Bodrumdaki vidanjörler tehlike saçıyor.

 Bodrum'da harika bir hava var şu günlerde. Gerçekten bir çok kişinin değindiği gibi yazdan daha güzel bir hava. Begonviller, güller, hanımeller açtı. Mandalina ağaçları çiçeğe döndü.Mis gibi hanımeli,  mandalina çiçeği kokusundan durulmuyor. Bahçedeki malta erikleri iyice sarardı.Tadından yenmiyor artık.Hava ılık, yaz gibi sıcak değil. Etraf daha kalabalıklaşmadı. Gerçi artan trafikten yakında dolacağa benzer buraları. Kuşlar yavrulamada bir yandan da en güzel şarkılarını söylemede.

 Şimdi düşünebilirsiniz bu cennet içinde yazacak ne buldun gene. şikayet edecek ne var diye.Biz insan oğlu cenneti cehenneme çevirme konusunda çok yetenekli olduğumuzdan gene bir şeyler buldum yazacak.

 Dün akşam üzeri balkonumda oturmuş kuşların şahane senfonisini dinlerken birden karşı sitenin duvarına dayanmış bir adam dikkatimi çekti. Etraf sessiz,sokak çıkmaz olunca yabancı kişiyi gördüğümüzde ilgilenmemiz doğal oluyor. Bu adamı gördükten sonra ikinci bir adam daha gördüm sokağın ortasındaki rögar kapağını kaldıran.Hremen içerde gazete okuyan eşime seslendim. O sokağa çıkıp ilgilendi. Eşim sokağa çıkana kadar büyük bir vidanjör arabası rögarın onune geldi ve hortumunu açılan rögardan içeri sokup bir şeyler akıtmaya başladı son hızla.

Konu ile ilgilenen eşime adamlar, ilerde bir tıkanıklık olduğunu ve su bastıklarını söylediler. Adamların belediye elemanı olmaması, vidanjörün sivil plaka olması ve vidanjörde temiz su olmayacağı konusundaki geçmiş bilgilerim bana bu olayda fazlası ile yanlış bir şeyler olduğu kanısını uyandıırdı. Eşime bu konuda bir ikazda bulunmadım , zira her an bir terslik çıkarmama o kadar alıştı ki beni gene suçlayacağından korktum.

Sanırım eşim de benimle aynı şeyleri düşünmüş  ki sabah bana benim bir gece önce düşündüğüm kaygıların aynısını anlattı. Ben de Muğla Büyük şehir belediyesine telefon edip olayı duyurdum sabah sabah. Bir saat geçmeden Muskiden bir telefon geldi ve olay mahalline geliyoruz bir kaç dakikaya dediler. Ben kaygılarıma bu kadar erken cevap veren bir resmi kuruluş bulduğum için mutlu oldum.

 Gelen elemanlar rögar kapağını açtı ve özel vidanjörün bizim kaygılandığımız gibi dışardan bir yerden çektiği çamuru ve pis suyu bizim önümüzdeki kanalizasyona kaçak olarak boşaltıklarını tesbit etti.

  Muski elamanları bu konuda çok tecrübeliydi.geçmiş günlerde gene aynı şekilde bir kaçak boşaltım olduğunu ve yakındaki  evlerden birinde büyük bir taşmaya sebep olduğunu söylediler. Özel vidanjörler aldıkları pislikleri Muskinin gösterdiği yerlere döküp para vermek durumunda kalmamak için böyle kaçak dökme yolunu seçiyorlarmış. Bu arada vatandaşin kanalizasyonu tıkanırmış, evini su basarmış düşünen yok. 

 Biz başımıza ilk defa böye bir olay geldiği için tecrübesiz davranmışız. Olayı resimle tesbit edip ,vidanjörün plakasını almadığımız için resmi görevliler  kanuni işlem yapamadılar. ,

 Bundan sonra herhangi bir olayda resim çekin , plaka alın diyerek gittiler.Anlayacağınız olay gene bizim başımıza kaldı. Şimdi biz gözümüzü, kulağımızı açacağız ve gelen bir başka kaçak vidanjörü belgelemeye çalışacağız.

 Evimizin önündeki rögara çamur akıtıldığına mı yanalım, o çamurun kanalizasyonu tıkaması durumunda evlerimizi pislik basma ihtimaline mi yanalım,yosa bu olayda suçlu olanların tekrar aynı suçu işlemelerini bekleyip belgeleme zorunda olduğumuza mu yanalım.

 Bir önceki yazımda insanın ınsana eziyetini anlatan Tagore'nın bir şiirini yazmıştım. Alın size bir eziyet örneği daha. 

Yaşamımız eziyetler silsiliesi haline geldi.

 Bütün bu eziyetlere ancak yazıma eklediğim fotoğraftaki güzelliklerle katlanıyoruz.