Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Boş bir bank kaldı ardından

Boş bir bank kaldı ardından
 

alıntıdır


Depresyonda bir hava var dışarıda. Ağladı, ağlayacak. Gözleri dolu ama bırakmıyor kendini yinede. Eve gidiş zamanları ne zor gelir bazen. Kafamda rakamların gölgeleriyle yürüyorum sanki. Çalan telefonu duyuyorum ama sanki beynim “çalan telefonu cevapla” komutu vermiyor. Çalsın cebimde bir süre, oksijene ihtiyacım var.

Yollar alabildiğince kalabalık. Her yerde asabi simalı insanlar var sanki. Öyle çünkü herkes artık kavgaya hazır. Çapa’da bilindik simalar vardır hep. Caddesindeki börekçisi, dürümcüsü, turşucusu, balıkçısı, dershanesi, eczanesi vs.

Odabaşına doğru giderken, kalabalık caddelerden seyrekleşerek sakinleşen sokaklara ayrılır yollar. Tam meydanda bankların olduğu parkta görürdüm onu. Kimseye zararı yoktu kendinden başka. Asıl adı neydi, evi yakını var mıydı bilemiyorum. Herkes onu “çakır” diye tanıyordu. Neden böyle bir isim taktıklarını da bilemiyorum.

Orta boylu, esmer bir adamdı. Hiç ayık görmedim onu. Hep tiner, bali çekerdi oturduğu yerde. Haftada her gün değil ama en az iki gün karşılaşırdım. Semt civarında herkes severdi onu ama tinere olan bağımlılığından kurtarmaya kimsenin gücü yetmemişti.

Bazen caddenin başından görürdüm eve dönerken. Tanıdık simalar gördüğünde tiner veya bali elinde her ne varsa arkaya doğru saklardı yanımdan geçene kadar. Tebessüm eder selam verirdi çoğu zaman ayakta durmaya zorlanan haliyle.

Bu gece onu göremedim yine. Sokağa yaklaştığımda köşedeki taksi durağının kendi arasında diğer esnaflarla konuştuğunu duydum. Ölmüş Çakır. Esnafta inanamıyor benim gibi. Orada durup sorsam da neyi değiştirebileceğim ki. Ölümün mutlak bir bahanesi olmuyor mu zaten? Onunda bir sebebi vardı kesin.

Donup kalıyorum duyduğum haber karşısında. Yorgunluktan tıkalı olan algılarım bu haberle açılıyor birden.

Ne zor tanıdık yüzleri kaybetmek. Hiç tanımadığım Çakır’ı görmek ne kadar da alışkanlığım haline gelmiş meğer.

Her zaman oturduğu bank artık boş.

Gençti.

Ölümün yaşı yoktu elbet ama onunda en güzel zamanları parklarda heba olmuştu. Bir gün yüzü olmalıydı onun için.

Eve döndüm şimdi. Yazarak rahatlıyorum belki. Kimse bilmeyecek Çakır’ın yazılarım arasında ölümsüzleştiğini.

08/03/2012

23:10

 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..