Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Bölünmüş yol

Kılçdaroğlu bastırıyor ama, Başbakan TV tartışmasına teşne değil.  

Anlatacak neyi var ki. İğneyi ipliği, yatağı yorganı, nasıl sattığını, yine de, satacak bir şeyler aradığını mı anlatacak. Yırtık pabucu, havuzlu villaya nasıl döndürdüğünü mü anlatacak. Kıçında donu olmayan, milyonlarca yoksula, duble yolu, hava alanını mı anlatacak. Borçtan dolayı, bakkalın önünden geçemeyenlere, yandaşların gros marketlerini, AVM leri ni mi anlatacak? TV ekranının karşısında, makarnaya, bulgura, bir torba kömüre, tav olmuş insanlar olmayacak ki. İşsizler olacak. Yoksullar olacak. Şifreli sınav mağdurları olacak. Uydurma davalardan içeri tıkılan, yurtseverlerin yakınları olacak. Kandırılanlar olacak.Emekliler olacak. Aleviler olacak. Kürtler olacak. Ucube heykeller olacak. Ekrana çıkıp da, bunlara “one mınut” diyecek cesareti, nerden bulacak? Buna, Kasımpaşalı olmak yetmez. Karşısında Eşref paşalı lar olacak.  

Başbakan, oğluna gemicik aldı ama, Fatih Sultan Mehmet e özendi, gemciğini duble yolda yüzdürmenin, çılgın projesini hazırlıyor. Kanal İstanbul dan, doğrudan duble yola. Yeni proje, Amerikan vari olacak. DUBLE DUBLE. Dikkat ederseniz, Başbakan duble yol demiyor. Bölünmüş yol diyor. Yandaşlar da öyle. Duble, başka şeyleri çağrıştırıyor. Çek bir duble Barmen, sek olsun. Bu Bölünmüş yol, tabiri de, memleketin haline uyuyor. Önce yolları böldüler, sıra memleket de.  

Hani, bir laf vardı: “Önce ekmekler bozuldu.” Memleketin durumunu anlatmak için söylenmişti. Şimdi ben de diyorum ki; önce yollar bölündü, sonra insanlar. Sonra dostluklar bölündü. Somununu ikiye bölüp, soğanı yumrukla kırıp, toprak çanaktaki, küflü lorunu, gönül rahatlığı ile paylaşanlar, şimdi ölümü paylaşıyorlar. Nefreti, kini paylaşıyorlar. Her iki yanın siyasileri, bundan medet umuyorlar. Başbakan, meydanlarda, hava alanlarını, bölünmüş yolları anlatıyor. Bölünmüş halk, bölünmüş ülke, umurunda değil.  

Kanal İstanbul da yüzen gemileri izlerken, malikanenin panoramik balkonunda oturup, demli akşam çayını, höpürdeterek içip, emekliliğinin keyfini çıkarmanın, hayalini kurmak da güzel. Ekrana çıkıp, Kılıçdaroğlu nun ağzını mı dinleyecek koca Başbakan. Merak ediyorum, Başbakan emekli olunca kaç lira maaş alacak? 730 TL mi? Boş zamanlarında, Mustafa Sarıgül ün, emekliler kahvesine gidip, çayına tavla oynayacak mı? Akşam eve dönerken, iki tane sıcak akşam simiti alıp, Emine Hanım ile, çay içip, batan günü, gönül rahatlığı ile izleyip, Müzeyyen Senarı dinleyebilecek mi. “Batan gün sana benziyor/ Yaralı cana benziyor/ Ah ediyor bir gül için/ O bülbül sana benziyor.” Ne güzel bir şarkıdır. Hele Müzeyyen Senar Hanım söylerse. Tatlıses in etrafında pervane olan devlet erkanı, Müzeyyen Senar ı hiç arayıp sorar mı, bilmiyorum? Vefa diye bir şey vardı, ondan kaldı mı acaba, yoksa onu da mı sattılar?  

 

CAHİT KURT 

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..