BOKİNİ

“Dünyanın en akıllı yaratığı –tavuktur- önce yumurtlar daha sonra gıdaklar”

Kafka

Şu Amerikalı genç Snovdın da ( Snowden) öyle yapmadı mı?

“ Benim ülkem sizin ülkenizin mahremine burnunu sokuyor. Kapı pencere dinliyor. Önleminizi alın; birlik olun”

Snovdın: Türkçe bilmiş olsaydı, böylesi acınacak durumlara düşmeyecekti.

 “Vakitsiz öten horozu idam ederler. (Batıllar: Uğursuzluk getireceğine inanırlar esasında güçlü horoz hormonlarının gazabına uğrar)

…Sen bir tavuk değilsin Snovdın yumurtlayamazsın; horoz da değilsin ötemezsin. Keşke bize sorsaydın; biz de sana doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar; diyerek ikaz ederdik. Laf aramızda senin ifşa ettiklerini zaten tüm dünya biliyordu.  Şimdi ne oldu? Putin sırtını sıvazladı; seni havaalanında tutsak ediyor. Bana, Berlin’e gel diyeceğim ama Merkel Teyze de sana resti çekmiş.

Bu sabah gönderdiğin sığınma isteğini geri çevirmiş. Önce Almanya’ya girmen gerekiyormuş ondan sonra başvuruda bulunabilirmişsin.  

Gördün mü bak senin yüzünden Bolivya Lideri Morales’in Rusya’dan kalkan uçağı Viyana’ya mecburi iniş yapmak zorunda bırakıldı. Başkanın uçağında seni aradılar. Koltukların arasına gizlendiğinden şüphe etmişler.

Sen gel bu sevdadan vazgeç; Obama babanın elini öp af dile bi da yapmayacağına söz ver. İncilerin dökülmez; sen de biliyorsun tüm dünya: Onun  elini yüzünü her bir tarafını yalayıp yutuyorlar.

Senin ülken; Mavi planeti: Planet USA yapmayı kafaya koymuş bi kere…

Kimsenin de bir itirazı yok gibi…

Bugün bir simit sarayında bir duble çay içerken yan masada oturanların konuşmalarına istemeden kulak kabarttım. (Tıpkı seninkiler gibi)

“Bokini  yedugumun karisu madem doktor demiştur;  havuzda yüzebilirsun da neden bikini giyersun? Ben saa Bokinisiz suya girmeyecun dedim mi demedim mi?”

İnan bana işimi gücümü bıraktım Bokini’in peşine düştüm. Nedir ne değildir şu Bokini’in anlamını öğrenmeliydim.
İki saat sonra öğrendim de ne oldu? Ben zaten biliyormuşum bizim köyde ona haşama diyorlar. Almanya’da “Bokini olmuş çıkmış lâkin hiç değişmemiş.

Gördüğün üzere hep aynı aktörler hep aynı ürünler isim değiştirerek başımızı döndürüyorlar. Yani kısacası sen ben ha varmışız ha yokmuşuz fark eden bir şey olmayacak. Parsellenme işlemi hızla devam ediyor.

Hadi evladım sen dön vatanına, biraz beynini yıkarlar. Biraz canını yakarlar yine de “Home sweet home” dur neticede…

Anlamadım, ne dedin benim engilişim cılızdır repete et bakimm!

Ha bizim haşama nasıl bokini olmuş onu mu soruyorsun?

Şöyle olmuş: Burkanın –B-  sini almışlar. Bikininin – bi- sini atmışlar.

B kini olmuş. Sonra bomba gibi kulağı etkilesin diye olsa gerek; B ile kini arasına bir – O- yerleştirmişler. Önce Bok sonrada –BOKİNİ- oluvermiş işte.

Oğlum senin bokini ile ne işin olur;  yolcu yolunda gerek büyük lafı dinle evine dön. İstersen son bi kez bizimkilere sor; biz misafiri çok severdik halâ da severiz.

Uslu uslu oturabilir misin?

Alev Meisel /Berlin 3 Temmuz 2013