BÖLMEK İSTEYENLER...

Milliyet Gazetesinde bir haber ve resim!

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı DTP'li Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu heyet, sınır ötesi harekâtta öldürüldüğü belirtilen PKK'lı terörist İbrahim Işıklı için Şırnak’ın Cizre ilçesinde kurulan taziye çadırını ziyaret etmiş.

Haber devam ediyor!

Demirtaş ve Baydemir’in de aralarında bulunduğu DTP’liler, Cizre Dağkapı Mahallesi’ndeki taziye çadırını önceki gün ziyaret etmişler.

Polisin sıkı önlem aldığı mahallede sık, sık PKK ve Abdullah Öcalan lehine slogan atılmış.

DTP’lileri karşılayan Işıklı’nın babası Tahsin Işıklı, oğlunun cenazesini almaya Irak’a gittiklerini ve cenazeyi Zaho’ya kadar getirdiklerini, ancak Türkiye’ye geçiremediklerini iddia ederek yardım istemiş.

Ülkede demokrasi isteyenlerin halini görüyorsunuz değil mi?

Dünyanın hangi ülkesinde böylesine bir özgürlük var?

Siz bu ülkenin sınırları içindeki bir şehrin Belediye Başkanı olarak, ülkenin askerine polisini, bütünlüğüne saldıran bir gurubun hem sözcülüğünü yapacaksınız, hem bu ülkenin askerine saldırıp onları şehit edenlerin girdikleri çatışmada öldürülmeleri üzerine, sizin yardımınız ile kurulan taziye çadırını ziyaret edeceksiniz! Sonrada çıkıp, hala biz özgürlük, demokrasi istiyoruz diye ortalığı birbirine katacaksınız!

Size Hangi il kaç şehit vermiş isimli Blog yazımdan birkaç örnek vermek istiyorum.

Bu güne kadar ülke olarak bu bölücü örgüt mensuplarının öldürüp, şehitlik mertebesine ulaştırdığı insan sayımızın 7952 olduğunu hatırlatmak isterim.

Bu demokrasi ve özgürlük aşığı insanlar(!) sözde Kürt halkını temsil ediyorlar ya! Bakın bakalım temsil ettikleri bölge ve bölge halkından bu güne kadar kaç kişiyi şehit etmişler;

Şırnak–302, Diyarbakır–233, Batman–102, Siirt–163, Hakkari-264, Van-177, Ağrı-79, Bitlis-96, Bingöl-104, Malatya-105, Tunceli-48, Urfa-97, Muş-53, Gaziantep-116, Adıyaman-54, Elazığ-86, Erzincan-67, Erzurum-147, Kars 113, Iğdır-27, Ardahan-54 ... böyle devam edip gidiyor.

Bu kadar insanın öldüğü bir ülkede, vatanı için ölen bu insanların hangisinin arkasından bir taziye çadırı kuruldu?

Kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı!

Veya bu sözde Demokrasi ve Özgürlük aşığı partinin mensupları, hangi şehit cenazesine katıldı veya şehit cenaze evine taziye ziyaretine gitti?

Geçenlerde basına yansıdığı kadarıyla Diyarbakır Büyük Şehir Belediye Başkanı olan şahsın köylüsü bir asker çocuk şehit oldu. Onun cenazesine bile katılmadı!

Ama Türk askerine silah sıkan ve girdiği çatışmada öldürülen onlarca terörist cenazesine katıldığı ve Belediye imkânlarını terörist cenazeleri için kullandığı basına yansıyan böyle bir şahsın hale Belediye Başkanı olarak kalması, iktidarın bir zafiyeti değil midir?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümeti, siz niye ölen askerler, polisler ve diğer güvenlik görevlileri için taziye çadırı oluşturmuyorsunuz?

Oluşturacağınız taziye çadırına, birde gelenlerin duygularını yazmaları için defter kalem bırakıp, halkın bu konudaki düşüncelerini öğrenmek istemez misiniz?

Yoksa siz hala Doğu ve Güney Doğudaki vatandaşların oylarını nasıl alabilirim derdinde misiniz?

Eğer öyle bir derdiniz varsa, oy almanın yolu, terör örgütünü destekleyenlere sempati ile bakmak olmamalı. Oradaki genç insanlara iş imkanı yaratacak, yeni yatırım alanlarının oluşması yönünde çalışmalısınız!

Bu ülke, orada yaratılan Sadaka Ekonomisini ne zamana kadar daha kaldırabilir?

Amaç, insanları bir lokma ekmek ve birkaç çuval kömüre muhtaç etmeden, kendi emekleri ile karınlarını doyuracak imkanları sağlamak olmalı değil mi?