Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '10

 
Kategori
Eğitim
 

Boş geçmeyelim...

Boş geçmeyelim...
 

Adana...

Paslı ve nemli bir duruşun var hatıralarımda. Hiç aklına gelir miydi yine sana gelişim? İşte ben... Yine karşında... Yeni bir ev, yine yeni, yenik ve yenmiş mağrur yüzler; kime yenilmiş ve kimi yendiği belli olmayan. Hepsinden de önemlisi yeni bir okul. Geleli 3 ay oldu; ama bu hengame ve senin şu bencilliğin beni bir türlü rahat bırakmadı. Alışmak unutmaktan daha zor. Bu bende hep böyle olmuştur.

Yeni okul dedim de, aslında başka bir gezegene geldim mi demeliydim bilmiyorum. Adıyaman'ın "vehamet"leri buradakilere göre yeryüzünün nimetleri. Hani pat diye vahşi bir ortama düşersiniz ya, hani korkarsınız, işte aynen kendimi -nedense(?)- öyle hissettim. Kısaca anlatayım:

Öğrencilerimi ben öğretmenlik mesleğine başladım başlayalı sınıflandırmayı severim. Bu yüzden şöyle bir ayrım hiç de abartı olmaz kanaatindeyim:

1.Gelecek kaygısı taşıyanlar (Bunlara aile baskısı fazlaca olanlar da diyebiliriz)

2.Aşk acısı yaşayanlar (Rap müzik, smack down ve arkadaşlık sitesi müptelâları)

3.Okulla, gelecekle, aşkla ilgisi olmayıp ölümüne dövüşmeye hazır kavgacı ruhlar (Ruh diyorum, zira bedenlerinden ayrı yaşıyor gibiler)

4.Konuşmakla gıdalananlar (Bunlar tam bir virüs)

5. Not için her şeyi yapabilecekler (Başta dersleri umursamayıp karneye yakın zamanda kuyruğu sıkışanlar)

6. Öğretmen, idare ve bütün eğitim camiasına gıcık olanlar (İşte ben bunlardan nedense tırsıyorum biraz, nedense...)

7. Akıllı olanlar (Bunlar bence koruma altına alınmalı)

Geldim geleli öyle parçalanmış hayatlara şahit oldum ki, bunların arasında en çok da annesi kaçıp 3 aylık kardeşine bakmak zorunda kalan 9 yaşındaki öğrencim beni sarsıyor. Doğrusu onu görünce kanayan yaralarım daha bir acıyor. Sarılıyorum, yanındayım diyorum, ama nereye kadar?

Öğrenciler her geçen gün ruhlarına ördükleri duvara yeni bir tuğla daha koyuyorlar. Ulaşamıyorum birçoğuna. İnternetin ve televizyonun bütün kirliliği hayallerini öldürüyor. Bense sadece kıyıdaki deniz yıldızlarına ulaşmak için koşuyorum koşuyorum, sendeliyor ve düşe kalka ilerlemeye, daha çoklarına ulaşmaya çabalıyorum; tıpkı diğer öğretmenler gibi.

Eğitim camiamız çok kaliteli, ama okullarımız ve vermek istediğimiz bilgiler donanım gerektiriyor. Bu kirlilik oranının azalması için daha çok okumaya ve okutmaya ihtiyacımız var. Okula geldiğimde dikkatimi ilk çeken şeylerden biri de, okulun kütüphanesinin olmamasıydı. Okulca aralık ayı boyunca öğrencilerden ve öğretmenlerden okul kütüphanesinin kurulması ve geliştirilmesi amacıyla en az bir tane okudukları kitabı okula bağışlamalarını istedik. Bu konuda Adana Yüreğir Tahsilli İlköğretim Okulu olarak ve geleceğimiz adına blog yazarları ve okuyucularından da kütüphanemize destek olmalarını istiyorum.

Daha aydınlık bir gelecek için, lütfen boş geçmeyelim.

 
Toplam blog
: 32
: 347
Kayıt tarihi
: 11.09.08
 
 

1984 Kayseri doğumluyum. Adana merkez okullarından birinde görev yapmaktayım. Branş öğretmeniyim...