Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Borçlu insanlar muti olur...!

Borçlu insanlar muti olur...!
 

Şimdi soracaksınız “Muti” ne demek?
 
Eh tabii aramızda kuşak farkı var ve bazı eski sözcükler zaman zaman dilimize takılıveriyor. Onlardan da galiba kurtuluş yolu yok. Ölene kadar bizimle birlikteler.
 
“Muti olmak”,  başı eğik olmak; biat etmek; ne söylenirse yapmak.. demek. Mutilik, uysallıktır...
 
Yani sana bir iyilik yapılacak olursa; sen de onun değerini bileceksin ve karşılığını mutlaka vereceksin. Bizim insanımızın “Erdemlik” anlayışı budur.. Sana iyilik yapmış olana sen de borçlu ol; o iyiliği unutma ve mutlaka o iyiliğin karşılığını öde… Ve de ağırbaşlı ol, büyüklerinin dediklerine uy.. Onların sözünün dışına çıkma. Onlar her şeyin en iyisini bilirler.
 
Bizim halkımıza kim iyilik yapıyor ki… Aslında , öyle eli selek bir toplum değiliz artık. Kimse kimseye kolay kolay bir çıkar gözetmeden yardım yapmıyor.
 
Oysa insanlarımız sık sık güç durumlarda kalıyor. Okul bitiriyorlar iş bulamıyorlar; çalışırken işten çıkarılıyorlar, gelir kaynakları kesiliyor. Emekli oluyorlar, gelirlerinin neredeyse üçte ikisini yitiriyorlar… İnsanlarımızın açta, açıkta kalması an meselesi… Artık kimsenin, hiç kimsenin garantisi yok. Bir bakmışsın çalışıyorsun. Bir bakmışsın hop dışarıdasın; bir ekmek parası için ellerin eline bakıyorsun. 
 
Eskiden Devlet Kapısı garantili bir yer olarak bilinirdi. “30 yıl çalışırsın, sonra emekli olursun.. Onun için varsa yoksa Devlet Kapısı..” denirdi . Millet kendisini ne yapıp yapıp devletin bir memuru, işçisi olmaya çalışırdı."Kendini Devlet kapısına attın mı... İşin rahat..!" Öyle bilinirdi.
 
Artık anladığım kadarıyla memurlarımızın devletin  657 sayılı yasadan ileri gelen garantileri de kalkıyor.  Devlet bir kişiyi istemedi mi… Kolaylıkla  memuruna, “Hadi sana güle güle… Seni istemiyorum..” diyebilecek. Garanti filan hak getire. Artık öyle bir üst mahkemeye filan gidip, itiraz etmek de yok… Ne yapıp edip bir şekilde memurun ağzını kapayacaklar. Ondan sonra “sen sağ, ben selamet..” Gül gibi bir ülke olup çıkacağız. Zaten öyleyiz ya!
 
Artık kimin devlet nazarında iş garantisi var ki? Savcıların mı, yargıçların mı? Büyük devlet yöneticilerinin mi…! Hiç de sanmıyorum… Herkes arkasından korkuyor...
 
Garantinin bir tek yolu var, Tek Parti Yönetimine biat edeceksin; Eyvallah diyeceksin; onlar nereye gidiyorlarsa, sen de peşlerinden gidip onların türkülerini söyleyeceksin..
 
“Dattara…Ditttiri…!”
 
Peki, ne yapsın halkımız…
 
Eğer partiden torpilin yoksa; çocuğuna iş bulamazsın; torpilin yoksa, atanmanı bir türlü gerçekleştiremezsin; sittin sene aynı memlekette oturur kalırsın. Kış gelse, odun kömüre muhtaç olursun da, torpilin yoksa, yorganın altında tir tir titrersin… Zaman, ne zaman ki.. Gideceksin, birilerinin ellerini öpeceksin. Bizi bu hale getirdiler. Böyle bir halk korkmaz mı, çekinmez mi; doğru söyleyebilir mi, direnebilir mi?
 
Bizim insanımız bu işi asırlardır yapmış… “Padişahım çok yaşa…!” diye çok bağırmış. Sonra ne olmuş, Padişah, zor zamanlarda ona arka çıkmış mı? Nerede… Düşmanla birlikte olmuş, onun zırhlısıyla kaçmış….
 
Aslında insanımız yalnızdır. Ebedi yalnız. Bunu ancak beş parasız kaldığı zaman anlar. Ama feci halde anlar. Kolay mı, gariban, beş parasız kalmak, çoluk çocuğunla birlikte…
 
Eee.. bu durumda ona kim arka çıktı? Kim yardım etti … Devlet mi; sen öyle san…
 
Ona yardım çıkan hep Bankalar oldu (eskiden aracılar, tefeciler vardı. Tarihte hep vardı. Peygamber efendimizin onlarla ne kadar uğraştığını düşün. Sonunda “Riba” yasaklandı ama Yahudiler onu hep yaptılar…Hala da yaptıkları odur..)
 
Bankalar şimdi modern faizciler. Dinen yasak ama.. Kim dinler..! Tümü de birlik olmuşlar zavallı halkımızın dişini sökmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
 
Son durum şu.
 
“Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tüketicilerin kredi ve bireysel kredi kartları tutarının 209 milyar 578 milyon liraya ulaştığını açıkladı.” (habertürk.com.)
 
Milletin bankalara görüyorsunuz çok borcu var… Şu veya bu nedenlerle gidip gidip borçlanıyorlar. Sonra bir bankadan alıp, öteki bankaya ödemeye çalışıyorlar… Ondan sonra ipler kopuyor; ne halt edeceklerini bilemez hale geliyorlar. 
 
Tabii, bu durum Bankaları da geriyor… Zincirleme bir etkileşim oluşuyor ve ipin ucu devlete dokunuyor. Devlet milletin üzerine gitse bir türlü, Bankaların üzerine gitse iki türlü… Ne halt edeceğini bilemiyor.
 
Kısaca milyonlarca insanımız borçlarını ödeyememek karşısında, hapishaneye düşmek durumundalar.. Doğrusu zor bir durum. Kimisi intihar ediyor… kimisi de kafayı bozup, çoluk çocuğu bu yüzden öldürüyor… Gerisi de dama, çatıya çıkıp, “İntihar edecem, bana bir çare bulun…”  diye bağırmaya başlıyor. Bu yüzden Bakırköy’de kaç kişi yatıyor o rakamları bilemiyoruz!
 
Yani Devlet, devlet değil ama Bankalar mankalar.. vatandaşın elini, ayağını bağlamış durumda. Sesini çıkaramıyor. Allem ediyor, kalem ediyor borçlarını ödemeye çalışıyor. Şu duruma bakın. İnternet’te bir vatandaş yazıyor ki…
 
“…Genelde yatırım üzerine paylaşımlar olmuş ama ben de tersi bir durum var ailevi nedenlerden dolayı 100 bin lira civarında bankaya sağa sola borçlandım. Bir öğretmen maaşıyla kısa vadede bu borç nasıl ödenir. Fikirleriniz için şimdiden teşekkürler..”
 
Öğretmenlerin, memurların, işçilerin çoğu bu durumda ve bizi kurtarırsa Devlet kurtarır diye ağızlarını açmışlar, bir kuş gibi,  devletin bir iyilik yapmasını bekliyorlar.
 
Devlet ne yapabilir ki? Eğer muti olurlarsa… eğer iyi vatandaş olurlarsa..
 
-Çocuklarına iş bulabilir.
-Öğrencilere burs sağlayabilir.
- Daha iyi bir pozisyon sağlayabilir
- İstediği yere atayabilir.
-Ya da kendisine bir iş bulabilir…
 
Vesaire vesaire… Devlet isterse bazı iyilikler, bazen çok iyilikler yapabilir. Ama isterse… Onun için Devlet’ten vazgeçmek olmaz..
 
Bakarsın bir gün bütün borçlar ödenir… Vatandaş, mutlu, mesut.. Şıkır şıkır oynayarak, Bakırköy’den aşağı iner ve hayatını yaşamaya başlar…
 
Umut Memed’in ekmeği… Ye babam ye… Ye babam ye…
 
Ama her şeyden önce “muti” olacaksın… Öyle isyankarlık yok!!
 
Seçim sonuçlarına bir de bu gözle bakarsanız, vatanın değerli evlatlarının niçin böyle davrandığını anlarsınız. 
 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..