Bölünüyoruz!

Bölünüyoruz!

Mübarek kadir gecesine rastlayan bu günde bu yazıyı hiçyazmak istemezdim. Ama milliyet gazetesinde okuduğum bir haberden sonra bazı düşüncelerimi sizinle paylaşma ihtiyacını duydum.

“Doğuda bazı belediyeler yazışmalarını Kürtçe yapacaklarmış.”

1950den sonra sağ iktidarları yanına alan batının Türkiye’yi bölme çabaları herkes tarafından bilinmektedir. Gazetedeki haberse bu yolda ne kadar çok mesafe aldıklarını gösteriyor. Kürt kökenli belediye başkanlarının demeçleri de bu konuda iktidardan korkmadıklarını, bilakis destek aldıklarını düşündürüyor. Ergenekon soruşturması kapsamında bir suçlu zanlısı ile telefon görüşmesi yaptı diye insanlar gözaltına alınırken, bu kişilerin kılına dokunulmuyor.

Bir ülkeyi bölmek için en önce orada yaşayanların ulus olma özelliğini zayıflatmak gerekir.

Şimdi “millet” veya “ulus” kavramına bir bakalım;

Ulus ya da Millet, çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanlarınoluşturduğu topluluk. Bir topluluğun "ulus" olarak adlandırılabilmesiiçin:

Toplulukta ortak bir dilin konuşulması,
Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması,
Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması,
Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması,
Toplulukta kültürel ortaklık bulunması gereklidir.
Aynı bayrak altında yaşama arzusu olan topluluk olmalıdır.

Millet, Osmanlı Türkçesi'nde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Millet kelimesi Arapça birkelime olan millah (???) 'tan gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dini bir anlam ifade etmemektedir.(alıntı)

Yukarıdaki tanımlara baktığımızda bölünme sürecinin hangi aşamaya geldiği açıkça görülüyor.

Bir de bazılarının özellikle “millet” kelimesini dilinden düşürmemeleri, hangi emel ve hayaller içinde olduklarını çarpıcı bir şekilde gösteriyor.