Boğaziçi özelleşmeli mi?

Türkiye'nin en gözde okuludur, yok Boğaziçi eski prestijine sahip değildir tartışmaları süregelse de Boğaziçi hala Boğaziçi'dir. Özelleşmezse İstanbul Üniversitesi gibi köhne bir üniversiteye dönüşme tehlikesi yıllardır bahsedilip duruyor. SPK başkanı da konuya değinmiş ve 20 yıldır ders verdiği okulun mutlaka özelleşmesi gerektiğini söylemiş.

Ben de bir Boğaziçi'li olarak düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle madem özelleşsin deniyor, o zaman Türkiye'deki iyi özel okullara bir bakalım. Koç, Sabancı ve Bilkent dışında Türkiye'de iyi öğrenci alan çok da fazla özel üniversite öne çıkmıyor. Ancak bu okullardan benim de daha önce akademik asistanlık yaptığım Koç Üniversitesi bile en yüksek puanlarla öğrenci alan ve içinde birçok Ivy League mezunu hoca barındırırken ne kadar iyi bir okuldur tartışmaya açarım. Öncelikle Koç Üniversitesi araştırma odaklı bir üniversite olup, öğrenci ikinci plandadır. Hocaların hepsi araştırmaya gömülmüş, daha fazla makale yayınlamak için uğraşırken öğrenciye derslere girip sınıfını geçmekten başka bir amaç kalmıyor. Hırslı olanlar zaten burslu öğrenciler, gerisi ise fasa fiso desem yeridir. Evet iyi bir okuldur, iyi öğretim alırsınız, ama iyi bir eğitim alacağınızı söyleyemem. Çünkü hocaların eğitmek gibi bir derdi çok fazla yoktur, onlar kaliteli öğretim vermek üzerine özel okulda bulunmaktadırlar.

Demek istediğim şu ki Boğaziçi hem öğretimin, hem eğitimin verildiği bir okuldur. Boğaziçi'li olmak diye bir kavram vardır, çünkü Boğaziçi'nde bir kampüs hayatı vardır, hocaların yıllanmış Boğaziçi kültürünü öğrencilere aktarması durumu vardır. Ama bir Koç'lu, Bir Sabancı'lı olmak diye bir kavram yoktur, çünkü bu okullarda maalesef bir ruh ve kültür yoktur. Tabi ki bu okulların yeni olmaları da bu durumda etkili olabilir. Ancak yanlış anlaşılmasın, bu okulları kötülemiyorum, aksine yerlerinin çok önemli olduğunu ve gurur duymamız gereken özel okullarımızın da olmasını önemsiyorum.

Ancak Boğaziçi'nin durumu ve duruşu özel bir okuldan çok ama çok farklıdır. Öncelikle parasıyla gelen bir öğrencinin Boğaziçi kültürünü algılamasının imkansız olduğunu düşünüyorum. Bu okul Türkiye'nin her yerinden ÖSS'de en iyi puanları gelen öğrencileri alıyor ve de okulun belkemiğini de bu okuldan mezun olan bu öğrenciler oluşturuyor. Siyasi görüşü olan, vizyonu olan ve tekdüzelikten uzak birçok mezun vermiştir. Galatasaray Lisesi de örneğin böyle bir okuldur ve de özelleşmesi gibi bir durum çok sakıncalıdır. Burslu burssuz ayrımının olabileceği bir Boğaziçi düşünemiyorum.

Evet okulun bir fon sıkıntısı vardır ve de Boğaziçi'nde birçok hali vakti yerinde olduğu için gönüllü destek veren hoca ve mezun vardır ama parasızlığın çözümü de özelleştirme olmamalıdır. Düşünsenize parası olan da bu okula girip "ben Boğaziçi'liyim" diye ortalıklarda dolaşacak ve de iyi midir kötü müdür ayrımı sektörde yapılamayacak. Evet belki daha güzel labarotuvarlar, daha çok araştırma fonu, daha çok kongrelere katılan hocaları olacak ama dediğim gibi burası Amerika değil ki yıllık 25.000 TL para verip hem de çok zeki olan bir çocuk bulabilin. Yok böyle birşey.

Çözüm sunabiliyor muyum, hayır! Nasıl birşey yapılmalı da okula daha çok fon sağlanmalı gerçekten bilmiyorum ama bir tek şunu biliyorum. Okulumda Range Rover'lı, BMW'li, Audi'li, Mini Cooper'lı zengin ailelerin çocuklarını görmek istemiyorum!!!