Borsa & endeks gündemi

29.3.2007
Merhaba Değerli Yatırımcılar ;

Son derece ilginç bir günün ardından yine ilginç olabilecek bir güne başlamak üzereyiz…

İlginç olan şu ki ; yurtdışı değerleri son derece olumsuz olmasına rağmen endeks çok farklı bir seyir içerisinde idi ve yurtdışı değerlerine nerdeyse hiç aldırış etmeksizin, güçlü ellerin usta kumandalarında son derece mukavim bir gün geçirdi…!!!

Yurtdışı değerlerinin 5-10 puanlık olumsuzluğuna dahi 150 -200 puanlık gevşemeler ile reaksiyon gösteren endeksimiz; hem de böylesine kritik bir döneminde bu kadar güçlü kalabilmesi gerçekten dikkat çekici olmuştur…

Pazartesi günü 9 milyon, Salı 20 milyon ve bugün 33 milyon para girişi yaşayarak ; DOW JONES un neredeyse 200 puan kaybettiği bir haftada böylesine diri kalabilen bir endekse pek alışkın olmadığımız hepinizce malum olmalı…!!!

Neden…?

Sn.Tayyip ERDOĞAN’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koymayacağına kesin gözü ile mi bakılıyor…?

Bugün net bir şekilde açıklandığı üzere Telekom özelleştirmesi ile ilgili bedelin erken ödeneceği meselesi mi…?

Enflasyon, cari açık, AB sorunlarımız ile ilgili radikal çözümlerin oluştuğu ve oluşacağı bir döneme mi giriyoruz…?

Bana bu gerekçelerin hepsi hikaye geliyor değerli arkadaşlarım… Baktığınız şey ile gördüğünüz şeyin aynı olması gerekir…!!!

En vahim olanı ise bakar kör olmaktır…!!!

Günlerdir iddia ettiğim ve israrla savunduğum 2 husus var :

1. 42 500 üzerinde ki endekse asla güven duymuyorum…

2. Yabancı bu kadar alım yaparak endekse böylesine bol keseden para sokuyor ise bir bildiği, bir amacı veya stratejisi vardır… Boşuna bu kadar parayı sokmaz…!!!

42 500 üzerinde ki endekse neden güven duymadığımın nedenlerini tekrar izah etmeye gerek duymuyorum… Çünkü uygulanan stratejinin tamamen elde ki stokların eritilebilmesi adına endeks üzerinde yapılmakta olan bir makyaj olduğu kanaatindeyim ve etkili bir düzeltmenin vadesinin son derece kısalmış olduğuna inanıyorum…

Bu inancımın temelinde ise ; tüm dünyada etkisini göstermekte olan ve sebebi ne olursa olsun gerçek etkisini henüz tam anlamı ile göstermemiş olan realize sürecinin devam edeceği kanaatim bulunmakta…

38 000 – 40 000 aralığından maliyetlenmiş olan özellikle yabancı yatırımcılar, hiç beklemedikleri Çin krizi ile gafil avlandılar ve Sn.ERDOĞAN’ın endeks hakkında ki 48 000 söylemlerinden de cesaret bularak ortalama 10 000 puan yukarıdan satışa geçerim planları sekteye uğradı… Şu an da bir kriz politikası uygulamak üzere kanaatimce manevra yapıyorlar ve Cumhurbaşkanlığı senaryoları, seçim varyasyonları ve özelleştirme gelirleri vs gibi sebeplerle endeks suni bir şekilde yükseltilmekte… Hem gerilemesine izin verilmemekte ve hem de fırsat buldukça umut dağıtan görüntüler yaratılmakta…

Diyelim ki ; 16 Nisan sabahında aday listesinde Sn.ERDOĞAN’ın ismini görmeyeceğiz… Ne olacak…? Endeks 50 000 mi olacak…? Hayır efendiler, olmaz – olamaz…!!! Hangi beklentinin ardından endeks uçup gitmiş, bir tane örnek verebilir misiniz…? AB müzakerelerinin başlayıp başlamayacağı kararının verileceği dönemi hatırlayınız… Bu beklenti ile endeks 31 binlerden 40 000 lere kadar taşındı ama ardından müzakereye açılan 8 madde - 12 madde muhabbetleri ile endeks tekrar 36 binlere getirilmedi mi…?

Şunu unutmayınız asla…!!! Yabancının zarar etmeyeceği, etse bile en kolay telafi edeceği, en iyi kar marjlarını yakalayabileceği tek bir ülke vardır : TÜRKİYE…

Takas oranlarını % 70 e dayandırdılar… Ne vahim bir durum aslında…!!! Düşünün bir kere; bir holding ortağı olsanız bile % 30 payınız var… % 70 lik oranı temsil eden çoğunluk KARAR MERCİİ… Temsil yetkisi doğal olarak onlarda… Siz ise alınan kararlara, her türlü gidişata boyun eğmek durumundasınız… Bir aracın ön koltuğu kuzeye, arka koltuğu güneye gider mi…?

Uçağa bindiniz, yolculuğunuz 1 saat sürecek… Pilot herhangi bir nedenle Ankara yerine , İzmir ‘e iniş yapmak zorunda kaldı… Siz Ankara’ya giderken İzmir’e götürüldüğünüzü biraz dikkatli iseniz en erken alana iniş yaparken anlayabilirsiniz… Çok kişi ise indikten sonra…!!!

İşte yerli yatırımcının, azınlığın durumu da budur… Yabancı pilotlar nereye uçurur ise, oraya uçarız… O halde sonuç şu ki ; uçağın kalktığı yer değil, varacağı yer önemlidir…!!!

Takıldık gidiyoruz Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin akıbetine… Sn.ERDOĞAN aday olacak mı olmayacak mı…? Olmasa ne olur ki…!!! Meclisde çoğunluğa haiz bir iktidar olarak, kendisinin hiç istemediği, görüşüne uygun düşmeyen bir adaya mı destek verecek…!!! Efendim aday olmaz da, seçimlere partisinin başında girerse, Türkiye koalisyon yaşamamış olur… !!!

Haydi canım sende…!!! Bunun garantisi var mı...? Elbette ki yok…!!!

O zaman tartışmanın da bir anlamı yok…!!! Başbakan olmasını reva gördüğünüz bir zatı; Cumhurbaşkanı olarak da görebilmelisiniz… Bunun hiç bir yasal engeli olamaz… Bu kişiyi uzaylılar başbakan yapmadılar… Yine bizler yaptık… O zaman Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak olur ise de, bu durumun meşruiyetini tartışmanın çok geç olduğunu düşünüyorum…

“Cumhur” kelimesinin sözlük anlamı halk – topluluktur… Halkı yani Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil edecek kişinin seçilen milletvekilleri aracılığı ile, indirekt bir yöntemle belirlenecek olmasının sıkıntısını bir kez daha yaşayacağız…

Fazla söze gerek yok… Adaylığını koymalı koymamalı tartışmaları bugün değil, sandık başında çok önceleri verilecekti…!!! Bugün kimsenin ahkam kesmeye hakkı olamaz, her yeterliğe sahip Türk vatandaşı gibi Sn.Başbakan’ın da adaylığını koymasını normal karşılamak durumundayız… !!!

Konunun bizi ilgilendiren vatandaşlık kısmından ayrılıp da, tekrar piyasalara dönecek olur isek ; bu hususda ki gelişmelerin yaratacağı tansiyonun, adaylar ve seçimler konusunda ki olası krizlerin ne ölçüde türbülanslara gebe olabileceğini hesaplara katmak gerekir diye düşünüyorum…

İşte bu noktada dikkat diyorum...!!!

Herkesin beklediği cumhurbaşkanlığı seçimi nedeni ile endekste büyük bir gerileme olması… Ancak tam aksine ve yurtdışının olumsuz şartlarına rağmen endeks dipdiri… Para giriyor, yabancı takas payları rekor üstüne rekor kırıyor…

Genel bir kuralı hatırlatmak isterim : krizler hiç beklenmedik anlarda çıkar…!!! Ortalık güllük gülüstanlık iken aniden kara bulutlar çöker ve neye uğradığınızı bilemezsiniz…

Ben bu haftanın yorumunda 44 000 -44 600 aralığını bekliyorum dedim… Bugün de DOW için; 12 500 üzerine çıkar ve 12 600 -700 aralığını test eder düşüncemi paylaştım…

Fikirlerimi kolay kolay değiştirmediğimi, nabza göre şerbet vermediğimi çok iyi bilirsiniz… Halen aynı görüşlerimi muhafaza ediyorum… Olanın bitenin ardından yorum yapmaktan ise, önünü görmeye çalışan ve öngörülerini gerekçeleri ile izah edebilmenin daha evla olduğunu düşünürüm…

O halde gerçekleşen alımlar ve endeksin teknik ve fiziksel anlamda ki güçlü görünümüne son derece bilinçli ve şüpheci yaklaşmakta yarar görmekteyim…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucu ne olursa olsun, beklenti bittiği anda ortalık güllük gülüstanlık olmaz… Endekste atılan her bir olumlu adım zorunlu olduğuna inandığım realizenin kısalmakta olan vadesidir, kanaatindeyim… 1000 -1500 puan yükseliş marjımız belki olabilir ama terazinin diğer kefesinde ise minimum 40 bine kadar gerilemenin olabileceğini mutlaka dikkate alınız…!!!

Yeni alım yapmak yerine, oluşan ataklarda özellikle büyük yatırımcıların ve yabancıların artık pozisyon azaltmayı düşünebileceklerini hesaplara katarak tedbir almaya başlayınız…!!!

Olumlu senaryolar, ne kadar olumlu olursa olsun mutlaka küresel ve ülkesel gerçeklerin acı yüzünün yakın vadede ortaya çıkacağını asla unutmayınız…!!!

TEKNİK GÖRÜNÜM
MACD ; yorgunluk belirtileri içerisinde halen olumlu konumda...
MOM ve RSİ ; aşağı eğilim içerisindeler... Ancak halen olumlu bölgede bulunuyorlar ...
Dün gözlemlediğimiz güçlü seyir ardından ortaya çıkan Telekom özelleştirme bedelinin erken ödeneceği haberi çıktı... Elbette bu durum görünen neden olup, genel sebebin uygulanmakta olan strateji olduğu malum denilebilir... Bu startejinin detayları son günlerde üzerinde durduğum mevzulardır...
Grafik ve daha detaylı çalışmaları www.hisseteknik.com adresinden izleyebilirsiniz...
Dün gece DOW olumsuz kapanmış olsa da ; bu sabah itibari ile futurelarının + 30 civarında seyrediyor olması DOW için kısa vadeli olumlu beklentilerime güç kazandırmakta... Dün beklediğim olumlu seyrine muhtemelen bugün itibaren başlar kanaatindeyim...
DOW ve uygulanan stratejinin etkisi ile, bir de dün piyasalar kapandıktan sonra gelen erken ödeme haberi ile endeksin olumlu seyrini rahatlıkla bekleyebileceğiz...
43 500 ve ardından 43 700 dirençlerimiz malum... Bu dirençler de takılma olması durumunda 43 200 üzerinde tutunma çabalarını görebileceğiz...
Bu hafta için 44 000 seviyesine yönelik atak beklentim olduğunu biliyorsunuz... Ancak 44 000 -44 600 aralığı için endişelerimi de tekrar hatırlatmak isterim...