Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Bor madeni ve tehlike…

Bor madeni ve tehlike…
 

Çok değer verdiğim bir deyiş vardır. “Şampiyon olmak zordur, şampiyon kalmak daha da zordur”

Bor madeni konusunda ülkemiz şimdiden bu sıkıntıyı yaşamaya başladı. 21. Yüzyılın madeni olarak kabul edilen bor madeninin dünya rezervinin %72 si bizde. Ancak son yıllara kadar teknoloji ve tesis eksikliği yüzünden ham madde olarak ihraç ettiğimiz için, yeterince söz sahibi değildik. Ama artık deterjandan uzay mekiğine, ilaç sanayinden televizyon ekranına kadar birçok alanda kullanılan bor madeninde Türkiye, tekel olma yolunda ilerliyor. Birkaç yıl önce dünyadaki bor pazar payı sadece yüzde 17 olan Türkiye, bugün payını yüzde 40`a çıkardı.

Türkiye, beş yıl öncesine kadar dünya bor tüketiminin sadece beşte birini (400 bin ton) karşılıyordu. 2005 yılından itibaren dünya piyasasında üstünlüğü ele geçirerek, ihracat rakamlarını 1 milyon 200 bin tona çıkardı. Yine 2002`de 150 milyon dolarlık bor satarken, bu miktar şu an 600 milyon doları aştı. Eti Maden son yıllardaki taktik ve atılımlarıyla uluslararası madencilik devi ve en yakın rakibi ABD menşeli US Borax`ın liderlik koltuğunu elinden aldı.

Peki, Türkiye kısa sürede bu seviyeye nasıl geldi? Borun endüstriyel hâle getirilmesi için hangi stratejiler izlenmeli? Öncelikle, Türkiye`deki maden yatakları yüzeye çok yakın. Örneğin Çin`de 4 bin metre yüksekliğe sahip dağ yataklarında madene bin metre derinlikte ulaşılırken, ülkemizde bu mesafe sadece ve sadece 50 metre. Bu nedenle çıkarma ve taşıma maliyetinin düşmesi Türkiye`ye büyük avantaj sağlıyor. Diğer ülkeler madenin tonunu 100 dolara çıkarırken, Türkiye çok daha kaliteli madeni 20 dolara mal ediyor. Maliyeti düşüren bir diğer unsur ise atıl durumda bulunan başka sektörlerdeki fabrikaların küçük operasyonlarla bor üretimine geçmesi.

Bunlar hepsi çok iyi gelişmeler. Yavaş yavaş da riskler başladı. Örneğin ETİ Maden 2010 yılı için bile sipariş alıyor. Bunun anlamı şudur. Türkiyede boru işleyip kullanılır türevler haline getiren işletmeler ve teknoloji hala yetersizdir.

Ticarette bir kural vardır. Eğer siz müşterinin talebini karşılayamazsanız, müşteri alternatif arayışlara girer. Örneğin oto camını bor türevlerinden yapan Almanya farklı bir ürüne geçti. Bu tür durumların önüne geçmek için,

1) Zaten önem verildiğini bildiğimiz ARGE çalışmalarının çok daha üst düzeye çıkarılması, bilim adamları ve üniversitelerle ortak çalışmaların çoğaltılması, hatta mümkünse bir üniversitede sırf bor konusunu işleyip kaliteli eleman ve yeni teknolojiler üretilen bir dal oluşturulması uygun olabilir.

2) Atıl durumda bulunan bazı işletmelerin bor işletmelerine dönüştürüldüğünü biliyoruz. Ancak bu yeterli görünmüyor. Hala resmi bir kuruluş olan Eti Madeni devlet daha çok destekleyip dünyanın talebine sadece bu gün için cevap verecek değil yarın içinde yeterli hale getirmesi gerekmektedir. Sağlıyacağı istihdam ve ihracat olanağı düşünüldüğünde, birçok ölü yatırıma kaynak aktaran devletin (TOKİ gibi) bu konuya çok daha hassasiyetle eğilmesi gerekmektedir.

3) Deterjan yapımında kullanılan Bor’un devamlı ve kalıcı müşterilerini oluşturmak amacı ile Eti Madenin Çin, Hindistan; Rusya gibi (deterjanı pek kullanmayan)ülkelerde deterjan sanayii oluşturma girişimlerini duyuyoruz. Bu ve benzeri çabaların desteklenmesi ve teşvik edilmesi lazımdır.

4) Çok önemli bir husus da, ürettiğimiz bor türevlerinin %92, 5 unu dışarı ihraç ediyoruz. Sanayicilerimize bu konuda büyük bir iş ve sorumluluk düştüğüne inanıyorum. Neden mamul mal satmayalım ki?

Esen kalın. 8/3/2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..