Borcumuz var, ödemeye geliyoruz…

En büyük borç, sizi yetiştiren, büyüten ve doyuran ülkenize ve milletinize olan borcunuzdur, her zaman <ı>“Ödemeye” hazır olmalısınız.

Hiçbir kimse, milletinden ve ülkesinden <ı>“Alacaklı” olamaz, hep borçludur, yeri ve zamanı geldiğinde de o borcunu ödemek için hazır olmalıdır.

Benim de elbette bu anlamda milletime, ülkeme ve Kayseri’ye borcum var…

İşte geliyorum…

O borcumu ödemek, ülkeme, milletime ve Kayseri’ye hizmet etmek için geliyorum.

Bilinen bir hikâye vardır; bir gün karınca hacca gitmek üzere yollara düşmüş. Ona <ı>“Sen nasıl gideceksin o kadar yolu” demişler. O da bilinen cevabı vermiş…

<ı>“Gidemesem de yolunda ölürüm ya…”

Büyük bir ihtimalle bize de aynı şeyi söyleyecekler…

<ı>“Kazanamazsınız bu mücadeleyi…” diyecekler…

Olsun… Bizler, milletimize, ülkemize ve Kayseri’ye hizmet ederek borcumuzu ödemek için yola çıktık <ı>“Hadi… Gel öde” derlerse ödeyeceğiz, o kadar…

Seçim, milletin ne istediğini bilmek, istediği yönde ne verebileceğini bilerek de hizmete istekli olmaktır, biz de bunu biliyoruz.

Hatta milletin neyi istemesi gerektiğinin de altını çizeceğiz…

<ı>“Bak” diyeceğiz <ı>“Bunları istemek senin de hakkın” diyeceğiz…

Kayseri’de yaşamanın bir <ı>“Tat” olduğunu ortaya koyacağız ve o <ı>“Tat”ı nasıl edineceklerini de…

Ve Kayseri’li Kayseri’de yaşamaktan <ı>“Tat” alacak, huzur bulacak.

Demokrasinin kuralları içinde Kayseri’li kendi şehrini kendinin yönettiğini hissedecek. Sadece <ı>“Taraf” olanların yaşadığı, mutlu olduğu, huzur bulduğu bir şehir olmaktan çıkacak. Hep beraber huzur ve mutluluğu yakalamanın sevincini ve onurunu beraber yaşayacak.

Osman ÇİLSAL, Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olurken, bu düşüncelerle yola çıkıyor. Yanında da <ı>“BEN”[1] varım, benim gibi düşünenler olacak.

Ve sonunda göreceğiz ki <ı>“Mutlu” olan Kayseri’de yaşamaktan <ı>“Tat” alan tüm Kayseri halkı olacak.

İşte geldik ve huzurunuza çıktık.

Ülkemize, milletimize ve Kayseri’ye borcumuz var, onu da ödeyeceğiz.

Eğer “Şehremin” ellere teslim etmek istiyorsanız, işte o eller…

Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın…

<ı>29 OCAK 2009