- Kategori
- Kitap
Bora'nın Kitabı
Keşke, BORA kadar "insan" olabilse tüm insanlar...
Alış-veriş merkezindeki ünlü kitabevinde kitaplara göz gezdirirken,Ayşe Kulin'e ait olanlar dikatimi çekti öncelikle. Yakın-uzak gözlüğümü nasılsa evde bırakmıştım o gün. Zorlukla arka kapaklarındaki yazıları okumaya çalıştım baktığım kitapların. "Bora'nın kitabı" nın arka kapağını da aynı şekilde okumaya çalıştım ama tam olarak algılayamadım yazılanları. Ayşe Kulin'in sıkmayan,akıcı diline güvenerek aldım kitabı.
Evde gözlüğüme kavuşunca hemen okudum konusunu,kapaktan. O da ne... Eşcinsel bir erkek, romanın kahramanı. Gözlüğüm olsaydı,kesinlikle ilgi duymayacağım bir kitabı satın aldığıma önce pişman oldum.Okumaya başladıktan sonra da iyi ki almışım dedim...Bildiğim kadarı ile Orhan Pamuk , eşcinselliğini deklare etti , romanlarında da bu durumda olan insanların öykülerini işledi. Bir kadın yazarın, eşcinsel bir erkeğin yaşamını böylesine başarılı yansıtması ise,"Ayşe Kulin" ismiyle açıklanabilir , kanımca... Aynı ustalığı, Zülfü Livanelli'nin "Serenenad" ında görmüştüm.Romanın kahramanı Maya'nın kadınsı yaşamını, en ince ayrıntılarıyla yansıtmıştı, büyük usta...
Önyargı , çoğu insanda olduğu gibi bende de zaman zaman nükseden marazi bir durumdur. Günümüzde "cinsel tercih" olarak değerlendirilen, kişilerin karşı cinse olduğu gibi kendi cinsine de ilgi duyabileceği , bunun da "normal" olduğunu savunan bakış açısına sıcak bakmadım hiçbir zaman. Bu tür insanları,çevremde veya ekranda gördüğüm zaman ,ne yalan söyleyeyim yüzümün "ekşidiğini" hissediyordum... Bunda , Kuran'daki Lut kavmiyle ilgili anlatılan öğretilerin etkisi var mutlaka.Okuyanlar bilir, Lut Peygamber, kavmine kendi kızlarını teklif etmesine rağmen erkeklerin birbirleri ile olan ilişkilerine engel olamamış, Allah'da, Lut' un ailesi dışında, bütün toplumu yerle bir etmiş.
Mahzun Kırmızıgül'ün "Güneş'i gördüm" filminde de, eşcinsel olması nedeniyle kardeşi tarafından öldürülen karakterin öyküsünden etkilenmiş ama üzerinde çok fazla düşünmemiştim. "Bora'nın kitabı"'nı henüz bitirmedim ama bu durumdaki"talihsiz" insanların durumuna ,yaşadıkları zorluklara bakışım değişti...
Lut kavminin erkekleri gibi "azgın" diye adlandırılabilecek, şehvet duygusunun esiri olanları ayırıyorum yine de... Kendi iradeleri dışında; doğuştan bedensel anomoliye sahip olmasından dolayı veya hormonlarının azizliği nedeniyle veya yanlış aile eğitimi veya çocukken uğradığı tecavüz sebebiyle , kendi cinsine ilgi duyanlara ise sadece acıyor, onları anlamaya çalışıyor,olabildiğince de,anlıyorum şimdi...
Bizden olmayanlara, bizim gibi düşünmeyen, bizim gibi yaşamayanlara önyargı gözlüğü ile bakmaktan vazgeçebildiğimiz oranda "insan"ız,hepimiz...