlaşmasını sağlar. Ciltteki nem oranını düzenleyerek arttırır. Saçlara güç ve parlaklık verir. Antioksidandır. Alerjik ciltler için çaredir. Leke, sivilce, akne tedavisinde etkilidir.

Mevsimine göre kendi ellerinizle yaptığınız reçeller var değil mi bir de? Ya diyabetliler için bir hazırlığınız var mı?

haticeteyze08 200x300 Röportaj: Bodrumdan Sağlığa ve Doğallığa Açılan Yeni Bir Marka: Hatice Teyze

Reçellerimiz için köy köy, pazar pazar dolaşıp, meyve ve sebzeleri zamanında topluyoruz. Özenle ayıklayıp temizleyerek, doğal koşullarda kurutup güneşin kollarına bırakıyor bazen de en uygun şekilde pişiriyoruz. Emeğimiz dışında da hiçbir katkı maddesi kullanmıyoruz. Şeker miktarımız meyvelerin önüne hiç geçmiyor ama diabetikleri ve özel diyeti olanları düşünerek bazı reçellerimizi şekersiz de hazırlıyor, tatlandırmak gerektiğinde yine en doğal tatlandırıcılardan olan elma suyunu kullanıyoruz. Gösterdiğimiz özen reçellerimizin tadında kendini gösteriyor. Portakal Kabuğu, Limon Çiçeği, Yasemin Çiçeği, Dağ Çileği, Tatlı Bal Kabağı, Kivi, Kayısı, Karadut, Beyaz dut, Vişne, Bergamut, Turunç, Havuç, Ayva, Zeytin ve Yunanistan’dan özel tarifli Domates gibi birçok reçel seçeneğimiz bulunuyor.

Yöresel lezzetler olarak sunduğunuz hangi ürünleriniz var, nereden temin ediyorsunuz?

Baba memleketim Mardin olduğu için, oradan ve Güneydoğu’nun diğer şehirlerinden özel olarak seçip getirttiğim doğal ve değişik yerel lezzetleri satışa sunuyorum. Hepsi ev titizliğinde, doğal ortamında, elle hazırlanan şehriyeli, ince-kalın bulgur çeşitleri, mercimek, buğday ve baharat çeşitleri ve özellikle önerdiğim kendi hazırladığımız domates ve biber salçasını yöresel lezzetler kategorisinde satışa sunuyoruz.

Sağlıklı ve doğal bir yaşam için bu mecradan okuyucularımız için özellikle mutfaklarında, sofralarında ve genel hayatlarında dikkat etmeleri gereken beslenme şekilleri ile ilgili önerileriniz nelerdir?

Özellikle yeni neslin yani çocuklarının beslenmelerine dikkat etmeleri çok önemli. Dünyanın geleceği ne de olsa çocuklarımızın elinde artık.

Işıl Hanım organik tarım üreticisi bir birey olarak bundan sonrası için başka projeleriniz de var mı? Yöresel tarım diyelim. Hatta harika bir projemiz yolda hazırlıkları bitmek üzere, yeni yıl hediyemiz olacak kısmetse.

Çok keyif aldığım bir röportaj oldu. Size daha yeşil ve daha sağlıklı günler diliyorum. Teşekkürler…

 
Toplam blog
: 5
: 1637
Kayıt tarihi
: 03.04.13
 
 

Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Birçok PR..