Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '09

 
Kategori
İstanbul
 

Boğaz'da hüzünlü bir tur

Boğaz'da hüzünlü bir tur
 

İstanbul’da eşimin en çok istediği şeylerden birisi de boğaz turu yapmaktı.
Yaptık.
Ve bir kez daha hüzünlendim boğaz turunda.
Bir kentin nasıl da bu denli hunharca katledildiğine insan tanık olurken içinin sızlamaması mümkün mü?
İçim sızladı.
Hüzünle seyrettim boğazı ve haykırmak istedim martılara içimdeki hüznün yarattığı tahribatı.

Boğazın her yanı tarih kokuyor.
Dolmabahçe Sarayı, Kız Kulesi, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Yalılar v.s.
Her yan ama her yan tarihi yapılarla dolu.
Buraya kadar her şey çok güzel ama güzel olmayan ise bu tarihi yapıların korumasız kalmış olması.
Boğaza ayrı bir renk, ayrı bir güzellik katan bu tarihi yapılar yanlarına yapılan yeni tip binaların arasında yok olmuşlar adeta.
Sığıntıya dönüşmüşler.
Ezilmişler.
Yıpranmışlar.
Bu tarihi yapıların dili olsa da bize anlatsa içlerinde nelerin yaşandığını.
O zaman ne denli zengin bir kültür mirasına sahip olduğumuzun farkına varacağız.

Bu tarihi yapıların her birine memleketimizin para sahibi mümtaz şahsiyetleri çöreklenmiş.
Yalıları satın almışlar.
Dayamışlar, döşemişler ve içine kuruluvermişler.
Marifet mi?
Oysa bu tarihi yapılar bakıma ve korumaya alınsa, turizme kazandırılıp memlekete akan turistler bu tarihi yapıları gezmiş olsa, ne kaybederiz?
Memleketimizin mümtaz şahsiyetleri ve kendini bilmezleri, bu tarihi yapıların yanına bitişik nizam binalar kondurmuşlar.
Bir tarafta tarihi bir bina, bitişiğinde ne idüğü belirsiz bir bina.
Hem de bitişik nizam.
Böyle bir şeye izin verebilmek için sanırım ille de Türk olmak ve bu toprakların havasını, suyunu teneffüs etmek gerekiyor.
Bu zihniyet nasıl bir zihniyettir ki bu bina izinlerini boğazın en nadide yerlerine verebiliyor?
Anlayan beri gelsin.

Ortaköy bitmiş, Çengelköy bitmiş ve bitmeyen tek bir nokta kalmamış.
Boğaz sırtları mantar gibi iğreti yapılara bezenmiş.
Ormanı ve bitki örtüsü yok edilmiş.
Yok edenler ve bu yerlerde konut sahibi olarak ikâmet edenler acaba bitirdikleri o nadide güzellikler hakkında ne düşünüyorlar?
Bu nadide güzelliklerin arasına inşaat izni veren belediye başkanları nasıl bir ruh halini taşıyorlar?

Bu denli ihtişamlı bir kentin bu denli mahvına neden olan zihniyet bütün bir memleketi top yekün yok etme çabasına girişmiş.
“Yazıklar olsun” demekten öteye elimizden bir şey gelmiyor.


 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..