Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Haziran '12

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Borsada bey(in)

Borsada bey(in)
 

Borsada para kazanmak için en önemli noktalardan bir tanesi de satışların arttığı panik ortamından fiyatların yükselmeye başladığı sakin ortama geçişi yakalamaktır.

Özellikle panik ortamını hemen tüm yatırımcılar iliklerine kadar hissedip yaşarken, paniğin dağıldığı suların durulduğu dönemi her yatırımcı yakalayamamaktadır. Bunun en büyük nedeni, geçiş döneminin belli bir kuralının olmaması ve bunu beynin yakalaması gerektiğidir ki bu defa da oluşan fiyatlar ve çizgiler beynimizi yanıltmaktadır.

Çünkü borsada sürekli fiyat hareketleri olmaktadır ve akıllı beyinler sürekli neden ve sonuç ilişkisi içerisinde hareket etmektedir.

Şimdi bazılarınızın, ne yani akılsızlar borsada daha mı iyi kazanır? diye sorduğunu duyar gibiyim.

Bu soruya kendimizden cevap vermek istiyorum. Birçoğumuz bisiklet kullanıyoruzdur. İlk bisikleti sürmeyi öğrendiğiniz zamanı hatırlıyor musunuz?

Artık denge sağlamayı öğrendiğimiz ilk günlerde, pedalı çevirirken bisikleti dengede tutmak için direksiyonu düşeceğimiz tarafa çevirmemiz gerektiğini yada tam düşecekken pedala daha sert basarak dengeyi sağlayabileceğimizi vs. vs.

Ben mesela bisiklet sürmeyi ilk öğrendiğimde yukarıda saydıklarımın tümünü yaşadım, özellikle birisi arkamda Esra diye bağırdığında hep düşerdim. İşte bu düşmek de kalkmak da, bisikleti dengede tutmakta hepsi beyin yarı küresinin yaklaşık üçte birini işgal eden, beynin ön tarafındaki istemli hareketlerden sorumlu bölümünün başarısı yada başarısızlığıdır.

İşte bu bölge biz borsa da ilk işlem yaptığımızda da bize yol gösterdi. Kâh kâr ettirdi kâh zarar. Ama bir süre sonra bizim düşünerek yaptığımız işler artık refleks olmaya başladı.
Mesela ben artık bisiklet sürerken hem dondurma yiyip hem de birisi seslendiğinde dönüp bakabiliyorum. Dengeyi sağlamak için direksiyonu düşeceğim tarafa çevirmem gerektiği aklımın ucunda bile değil. Artık o benim refleksim olmuş.

Bu örnek gibi gün içerisinde yaptığımız hareketlerin çoğu otomatiğe bağlanmıştır. Mesela çay içerken elimiz bardağa takılsa çay dökülmeden refleks olarak hemen kendimizi geriye çekmeyiz mi? Elbette üzerimize dökülmesin diye kendimizi koruruz. Hiç birimiz yukarıda anlattığım beynin ön tarafına başvurup şimdi çayı döktüm, üzerime dökülecek kendimi geriye çekmeliyim diye düşünmez.

Evet, bu bölge biz borsaya ilk başladığımızda başvurduğumuz bölgeyken bir süre sonra yaptığımız işlemler yerini refleks’e bırakmaya başlamıştır. Şöyle bir düşünün eminim bu yazıyı okuyan yatırımcıların büyük çoğunluğu ilk işlemlerinde para kazanmıştır. Sonra refleksler devreye girmiş ve sonuç kaşık kaşık topla kepçe kepçe dağıt olmuştur.

Bu neden böyle olmaktadır?

İşte bu noktada konunun başındaki ilk üç paragrafı tekrar okuyarak buradan devam edelim.

Refleks olarak yaptığımız veya yapmadığımız bir işlemin sonucu oluşan bir aksilikte, bize borsayı ilk öğrendiğimiz zaman yanımızda olan beynin ön tarafı devreye girip bir karar verir. Bu karar bazen bir trendin sonunda verilirken, bazen bir trendin ortasında olabilir. Bazen kâr bazen de zarar ile sonuçlanan bu kararlar da refleks ile beynin ön tarafı sürekli çekişme içerisindedir.

Bir düşünün hangimiz şuurluca aldığımız hisselerimizi şuursuzca satmadık ki?
Hangimiz şuurluca nakitte kaldığımız zamanlarda şuursuzca hisse almadık ki?

Çok okumuşuz, çok dinlemişiz, çok başarılıyız, değil mi?
X Tv’yi, Y gazetesini, Z internet sitesini her gün takip ederiz.
O gün akıllıydık da sattık yada aldık değimli?
Aslında ne kadar zeki bir insanız, her şeyi başarmış biriyiz değimli? Eminim siz borsayı da tuş edersiniz.

Devam edecek...

Göz bakar, gören ise akıldır. Sevgilerimle.

Esra YILMAZ
https://twitter.com/yilmazesray

 
Toplam blog
: 194
: 1098
Kayıt tarihi
: 24.10.11
 
 

Ekonomist, stratejist, teknik analist ..