Bol klişeli sabah programları

Sabahın erken sayılabilecek saatleri, işe gitmediğiniz için evde oturuyorsunuz. Başınız ağrımaya devam ediyor. Garip bir ruh hali içerisindesiniz…

Çaydanlığın suyunu yakmış, çay ve kahvaltı hazırlığı yapıyorsunuz. İşe gitmediğiniz için evde güzel bir gün geçireceğinizi düşünüyorsunuz. Kahvaltı esnasında ses olsun diye televizyonu açıyorsunuz. Birkaç kanal değişikliğinden sonra o tanıdık sabah programı. Gözünüz takılıyor izlemeye başlıyorsunuz.

***

Sıradan bir ev hanımı. Akşam makul bir saatte yatıp, kocası işe gittikten sonra biraz daha kestirip, kalkıp; kahvaltı hazırlıklarına başlamış. Az sonra televizyonu açacak. Sevdiği program başlayacak. O tanıdık sabah programını her gün olduğu gibi bu sabah da izleyecek.

***

Üniversite öğrencisi. Sabah erkenden yola düşmek yerine bir derse girmesem bir şey olmaz diyerek evde kalmayı tercih etmiş. Biraz daha yatakta debelenip rahatsız olunca uyanmış. Kendisini önce mutfağa sonra salona atmış. 37 ekran televizyon karşısında kumanda elinde.

Kanallar dönüyor. Her gün okula gittiğinden alışkın olmadığı programlar var karşısında, bir kanalda duruyor. Her gün yüzlerce evden izlenen o sabah programını izlemeye başlıyor.

***

Siz, o ya da bir başkası?

Bir ev hanımı, bir çalışan ya da bir üniversite öğrencisi?

Ortak yanınız nedir?

O saçma sapan sabah programı klişesine maruz kalmanız.

Benimle ortak yanınız nedir?

O saçma sapan sabah programı klişesine maruz kalmamız!

***

Bugün annem vesilesiyle denk geldiğim bir sabah programı ile yine sinir katsayım arttı. Kafamdan alevler yükseldi.

Çok tanınmamış bir şarkıcı, bir uzman doktor, bir sunucu, bir de geçmişte oyunculuk yapmış programdan programa dolaşan ipsiz sapsız bir kişi.

Program için olması gereken en önemli unsurlar bunlar zaten. Bir de toplama seyirciler. Stüdyo içerisinde alkışla deyince alkışlayan, şarkıcı şarkı söyleyince mırıldanan ev hanımları. Onlarda kanal kanal, program program dolaşıyorlar. Ekmekleri bu sektörden.

Birkaç tane de müzisyen ekibini arkaya koyduk mu bu iş tamam, alın size sabah programı. Ha bir de sanal mutfağımızda yemek tarifi aktaran bir bayan. Ellerinde plastik eldiven olmalı!

***

Çok tanınmamış şarkıcı başlıyor şarkı söylemeye herkeste bir hüzün. Kamera sunucuya odaklanıyor masmavi gözlerinden damlalar akıyor yavaş yavaş. Seyirciler bilmedikleri şarkıları söylemeye çalışıyorlar. Kamera yaklaşıyor yüzlerine; dudaklarının hareketi ile şarkıcının şarkısı uymuyor. Gülsem mi ağlasam mı?

Bir komut aldıklarını belli edercesine aynı anda deli gibi alkışlamaya başlıyorlar. İyice geriliyorum. Sonra çığlıklar eşliğinde alkış geliyor o da ayrı bir olay!

Annem bakıyor ekrana bir yandan ütü yapıyor, ben dayanamıyorum geçiyorum odama…

Kim bilir kaç kişi izliyor bu programı, bu klişeleri?

Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com