Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '06

 
Kategori
Su Sporları
 

Boncuk Koyu'nda zarif köpekbalıkları

Boncuk Koyu'nda zarif köpekbalıkları
 

Marmaris yakınlarındaki Boncuk Koyu, kumsal köpekbalıklarının (Sandbar Sharks) Kuzey Amerika’nın güney sahillerinin ardından dünyadaki ikinci, Akdeniz havzasında ise tek üreme merkezi. Boyları 3 metreye, ağırlıkları 300 kilograma ulaşan ama boyutlarına rağmen şu ana kadar bölgede hiçbir insana saldırmadığı saptanan kumsal köpekbalıkları, dünyada "korunması gerekli" canlılar sınıfında.

Özellikle İtalyanların uzun süredir ziyaret ettiği ve kumsal köpekbalıklarını görüntülediği Gökova’daki Boncuk Koyu, nihayet yerel yetkililerin de dikkatini çekti ve bölge "Özel Çevre Koruma Alanı" ilan edilerek deniz trafiğine kapatıldı.

Ülkemizde pek bilinmeyen ve belki de bu sayede şimdiye kadar bozulmadan kalan Çamlı Köyü'ne bağlı Boncuk Koyu her sene düzenli olarak kumsal köpekbalıkları tarafından ziyaret ediliyor. Denizde doğal düşmanı olmayan bu eşsiz canlıların kıyılarımızda üremek dışında bir amaçları yok. Dolayısıyla insanlar tarafından zarar verilmediği sürece ömrünü dünya denizlerinde besin zincirinin alt sıralarında yer alan balıklara korku salarak ve su altı fotoğrafçılarına poz vererek geçiriyorlar.

Benim de yöreyi bilen tanıdıklar vasıtasıyla varlıklarından 2004 başında haberdar olduğum kumsal köpekbalıkları Boncuk Koyu'nu su sıcaklığına bağlı olarak genellikle Mayıs ve Haziran aylarında tercih ediyorlar. Çiftleşmek ve doğum yapmak için çok sığlara kadar gelmelerine rağmen öncelikleri türün devamı olduğu için sessiz seyircilere kesinlikle tehlike arz etmiyorlar.

Biz de 2004'ün 19 Mayıs'ında 8 arkadaş tanıklığımızı belgelerken konuklarımızı rahatsız etmemek amacıyla yanımıza sadece palet, maske, şnorkel ve fotoğraf makinalarımızı alarak kıyıdan birkaç yüz metre uzaklıktaki bölgeye mümkün olduğunca ses çıkarmadan yüzdük ve kayalıklara ulaştığımızda yan yana sıralanarak beklemeye başladık. Dakikalar geçtikçe gruptaki heyecan artıyor ve her ne kadar saldırgan olmadıklarını bilsek de sinirler geriliyordu.

Sabırsızlanmamıza karşın sessizliğimizi korumayı başardık ve saatler gibi gelmesine rağmen 15 dakika olarak ölçtüğümüz sürenin sonunda ilk köpekbalığını gördük. Altımızdan geçerken o kadar yakındı ki, dizlerimizi kırıp paletlerimizi toplamasak neredeyse bacaklarımıza sürtünecekti. O tüm heybetiyle geçip giderken ikinci ve daha iri bir tane göründü. Aynı güzergahı izleyerek geçit törenine başladı ama nedense yolun yarısından geri döndü. Ben baştan dördüncü sırada olduğum için dönüş hemen hemen tam önümde gerçekleşti ve manevranın zarafetiyle adeta büyülendim.

Eşim kolunu uzatıp omuzuma dokununca bilinçli olmayarak nefesimi tuttuğum için hafiften kızardığımı anladım. Aynı anda başlarımızı sudan çıkartıp birimize baktık herşeyin yolunda olduğunu göstermek için aceleyle göz kırparak gösteriyi izlemeye devam ettik. Arka arkaya geçen balıkların her biri farklı mıydı yoksa iki üç köpekbalığı ring sefer mi yapıyorlardı bilemiyorum ama aynı karede iki yetişkini çerçevelemeyi başararak en unutulmaz anlarımdan birini albümüme sığdırmayı da becermiş oldum. İspatı sayfada da görülebilir : -)

Geçen sene koyda Çevre ve Orman Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik ve Su Ürünleri Fakültesi ve Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) tarafından bilimsel amaçlı incelemeler başlatıldı. Öğrendiğime göre bu sene başında yerleştirilen su altı kameraları sayesinde bu muhteşem canlılar internetten gerçek zamanlı olarak da izleniyor. Şu anda sadece bilim adamlarına açık olan yayını umarım bizler de yakın gelecekte izleme olanağına kavuşuruz. Belki ileride araştırmalar tamamlanır ve koy dünyada pek çok örneği bulunan "köpek balığı turizmi"ne de açılır, kim bilir?

 
Toplam blog
: 8
: 1409
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Aletli dalış hayatım 1991 yılında başladı. Aynı yıl 1* ve 2* dalıcı sertifikalarımı aldım. 1992'de 3..