Bomontide ince belli bir bardak demli çay

Çay!

Amaaan haaa!

Bir bardak çayın ne önemi var deyip geçmeyin!

!!..

Hele o demini almış ince belli bardağı elinde sıkıca kavramak var ya.

Avucunuzun içine sıkıştırdığınız kaybolan en değerli zamanınızı elinizle bir an olsun tutmak gibidir.

Fırtınalar yaşadığınız can sıkıntısından sığınabileceğiniz tek limandır.

Çay...

En sessiz, sakin, sözlerin bittiği ortamda bile içindeki şekeri karıştırırken kaşık ve camdan senkronize olmuş çıkan o muhteşem ses, bulunduğunuz ortamdaki suskunluğunuza derinden düşünerek etkili şeker tadında konuşmanız için size zaman kazandırır.

Ya tadı dilinize değdiğinde...

Hele o demin kokusunu burnunuza çektiğinizde...

Rengine bakıp da gözünüzle okşadığınızda

Bir de parmak uçlarınızla tenine, ince beline dokunduğunuzda

Dostlarla birlikte paylaşılan hayatın sıcaklığını hissettirir.

Çay...

Çay, yorulmuş bedenleri yeniden yaratır.

Zihinizi açar,

Mutluluğunuza enerji katar.

Yapa yalnız kaldığınız anlarda bile şu kavanoz dipli dünyanın dertlerini unutabileceğiniz sakin bir ortamda ulaşabileceğiniz sadık muhteşem bir dosttur.

Çay...

O ince belli bir bardak çay

Hımmm...

Var ya...

Pazar günü Kadıköy modada bomontideydi.

Bizzat gördüm valla...

Vay anam vay...

Neydi o ölee...

Yangın yeri yitik şehir İstanbulun dar sokak aralarında köşe bucak saklanan insanların, aynı mekanda bir araya gelenlere ince belli bir bardak demli çay, her yudumunda kendisini içenlere arkadaşlığın, dostluğun, kardeşliğin önemini ve insani duyguları hatırlattı.

Uzun, uzun sohbetlere kalıcı dostluklara vesile oldu.

Son yudumda bizler de ne eksikse onu tamamladı.

İnce belli bir bardak çay,

Evet

İnce belli bir bardak demli çay

Bu sevgiyi bu dostluğu bulduğunuz her an, her ortamda gelecek günlerde de tadın derim ben.

Vazgeçmeyin..

İnce belli bir bardak çayın sadece hafta sonu günü birlik kısacık hayat hikayesiydi bu yazdıklarım.

Sağ olasınız dostlar.

Sağ Olasınız Milliyet Blogcular.

Sağ olasın Esma Kahraman hanfendi.