Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Boks, şiddet ve yasak

Dün gece yine uzun sayılabilecek yoldan dönüp biraz okuduktan sonra televizyonda birkaç haber kanalında gün içinde izleyemediğim bir şeyler var mı diye bakarken gerçekten tamamen tesadüf eseri Fox TV’ de bir boks maçının sonuna rastladım ve spikerin haftaya Bağcılar spor salonunda yapılacak bir maçtan bahsettiğini duydum ve geçtim. Asıl yazmak istediğim konu kaldı, boks için yazmak istedim sizlere. Ama bu yazının sonunda söylenecek sözü baştan söyleyeyim, boks ve benzeri şiddet içeren branşlar tüm dünyada yasaklanmalıdır. Türkiye buna önayak olmak için çalışmalara başlamak ve aynı zamanda bu yönde yapılan diğer tüm etkinlikleri aktif bir biçimde desteklemek zorundadır.

Ben yasaklarla hiçbir şeyin çözüleceğine inanmıyorum. -Gerek Açık Radyo’ da gerekse Açık site de (bu konuyu da yazmıştım) kumarhane, turban vb. her konuda yasağa karşı çıktım- Ama bir spor! branşı için yasakçılığı savunmak çelişki olarak algılanabilir. Aslında bir çelişki yok. Savunduğum şey, başkalarının haklarına, fiziksel, maddi ve manevi zarar vermemek koşulu ile düşüncelerin özgürlüğüdür. Hangi isim altında olursa olsun şiddet bir düşünce özgürlüğü kapsamına sokulamaz.

Sayın okurlar boks tehlikeli olduğu için yasaklanmamalıdır. Boksun tehlikeli olması ayrı bir kavramdır. Boks kadar tehlikeli olan veya pozisyonun gelişimine bağlı olarak tehlike yaratan bir çok gerçek spor branşı vardır. Hatta pratikte iki sporcunun birbirine fiziksel temasının söz konusu olmadığı bir tenis maçı bile ölüme yol açabilir. Üstelik bu zarar sporcuya değil çevredeki bir kişiye de (top toplayıcıya, hakeme) verilebilir. Servis atışı sırasında topun 200 km’ nin üzerinde bir hıza ulaştığını rutin olarak görüyoruz. Ama hiç bir tenisçi sert servisi rakibine zarar vermek için atmıyor. Ya da rakibine zarar verirse puan almıyor. O top o hızla rakibe değil, tam tersine rakibin olamayacağı bir yere atılıyor, atılmaya çalışılıyor. Dünyanın en tehlikeli sporlarından biri olan Formula 1 yarışlarında da amaç rakibe şiddet uygulamak değil. Hatta rakip araca kasdi temaslar hemen her spor dalında olduğu gibi ceza alınmasına yol açıyor. Michael Schumacher için bir sezonun son yarışında, sanırım Jacques Villeneuve ‘ e kasden çarptığı kararı verilmiş ve 10 saniye bekleme cezasının dışında diskalifiye de edilerek şampiyonluğu engellenmişti. (Yanılma olasılığım azdır.) Bir boksörün rakibine kasden yumruk attığı için ceza alması ise söz konusu olamaz. Sonuçta yapılan eylemin bir tehlike içermesi ile eylemde şiddetin amaçlanması kavramını ayırmak zorundayız. Boksun amacı rakibe doğrudan şiddet uygulamaktır, zarar vermektir. Her ne kadar son yıllarda amatör boksta kask takma zorunluluğu getirilmiş ve hakemlere boksörlerin az zarar görmesini sağlamak için geniş yetkiler verilmiş olsa da rakibe şiddet uygulama amacı değişmemiştir. Kaldı ki profesyonel boksta bunlar da yoktur. Zevkli bir maç anlayışı her iki tarafında olası ölçüde birbirine azami zararı verdiği, yani kan döktüğü karşılaşmalardır. Seyircinin en çok rağbet ettiği maçlarda en çok şiddet (kan) göreceklerini umdukları dövüşlerdir. Bu feci bir olgu bana göre.

Boksun en korkunç yanlarından birinin icra edilebilirliğinin aslında çok kolay olması ve bu kolaylık karşısında inanılmaz getirilerin elde edilebilmesidir. Çünkü boksör olabilmek için fiziksel gücünüzün varlığı ama acıma duygunuzun yokluğu yeterlidir. Olağanüstü bir ekip çalışması, teknoloji vb gerekli değildir boks yapmak için. Bir ringin sığabileceği salon, iki kendini feda etmiş insan ve bu trajediyi seyretmek isteyen ve ne yazık ki her yerde her zaman bol miktarda bulunan bir kitle. Hayır sayın okurlar bunun savunulacak bir yanı yoktur. Şiddeti her araçla (şiddet uygulamak hariç) yok etmek zorundayız. Sadece boksu değil, şiddeti yücelten (görünürde şiddete karşı olma iddiasında) filmler, bilgisayar oyunları, tüm bunlar hem yasaklanmalı hem de yoğun bir eğitim bombardımanı altında yaşamımızdan uzak tutulmalıdır. Bazı araçlarda, pilot ve ekip giysilerinde sigara reklamı taşındığı için Formula 1 yarışlarına karşı olanların boksu da gözden kaçırmamalarını öneririm.

Çocuklarımıza bırakacağımız dünyada her ne ad altında olursa olsun şiddet yer almamalı. Şiddet uygulayarak bol para, güzel arabalar, güzel kadınlar ile dolu bir hayat hayali ile özellikle gençler ve çocuklar darbeler altında yok olmamalılar.

Çocuklarımıza başka hayaller kurdurabilmeli, sevgiyi amaçlayan ama en önemlisi sevmesek, fikirlerine katılmasak dahi diğer fikirleri, eleştirileri saygıyla karşılayabilecek, şiddetin, şiddet amacının her ne ad altında olursa olsun var olmadığı bir düşünce sistematiğini aşılayabilmeliyiz.

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..